Anne karnındaki bebekte meydana gelen gelişme geriliği, bebeğin ihtiyacı olan oksijen ve besin taşımacılığını yapan kan akımının az olmasından kaynaklanır. Bebeğe ulaşan kan miktarı, vücut için hayati önem taşıyan beyin ve kalp gibi organlar tarafından karşılanır. Bu nedenle anne karnındaki bebekte hareket kısıtlılığı görülür.
Bebeklerde olan gelişme geriliği
Simetrik gelişme geriliği: Ultrason kontrollerinde bebeğin baş, karın ve bacak boyu ölçülür ve bebeğin bu ölçümleri gelişim göstermesi gereken haftaya göre geride kaldığı tespit edilir. Bu tür gelişme geriliği daha seyrek görülse de, gebeliğin erken dönemlerinde fazla belirti göstermemesi nedeni ile tespit edilmesi oldukça güçtür. Bu nedenle daha ciddi sorunların ortaya çıkmasına yol açar. Bu gelişme geriliği kromozom anomalileri, gebelik döneminde geçirilen iltihaplı hastalıklar, anatomik sorunlar, annenin beslenme bozukluğu ve sigara kullanması sonucunda yaşanabilmektedir.
Asimetrik gelişme geriliği: Bu gelişim geriliği ise gebelik döneminin ilerleyen haftalarında ortaya çıkar. Bebeğin bel kalınlığı ölçümü, bacak ve kafa çevresine göre daha küçük ise, asimetrik gelişme geriliği tanısı konulmaktadır. Bunun nedeni ise anne adayından bebeğe giden kan miktarının azalması sonucu ortaya çıkmaktadır. Diyabet ve yüksek tansiyon gibi gebelik sorunları nedeni ile görülmektedir.
Gebelik takibinin yapılması neden önemli?
Gebelik takibi, bebeğin bulunduğu haftaya göre göstermiş olduğu gelişim kontrollerinin yapılmasını ve bebek için risk faktörlerinin saptanması amacıyla yapılmaktadır. Bu sayede bebekteki gelişim geriliği gibi birçok problemin önüne geçilebilir.
Gebelik takibinde düzenli olarak doktor kontrolleri ve ultrason muayeneleri yapılır. Bebeğin ultrason takipleri sırasında olması gereken gelişiminin daha alt düzeyde olması halinde gelişme geriliğinin olduğu düşünülür. Bu sorun genellikle yapısal olarak anne ve babadan geçen genler nedeniyle yaşanmaktadır. Bebeğin sağlıklı olabilmesi için yaşamsal tüm organlarının gelişmesi gerekir. Eğer bazı etkenler doğrultusunda bu gelişme evresi engellenirse, bebeğin bu organlarının doğumdan sonraki hayatını sürdürebilmesi için yeterli olamamaktadır. Bu nedenle gebelikte ortaya çıkan gelişim geriliği ciddi sorunlara neden olabilir. Diğer gelişme geriliği yaşayan bebekler % 4-8 oranında görülür. Bu sorun günümüzdeki yaşanan bebek ölümlerinde, prematüre doğan bebeklerden sonra ikinci sırada yer almaktadır.
Bu nedenle gelişme geriliğinin takip edilebilmesi amacı ile gebelik takiplerinin yapılması özellikle bebeğin hareketlerinin izlenmesi gerekir. Bu sorun hem anne karnında hem de doğum sırasında yaşanabilen bazı komplikasyonlar sonucunda bebeğe giden oksijen miktarını azalmasıyla yaşanmaktadır. Anne karnında bebeğin gelişimi takip edildiği gibi doğumda ve doğum sonrasında da gelişimini tamamlayana dek takip edilmesi gerekir.
Doğumda bebekte gelişme geriliğinin olduğu nasıl tespit edilir?
Bebeğin 2500 gramın altında doğmuş olması halinde, gelişme geriliği olduğu söylenebilir. Fakat bu kesin bir tespit değildir. Bebekler genetik olarak minyon bir yapıya sahip olabilir. Bu nedenle yapılan incelmeler sonucunda kesin bir tanıya ulaşılabilir.
Gelişme geriliği neden olur?
Bebeklerde gelişme geriliği % 75 oranında yapısal gelişme geriliklerinden meydana geldiği bilinmektedir. Bu grubun dışında yer alan bebeklerde ise, bebeğe giden kan miktarının azalmasından ve simetrik gelişme geriliğine neden olan faktörlerden kaynaklanabilir. Gelişme gerilikleri başlıca anneden, bebekten ve plasentadan kaynaklanan sorunlar nedeni ile yaşanmaktadır.
Anneden kaynaklanan etkenler:
Anne adayının sigara içmesi: Gebelikte anne adayının sigara içme sayısının artması ile bebeğin normal kilonun altında doğma ihtimalini artırır. Ayrıca sigara gibi zararlı alışkanlıklar bebeğin gelişimini etkileyen ve ciddi komplikasyonlara neden olabilen bir faktördür. Bu nedenle anne adaylarının gebelik süreci ile birlikte kesinlikle sigaradan uzak durması gerekir.
