Kızlık zarının fizyolojik açıdan ne işe yaradığı konusunda kesin bir bilgi olmamasına rağmen, dışarıdan gelen mikroorganizmaların ve yabancı cisimlerin vajinaya girişini engelleyerek koruma sağladığı düşünülmektedir.
Kızlık zarı, bazı kadınlarda çok nadir de olsa doğuştan hiç bulunmayabilmektedir. Hymen yani kızlık zarı vajina içerisinde değil, vajinanın hemen giriş kısmında bulunan dudakların yaklaşık 1 cm içerisinde bulunmaktadır.
Hymen, yaşanan ilk cinsel ilişkiyle birlikte yaşanan kanamayla yok olur. Fakat bu kanama, her kadında görülmeye bilir. Bunun nedeni ise, kızlık zarının esnek olmasından veya zar üzerindeki damar miktarının az olmasından dolayı kaynaklanmaktadır. Her yaşanan ilk cinsel ilişki sonunda kanama gerçekleşmeyebilir. Aynı şekilde, çok az insanda da olsa ilk ilişkiye girilmesi ile beraber, kızlık zarı ve hatta bazen vajina dokusunda aşırı kanama olabilirken, dikiş atılması da gerekebilmektedir. Kanama genel olarak çok az miktarda olur ve 20 ile 30 dakika arasında kesilir. Bu süre içerisinde kanamanın durmaması halinde veya aşırı kanamayla karşılaşılması halinde, mutlaka doktora başvurmanız gerekir.
Bir defa zedelenen kızlık zarı, ilerleyen zamanlarda kendi kendini yenilemez. Hatta hiç ilişkiye girilmese dahi, kendi kendini onaramaz.
Kızlık zarı muayenesi
Kadın Hastalıkları ve Doğum uzmanının gerçekleştirmiş olduğu muayene sırasında kızlık zarının yırtılmış olup olmadığını ve yırtılmanın olması halinde bunun eski bir yırtık mı yoksa yeni bir yırtık mı olduğu anlayabilir. Fakat Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları resmi bir kurumda adli tabip olarak görevli olmadıkları sürece, bu muayeneyi yapmamayı tercih edebilirler. Ayrıca muayene sonucunu da rapor vermeyi reddetme özgürlüğüne sahip olmaktadırlar. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları hastanın kendisi haricinde ki herhangi birine, muayene ile alakalı sonucu bildirmek zorunda da değillerdir.
Bakire olan hastalara vajinal muayene yapılamamaktadır. Bu yüzden bakire bir kadının değerlendirmesinde sadece karından yapılan ultrasonografi yeterli olmaz. Gerekli olabildiği durumlar da vajina yerine makattan muayene edilmesiyle daha yararlı bilgiler edinebilmektedir.
Esnek olan bir kızlık zarı, tamamı ile bozulmadığı halde spermler vajina aracılığı ile rahime doğru ilerleyerek hamileliğin meydana gelmesini sağlayabilirler. Hatta nadir de olsa, dışarıya kızlık zarına yakın bir yere boşalmanın gerçekleşmesi halinde, spermler vajinaya doğru ilerleyerek hamileliği gerçekleştirebilir.
Kızlık zarının onarımı mümkün olmamaktadır. Bu onarımın başarılı bir şekilde gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinin en önemli belirteci, yırtılmanın ne zaman olduğudur. Kısa bir zaman önce meydana gelen bir yırtılma, çok rahat bir şekilde tamir edilebilmektedir. Çok sayıda cinsel ilişkiye girmiş ve doğum yapmış kadınlarda ise, kızlık zarının parçaları azalmış olduğu için, tamiri çok zor ve başarısız olabilmektedir.
Kızlık zarında doğuştan herhangi bir çıkışın ( delik ) olmaması durumudur. Bu durumunda, kız ergenlik çağına geldiği halde döl yolundan dışarı doğru görülmesi gereken aylık kanamalar gerçekleşemez. Yani adet kanamaları gerçekleşmez. Vücudun metabolizmasından oluşan bu kanamalar dışarıya çıkamadığı için uterusa ( döl yatağı ) birikir. Bu durum kızlarda ayda bir defa yaşanan karın ve döl yolu sancılarına sebep olur. Döl yolunun içinde oluşan bu kan birikmesine hematokolpos adı verilir. Tedavinin ertelenmesi sonucunda döl yatağına biriken kan bütün alanı kaplayarak ağrılara neden olacaktır. Bu durum ise hematometra olarak ifade edilmektedir. Hematometranın tedavisi, kızlık zarının üzerinde doktor tarafından bisturi yardımı ile bir delik açılarak gerçekleştirilmektedir. Böylece vücudun dışarıya atmak istediği kanın çıkışı sağlanacaktır.