Ergenlik dönemi yani puberte nedir?
Puberte prekoks erken yaşta adet görme anlamını taşımamaktadır. Puberte yani ergenliğin erken yaşta başlamasını aslında ifade etmektedir. Puberte yani bir diğer adı ile ergenlik dönemi bluğ çağı olarak da adlandırılmaktadır. Adet kanamaları da bu evrede yer alan kız çocuklarında yaşanan değişikliklerden sadece bir tanesidir. Kız çocukları puberte dönemine ortalama olarak 9 ila 13 yaşları arasında girerler. Erkekler ise kızlardan yaklaşık 2 yıl sonra ergenlik dönemine girerler. Puberte döneminde kız çocuklarında öncelikle göğüsler gelişmeye başlar. Kız çocuklarında puberte dönemine girilmesi ile yaşanan bu ilk değişime telarş adı verilir. Kız çocuklarındaki göğüslerdeki gelişme daha ziyade tek taraflı başlar. Tek tarafı gelişen göğüsten 6 ay sonra diğer tarafta da gelişme yaşanır. Göğüs gelişimi ardından artık ergenlik dönemine adım atmış olan kızların koltuk altlarında ve cinsel bölgelerde tüylenmelere rastlanır. Karşılaşılan bu tüylenme durumu ise pubarş olarak tıp literatüründe tanımlanır. Göğüslerde yaşanan gelişme ve tüylenme sonrasında da kızlarda puberte döneminde adet kanaması görülmeye başlanır. İlk görülen adet menarş olarak isimlendirilir.
Kız çocuklarında genetik yapı, beslenme ve yaşam kalitesi gibi faktörlerle bağlantılı olarak ilk adet görme (menarş) yaşı değişim göstermektedir. Kız çocukları genel olarak 9 ila 16 yaşları arasında ilk adet kanaması görülür. Genetik yapı, beslenme ve yaşam kalitesi dışında ilk adet olarak bilinen menarşın gerçekleşme yaşını, coğrafi bölge de etkilemektedir.
Menarş yaşı türlü etkenlere bağlı olarak değişmektedir. Menarş yani ilk adet 9 yaşından önce görülürse bu durum erken adet görme yani erken menarş olarak tanımlanır. Adet kanamasının görüldüğü puberte döneminde meydana gelen bu fiziksel değişimlerin dışında boy uzaması da gerçekleşir. Tüm değişimlerle birlikte puberte döneminde kızın vücudu artık kadınsı şekil almaya başlar ve herkes tarafından bilinen hormonal değişimlerden kaynaklı olarak yaşanan psikolojik farklılıklar durumu ile karşılaşılır. Tüm değişimlerin gerçekleşme ve tamamlanma aşaması ortalama 5 sene dolaylarında yaşanır.
Heteroseksüel Puberte
Az önce bahsi geçen puberte yani ergenlik dönemindeki tüylenme ve erkeksi niteliklerin gerçekleştiği durum heteroseksüel puberte olarak adlandırılmaktadır. Kız çocuklarında puberte yani ergenlik dönemine girilmesi göğüs gelişimi ardından tüylenme oluşur yanı sıra kız çocuklarında erkeksi bir takım özellikler yaşanır. Ancak bu durum fazla görülme nedenleri de vardır. Bunlardan en önemlisi polikistik over sendromudur. Bunun dışındaki nedenler ise şunlardır;
Ergenlik döneminde bazı kız çocuklarında karşılaşılan puberte prekoks (erken yaşta adet görme) tanımını yapmak gerekirse;
Kız çocuklarında 9 yaşından daha önce pubertenin yani ergenliğin başlaması; puberte prekoks (erken puberte) olarak tanımlanır. Bazı kız çocuklarında erken başlanan adet tam tersi geçte yaşanabilir. Şayet kız çocuklarında 16 yaşından sonra puberte görülmesi halinde; puberte tarda (gecikmiş puberte) olarak adlandırılır. Puberte prekoks 2 durumda gerçekleşir. Bunlar;
Erken ergenliğin yani pubertenin sebepleri nelerdir?
Kızlarda görülen gerçek erken ergenlik durumunda çoğunlukla bir sebep bulunamamaktadır. Erkeklerde erken ergenlik yani puberte daha nadir görülmesine karşın, beyin tümörleri gibi oluşum sebepleri daha sıktır. Yalancı erken ergenlik ise çok farklı sağlık problemleri ve çevresel etkenlere bağlı gerçekleşmektedir.
Gerçek puberte prekoks durumunun gerçekleşmesinde etki eden bir takım faktörler vardır. Bunlar;
Yalancı (periferik) puberte prekoks durumunun gerçekleşmesinde etki eden bir takım faktörler ise şunlardır;
Ergenlik yani puberte prekoks durumunda meydana gelen değişimler, erken yaşta yaşandığından dolayı kemik epifizleri erken kapanır ve bu durum boy uzamasının erken durmasına neden olur ve söz konusu çocuk puberte prekoks neticesinde kısa kalır.
Erken yaşta adet görme olarak adlandırılsa da erken ergenlik dönemine girme durumu olan puberte prekoks tedavideki hedef; boy uzamasındaki durmayı engellemek ve psikolojik değişimlerden çocuğun fala etkilenmemesi adına psikososyal yardım sağlamaktır.