Mol gebelik, toplum arasında üzüm gebeliği olarak adlandırılır. Gebeliğin sağlıklı gelişimi aksar ve bu sebeple de rahim içerisinde üzün tanesi şeklinde bol miktarda şişmiş bir anormal gebelik şekli meydana gelir.
Yumurta hücresi, döllenme aşamasında içine yalnızca tek sperm hücresi alır. Ardından yumurta giriş kapıları kapanır. Bu sayede diğer sperm hücreleri yumurtaya giremez. İçeriye iki sperm birden girmeyi başarırsa, bu spermlerin 23’er kromozomdan oluşan genetik bilgileri yumurtanın hücre çekirdeğine gider ve burada birleşerek oositin kendine ait genetik bilgilerinin yok olmasına yol açar. Bu durumda da gebeliğe yani fetusa ait hiçbir yapı oluşmaz. Bol miktarda, şişmiş anormal bir gebelik meydana gelir. Bu durum, mol gebeliğidir.
Yumurtaya giren iki spermin genetik bilgisi, yumurtanın genetiği ile birleştiği zaman 69 kromozomlu anormal bir gebelik oluşur. Mol gebeliği; bebeğin beslenmesi ile görevli olan hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalması sonucu meydana gelir. Bundan dolayı da sağlıklı gebeliklere göre daha fazla HCG yani hamilelik hormonu üretilir ve kana aktarılır. Mol gebelikler, genellikle gebeliğin 16. Haftasında kendiliğinden düşmektedir. Ancak çeşitli durumlarda daha uzun sürebilir.
Mol gebelikler, beslenme düzeni kötü olan kadınlarda daha yaygın şekilde görülmektedir. Ancak her kadında ortaya çıkabilir. Uzak Doğu’da daha yaygın görülen mol gebeliği, 20 yaş altı ve 40 yaş üstü kadınlarda daha sık ortaya çıkar.
Bahsedilen belirtilerle doktora başvuran kadınlara ultrasonografi ile teşhis koyulabilir. Mol gebelikte, ultrasonda gebelik kesesi izlenmez. Yapılan muayene sonucunda, rahim, gebelik haftasına göre daha büyüktür. Anne adayının HCG değerinin 100 binin üstünde olması da tanıyı kesinleştirir.
Mol gebelikler genellikle sıkı takip altında tutulur. Ancak çeşitli durumlarda takip ve kontrol söz konusu olsa dahi kanama meydana gelebilir. Bu sebeple de mol tanısı alan kadınlar içi n gebeliğin tahliyesi gerekebilir. Mol gebelik teşhisi alan kadın hastaneye yatırılır. Ardından jinekolojik ve genel muayene yapılır. Gebeliğin tahliyesinden önce çeşitli tetkik ve muayeneler yapılır. Kan değerleri izlenir. Genel kan tetkikleri yapılır ve kan grubu belirlenerek, gerekli durumlarda kullanmak üzere en az iki ünite kan temin edilir. Mol gebeliklerin tahliyesi için genel anestezi uygulanmaktadır. Ancak bu durumda, normal kürtaja göre daha riskli durumlar meydana gelebilir.
Bu riskler, mol gebelik ne kadar erken tespit edilirse, o kadar azalır. Mol gebelik gelişen kadın şayet çocuk istemiyorsa ve çocuk sayısını tamamlamış ise, 40 yaşının üzerinde ise histereskopi yöntemiyle rahmin alınması gerekebilir.