Erkeklerin üreme sistemi işleyişi için canlı, miktar olarak fazla, kaliteli, hareketli spermlere gereksinim duyulur. Normal şartlar da, erkek vücudunda üretilen ve birleşme esnasında dışarı çıkacak olan sperm örneğinde, milyonlarca sperm mevcuttur. Uygun koşulların bulunması halinde, bir adet sperm yumurta ile bulaşabilerek döllenme işlevini gerçekleştirmektedir.
Azospermi iki şekilde gelişebilir;
Obstrüktif azospermi: Her azospermi hastalarının % 40’ lık bir bölümü oluşturur. Vücutta ki testislerde üretimi gerçekleşen spermler, tıkanıklık sebebinden dolayı, vücudun dışına atılamaz.
Azospermi erkek nüfusu incelendiği zaman, % 2’ lik bir bölümde görülür. Ancak kısırlık problemi bulunan erkeklerin % 20’ sinde azospermi ile karşılaşılır. Azospermi vakalarında menide ya hiç sperm bulunmaz ya da çok az oranda mevcuttur. Ancak uygulanan mikro cerrahiler sayesinde, çiftlerde tüp bebek tedavisi ile hamilelik sağlanabilmektedir.
Azospermi, durumu ile ilgili sinyal ve belirti veren bir kısırlık problemi değildir. Meni normal bir şekilde gözlenir. Ancak sperm analizi ile herhangi bir teşhis konulabilir.
Azospermi durumu erkeklerin birçoğunda karşılaşılabilecek bir durumdur. Azo spermi durumunda herhangi bir sebepten dolayı, baba adayı sperm üretememektedir. Baba adayının spermine değişik tıbbi yöntemler sayesinde erişmek ve erişilen spermlerin tüp bebek tedavisi için dondurulması söz konusudur.
Döllenmenin oluşabilmesi adına, baba adayının sayıca çok olan, canlı ve kaliteli sperm üretmesinin olması bir koşuldur. Bu durumda erkek vücudunun ürettiği ve cinsel ilişki esnasında vücut dışına çıkan sperm örneğinde, çok fazla değişik sperm bulunmaktadır.
Tüp bebek tedavisi sırasında, azospermi spermlerin üretim evresi ile alakalı çeşitli problemlerin görüldüğü durumu ifade etmektedir. Yalnızca üretim evresinde değil, spermlerin çıkış evresinde de çok fazla problem ile karşılaşılabilmektedir. Bu tarz durumlar erkeğin kısırlık durumu olarak ifade edilmektedir. Bu durumların birçoğunun sebebi, şu an için tam anlamı ile bilinmemektedir. Yapılan bir takım araştırmalar sayesinde ve baba adayının geçmişinde yaşadıkları ile alakalı verilere ulaşarak, bu durumun sebeplerinin meydana çıkarılmasına çalışılmaktadır.
Bu sorun genetik temelli de olabilmektedir. Tüp bebek tedavisi uygulandığında, azo spermi problemi bulunan erkeklerin de bebek sahibi olmalarının önü açılmaktadır. Çok fazla değişik yöntemler ile spermlere ulaşmak mümkündür. Spermlere ulaşmak yeterli olmayacaktır. Aynı zamanda iyi kaliteli olan spermlere ulaşmak gerekmektedir. Bunun ardından en değerli olan spermler, diğerlerinden ayrı tutularak dondurulmalıdır.
Tüp bebek tedavisi uygulayan merkezler, azospermi ile alakalı birçok detayı değerlendirmek isteyecektir. Bunların ilk sırasında, baba adayının geçmiş öyküsü yer almaktadır. Baba adayının yaşadığı travmalar, yaşadığı hastalıklar, enfeksiyonlar, aile bireylerinde bu rahatsızlığın var olup olmadığı ve baba adayının daha önce kemoterapi alıp almadığı gibi birçok farklı etken sorgulanacaktır.
Tüp bebek tedavisi uygulanmadan önce, baba adayı fiziksel bakımdan da kontrol edilecektir. Baba adayının vücudunda kitle oluşumlarının bulunup bulunmadığı veya anatomik bakımdan sorun yaşayıp yaşamadığı gibi durumlar sorgulanacaktır. Bunların dışında azo spermi tedavisinde FSH hormonu ölçümleri de gerçekleşecek ve gerekli görülmesi halinde baba adayına testestoron hormonu ilavesi uygulanacaktır. Tedavi öncesi yapılması mecbur olan kontroller, tüp bebek tedavisinde başarılı sonuç elde edilmesi durumunu da arttıracaktır.
Azosperminin gözlendiği durumlardan biri, obstrüktif azospermi durumudur. Bu durum azo spermi problemi ile karşılaşan hastaların %40’ında gözlenmektedir. Bu durum, erkek üreme organında görülen herhangi bir tıkanıklık sebebi ile üretilen spermlerin, vücut dışına atılamaması durumudur. Bunun dışında non-obstrüktif azospermi durumları da görülmektedir. Bu durum azo spermi vakalarının %60’ını oluşturmaktadır. Bu durumda sperm üretimi söz konusu değildir. Üretim herhangi bir sebepten dolayı engellendiğinden, baba adayı kısırlık problemi yaşamaktadır.
Tüp bebek tedavisi öncesinde, öncelikle yapılması gereken şey, azospermi durumunun sebebinin tespit edilmesidir. Hormon tedavisinin yeterli olduğu durumlarda tüp bebek tedavisi çok rahat bir şekilde uygulanabilmektedir. Ancak görülen bazı tıkanıklıklar, TESA ve TESE yöntemlerinin uygulanmasını gerektirmektedir. Bu yöntemler sayesinde, kaliteli spermlere ulaşmak daha mümkün olacaktır.
Baba adayından detaylı olarak geçmiş hikâyesi istenecektir. Geçmişinde sorgulanacak olan durumlar;
Tüp bebek tedavisine başlanmadan önce, doktor hastasını fiziki açıdan değerlendirecektir. Anatomik anlamda sorunlar, kitle oluşumlarının varlığı sorgulanacak ve hastalık detaylandırılacaktır.
Gerekli durumlarda, hastalara testosteron hormonu ve FSH hormonu ölçümleri yapacak ve tüp bebek tedavisine başlanmadan önce bu işlemlere gerek duyulabilecektir.
Testislerde üretimi sağlanan spermler, üretra olarak ifade edilen idrar kanallarına gelemez. İdrar kanallarında görülen herhangi bir tıkanıklık sebebi ile spermin dışarı çıkışına engel olur. Bu durumun nedenleri;
Hormon eksikliğinden kaynaklanan azospermi hastalarında, hormon ilave edilmesi ile tedavi gerçekleştirilir. Ancak tıkanıklık sebebi ile gelişim gösteren azospermi hastalarında, cerrahi müdahalenin yapılması gereklidir. Teknolojinin gün geçtikçe ilerlemesi sayesinde, azospermi hastalarında sperm elde etmek için çeşitli yöntemler geliştirilmiştir. Gelişen bu yöntemler sayesinde bebek sahibi olamayan çiftlerde, tüp bebek tedavileri ile büyük oranda başarı elde edilmektedir. Azospermi durumlarında en çok kullanılan yöntem mikro TESE yöntemidir.