Anne adayının sağlıklı ve düzenli beslenmemesi: Bebeğin büyümesi ve gelişim göstere bilmesi için anne adayının yediği besinlere dikkat etmesi gerekir. Yeterince sağlıklı beslenmeyen anne adaylarının bebekleri daha düşük kilolu doğmaktadır. Anne adayının gebelik döneminde günlük 1500 Kcal altında bir beslenmeye sahip olması, yetersiz beslenmenin olduğu anlamına gelir.
Aşırı ruhsal ve bedensel aktivitede bulunmak: Anne adayının özellikle fiziksel olarak aşırı efor sarf ettirecek hareketlerden ve ağır eşya kaldırma gibi işlerden uzak durması gerekir. Ayrıca buna paralel olarak açığa çıkan stres faktörü ruhsağlığı etkileyerek bebeğin gelişim geriliği yaşamasına neden olur. Özellikle bu tarz davranışlar bebeğin daha düşük kilolarda doğmasına neden olur.
Anne adayında gebelik döneminde oluşan ve gebelik öncesindeki hastalıkları: Bebeğin düşük kilolu doğmasındaki en etkili faktör gebelik zehirlenmesi, şeker, romatizmal hastalıklar ve hipertansiyon gibi rahatsızlıklardır.
Anne adayının gebelik için ideal kiloda olmaması ve gebelik sürecinde kilo almaması: Gebelik öncesi anne adayının 45 kg altında olması halinde bebeğin de küçük doğma riski artmaktadır. Gebelik sürecinde de anne adayının yetersiz kiloya sahip olması ya da yedinci aydan sonra daha az kilo alması, gelişme geriliği ihtimalini arttırır.
Bebekten kaynaklanan etkenler:
Plasentadan kaynaklanan etkenler:
Tüm bu faktörlerin yaşanmasının sonucunda bebeğe oksijen ve besin taşımacılığı yapan plasentanın etkilenmesinden kaynaklanmaktadır. Ayrıca anne ile bebek arasındaki iletişim kanalı oluşturan plasenta, kan akımının geçişini sağlar. Eğer plasentadan kaynaklanan bir sorun yaşanırsa, bebeğin gelişme geriliği yaşayacağı net bir şekilde görülür.
Bebekte gelişme geriliğinin tanısı nasıl konur? Tedavisi nasıl yapılır?
Bebeklerdeki gelişme geriliğinin saptanabilmesi için bebeğin tam olarak kaçıncı haftasında olduğunun bilinmesi gerekir. Bu doğrultuda yapılan ultrason kontrolleri ile bebeğin haftasına göre göstermiş olduğu gelişim çizelgesi değerlendirilir. Ayrıca anne adayının hakkında alınacak detaylı bilgi sayesinde tanı konulmasında faydalı olacaktır. Bu bilgiler içerisinde; anne adayının bir önceki gebeliğinde gelişme geriliği hikâyesinin olması, anne adayının taşıdığı hastalıklar ve geçirmiş olduğu hastalıkların değerlendirilmesi yapılır. Kısaca gelişme geriliğe neden olabilecek tüm faktörlerin değerlendirilmesi sonucunda bebeğin haftasına göre gelişim ölçümlerinde geri kalması halinde gelişme geriliği tanısı konulabilir.
Ultrasonla yapılan muayenesi sonucunda da ölçümlerde simetrik ya da asimetrik gelişme geriliğinin yaşandığı tespit edilir. Daha sonra bebeğin organları ve vücut yapısı detaylı bir şekilde ultrason incelenmesine alınır. Bunun yanı sıra renkli doppler uygulamasından da yararlanılabilir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda gerekli olan tedavi adımları belirlenir.
Gelişme geriliğinin tespit edilmesinin ardından yapılması gereken en önemli şey bebeğin doğumunun planlanmasıdır. Eğer doğuma daha uzun bir süre varsa ve gelişme geriliği erken tespit edilmiş ise gebelik döneminde geçirilen iltihaplı hastalıkların, kromozomal hastalıkların ve bebeğin yapısındaki anormalliklerin değerlendirme altına alınması gerekir. Yapılan araştırmalar sonucunda sorun tespit edilirse ve bebek için ciddi bir durum söz konusu ise gebelik sonlandırılabilir. Ciddi bir hastalık durumuna rastlanılmamışsa anne adayının ve bebeğin sağlığı ön planda tutularak, fiziksel hareketlerin kısıtlanmasına yönelik çalışmalar belirlenir. Süreç içerisinde bebeğin hareketleri devamlı olarak izlenir ve değerlendirilir. NST ve doppler muayenesi bu süreçte en sık başvurulan yöntemlerdir. Sigara ve alkol gibi zararlı alışkanlıklar varsa annenin bunları bırakması gerekir. Anne adayında bazı hastalıklar tespit edildiyse, hastalığa yönelik uygun tedaviler uygulanır.