Rahim içinde kadının her dönem adet görmesi ile birlikte dökülen dokulara “endometrium “denir. Bu dokular sadece rahimin içerisinde bulunmaktadır. Yumurtanın gelişmesi sırasında östrojen hormonunun yükselmesi ile bu tabaka kalınlaşır. Yumurtanın olgunlaşması sonucunda adet kanamaları ile atılmasıyla beraber diğer progesteron hormonu devreye girerek, gebelik oluşumu engeller. Adet kanaması olamayan kadınlarda yumurtlama olmadığı için gebelik olmaz. Bu durumda tüp bebek tedavi yöntemlerinden yararlanılabilir.
Kadınların rahim içerisinde bulunan bu dokusu, bazen rahim dışına yerleşir ve olgunlaşır. Bunun duruma ‘’endometriozis’’ denmektedir.
“Endometriozis ve endometrium “gibi dokular her ay düzenli olarak östrojenden etkilenerek aynı rahim içinden dökülerek ve etrafındaki dokulara zarar verebilmektedir. Endometrial dokular ya diffuz olarak yayılmaya başlar ya da lokal bir şekilde bir alanda şişliğe sebep olur. Bu dokular kişide sadece rahim ve yumurtalıkların dışında bağırsakların üzerinde, cildinde, akciğerinde ve beyinin dokularında da yer almaktadır. Rahim kasları içerisindeki belli noktalarında gelişen bu olaya “adenomyosis “denir. Yumurtalıklar içinde bulunan odalardan gelen kanamalar iç kısımda organize olarak kan ve doku atıklarından kistler meydana gelir ve bu olaya da “endometrioma” denir. Bu kistler genel olarak çikolata görünümündedir.
Adenomyosis rahimde var olan miyom gibi başka kitlelere benzemeye çalışabilir. Çoğunlukla adenomyosise yanlış olarak uterin fibroid (miyom) teşhisi konur. Bu iki tümör de normal olmayan bir hücreden meydana gelerek ve östrojen hormonu etkisi ile beraber git gide büyümeye başlar. Cerrahi işlemlerle rahim dokusuna zarar verilmeden miyomların hepsi alınabilirken, adenomyosis kitlesi rahim dokusu içine penetre olduğu için rahim kasından ayrılamaz. Ancak bununla beraber çıkartılabilir.
Adenomyosis belirtileri ve nedenleri
Endometriozis hafif durumlarında belirti göstermez. Çok nadir olarak kısırlık sorununa yol açabilmektedir. Kişinin karın boşluğunda ve bağırsakların çevresinde “petrion” adında bir zar vardır. Bu zar zarar görüp zedelenmesi sonucunda içteki kısımların birbirine yapışması olabilir. Bu yapışıklıkların nedeni, endometriozisis gelişme aşamasında çevresindeki dokulara zarar vermesinden kaynaklanmaktadır. Karın içerisindeki oluşan bu yapışıklık sorunu oldukça önemli olmaktadır. Kişinin mesanesi içerisinde yayılmışsa eğer, idrarı kanlı olarak gelmektedir. idrar borusunun üst kısmında darlık sorununun olması ve idrarın böbreklerde birikmesi sonucunda da enfeksiyon kolaylıkla oluşabilmektedir.
Uzun süren şiddetli adet kanamalar
Sürekli şiddeti artan ağrılı adetler
İlişki sırasında kasıklarda ağrı
Adenomyosis bazı zamanlar belirti vermeyebilir ancak bazı durumlarda şiddetli bir şekilde bıçak saplanır gibi anormal adet kanamaları ve pelvik bölgede ağrıya sebep olabilir. Adenomyosis ağrısı adet dışında ki dönemlerde de görülebilir. Rahim globüler şekilde geniş veya lokalize kitle şeklinde olabilir. Pıhtılı fazla oranda uzun süren normal dışı adet kanamalarının yanı sıra, bazı durumlarda adet aralarında da leke şeklinde veya normalden daha fazla oranda kanama görülebilir.
Bu hastalık daha çok doğum yapmış, sezaryen veya başka bir uterusla alakalı operasyon geçirmiş 30 yaşın üstündeki kadınlarda daha çok görülmektedir. Adenomyosis 35 yaşın üstündeki kadınların yaklaşık olarak %17’sinde görülür. Adenomyosis ile hamilelik şansı çok düşüktür. Tüm bunlara rağmen eğer hamilelik gerçekleşirse, hamilelikte rahim delinmesi (uterin rüptür), rahimde atoni kanaması veya çok fazla kanama, plasenta accreta-increata gibi şiddetli ve tehlikeli olan kanamalara neden olabilecek durumlarla karşı karşıya kalınabilir.
Adenomyosis tanısı
Adenomyosis; ultrasonografi, MR görüntüleme ve infertil olan hastalara uygulanan HSG anında teşhis edilebilir. En doğru adenomyosis teşhisi MR ile konulabilir.
Adenomyosis, USG’de bulunan fokal adenomyosis bölgesi heterojen eko yapısında ve kalın bir şekilde görülür. USG’ de miyomdan şüphelenilmesine rağmen kitle tam anlamı ile görülmediğinden dolayı fundusun bazı bölgeleri kalın, endometrial kavite irregüler şeklinde görülür. Böyle anlarda kitlenin daha net belli olması için MR istenebilmektedir.
Genel olarak bu durum karın içerisinde olduğu için sadece ”laparaskopi “yöntemi ile tanı yapılabilmektedir. Ultrasonografi ile yumurtalıklarda oluşmuş kistler rahatlıkla görülebilmektedir. Laparoskopi yöntemi kişinin direk olarak karın içini gösteren ince optik bir aletle uygulanır. Genel olarak karbondioksit gazı verilerek karın bölgesi şişirilir ve kamera ile incelenerek tanı yapılabilir. Ayrıca gerekli durumlarda diğer aletlerin yardımı ile cerrahi müdahale yapılabilmektedir.
Adenomyosis tedavisi
Endometriozis tam anlamıyla tedavi edilemez bir durumdur. Sadece gözetim altında tutularak, endometrial dokularda meydana gelen gelişmeler ilaçlar ile müdahale edilerek durdurulur. Bu işlem sırasında kadınlarda geçici olarak menopoz durumu olabilmektedir. Bu yüzden gebelik sağlanamadığı için tüp bebek tedavi yöntemlerinden yararlanılabilir.
Adenomyosis hastalığın tedavisinde medikal tedavi uygulamasında ağrı kesici ilaçlar, doğum kontrol hapları, içerisinde GnRH analogları, progesteron bulunan RİA’lar kullanılabildiği halde etkileri sınırlı olmaktadır. Bu yüzden çok güçlü semptomları olan ve aşırı adet kanamaları görülen durumlarda cerrahi tedavi zorunludur.