Tüp bebek tedavisinde yumurta toplama evresi, anestezi altında anne adayı uyurken uygulanır. Yumurtalar uzun ve ince olan bir iğnenin yardımı ile alınır. Yumurta toplama evresinde ortaya çıkabilecek olan çeşitli riskler bulunmaktadır. Bu riskler:
Tüp bebek tedavisinde düşük yapma riskinin oranı, normal doğum ile kıyaslandığında birbiri ile aynıdır. Anne adayının yaşı arttıkça, düşük riski de artmaktadır. Özellikle, 40 yaşından sonra meydana gelen hamileliklerde, çok fazla düşük ile karşılaşılmaktadır.
Tüp bebek tedavisinde kullanılması gereken ilaçlar ile yumurtaların en az bir tane ve mümkün oldukça da daha fazla yumurta üretmesinin sağlanması hedeflenmektedir. Uygulanan bu ilaçlar ise, aşağıda ki risklerin meydana gelmesine sebep olabilmektedir;
Doğumsal bozukluk riski, doğal yollar ile dünyaya gelen bebekler ile tüp bebek tedavisi sayesinde dünyaya gelen çocuklarınki ile aynıdır. Bu risk, yaklaşık olarak%3 ile %5 civarında değişiklik göstermektedir.
Tüp Bebek tedavisinin en önemli ve en fazla karşılaşılan risklerinden birisi, çoğul hamileliktir. Adından da çok rahat anlaşılacağı gibi, birden çok bebeğe hamile kalma durumudur. Tüp bebek tedavisi sayesinde elde edilen çoğul hamilelik, beraberinde birden çok riski de ortaya çıkarmaktadır. Meydana gelme durumu olan bu riskler ise;
gibi risklerdir. Tüp bebek tedavisinin uygulanması sırasında, en az sayıda embriyo transferi yapılarak, çoğul hamilelik riski ciddi oranda en az seviyeye indirilir.
Embriyo transferinin gerçekleşmesinden sonra, çok az bir şekilde görülen kanama, hafif ağrı veya lekelenme ortaya çıkabilir. Bu durumlar için herhangi bir ilaç veya tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Antibiyotik tedavisine gereksinim duyulabilecek bir enfeksiyon ile çok az karşılaşılmaktadır.
Embriyo transferinden 15 gün sonra uygulanan ultrason kontrolünde, hamilelik kesesinin görülmemesi halinde, dış gebelikten şüphelenilir. Daha sonra kanda ki hamilelik testi değerleri incelenerek, dış hamilelik ile ilgili net karara varılır. Dış gebeliğin en fazla görülen belirtisi, kasık ağrısı ve kanamadır. Tüp bebek tedavisinde karşılaşılan dış gebelik oranı %1ile %2 civarındadır.
Heteretopik hamilelik durumunda, aynı anda hem rahim içinde normal, hem de rahim dışında dış hamilelik meydana gelmektedir. Çok fazla sayıda embriyo transferinin yapıldığı kişilerde, heterotopik hamileliğe rastlama tehlikesi de artmaktadır. Normalde 20000 ile 30000 hamilelikte bir rastlanan durumdur. Ancak, tüp bebek tedavisinde bu oran %1 civarına yükselir. Erken teşhis edilmesi halinde, hemen hemen heterotopik hamilelik hiç mümkün değildir. Hastada karın ağrısı, karın içinde kanama gibi belirtiler ile kendini belli eder. Tedavi ise, ameliyat ile mümkündür.
Bu sorunlar kimi zaman tedavinin iptal olmasına ve başarısızlığa yol açabilir. İlaç protokollerini ya da tedavi aşamalarını değiştirerek tekrar tüp bebek tedavisi uygulamasına ihtiyaç duyulur.
Tüp bebek tedavisinde, anne ve baba adaylarına uygulanan ilaçların, günümüzde kanser veya kanser benzeri ciddi bir yan etkisi, henüz bildirilmemiştir. Kullanılan bu ilaçlar ile ilgili olarak, OHSS gibi geçici yan etkiler ortaya çıkabilir. İlaçların uygulandığı cilt bölgesinde, hafif kızarıklık gibi çok rahat bir şekilde geçebilen yan etkilere de rastlanmaktadır.