Sağlıklı beslenme sadece üreme sistemi üzerinde değil, vücudumuzun tüm mekanizmaları üzerinde çok ciddi olumlu etkilere sahip ve bu nedenle beslenme düzenimize dikkat ederek bedenimizin tüm ihtiyaçlarını asgari düzeyde de olsa karşılamamız gerekiyor. Dolayısıyla beslenme bozukluğu kısırlık sebebi midir sorusunun cevabı da bir nebze ortaya çıkmış oluyor ancak beslenme ve üreme sağlığı arasındaki ilişkiyi biraz daha detaylı bir şekilde irdelemek gerekiyor.

Beslenme Bozukluğu Kısırlık Sebebi midir?

Yapılan araştırmalar, hem kadınlarda hem de erkeklerde beslenme bozukluklarının kısırlığa direkt olarak sebep olmasalar dahi bebek sahibi olmayı zorlaştırabildiğini gösteriyor. Hatta bazı ekstrem durumlarda doğrudan kısırlığın başlı başına sebebi de olabiliyor.

Kadınlarda yumurta üretim süreci östrojen hormonu ile bağlantılıdır ve östrojen hormonu ise vücuttaki yağ miktarına göre salgılanır. Yani fazla kilolu olanlarda veya olması gereken kilonun altında olanlarda yağ düzeyi ideal miktardan saptığı için, östrojen miktarında da oynamalar meydana gelir.

Aşırı yağlı olanlarda yumurtlama düzeni bozulabiliyor ve yumurtlama tarihlerinin sürekli değişim göstermesi maalesef adet düzenini de bozuyor ve hamileliğin hangi günlerde daha muhtemel olduğu değişim gösteriyor. Bu nedenle direkt bir kısırlığa yol açmasa dahi fazla kilolar hamile kalabilme ihtimalini düşürebiliyorlar.

Aşırı zayıf kişilerde ise yumurtlama tamamen durabiliyor ve bunun neticesinde kısırlık ortaya çıkıyor. Ancak zayıf ve kilolu kişilerin tekrar ideal kilolarına gelmeleri ile birlikte bir kaç ay içerisinde tüm düzen olması gereken hale geliyor ve yeniden gebelik elde etmek mümkün oluyor.

Erkeklerde ise fazla yemek ve hareketsiz bir yaşam tarzı sürdürmek, ayrıca şekerli ve yağlı gıdaları aşırı tüketmek, sperm kalitesinin düşmesine neden oluyor ve kaliteli spermlerin adedi azaldığı için döllenmenin oluşması imkansız hale geliyor. Her ne kadar aşılama tedavileri gibi tedaviler ile bunun üstesinden biraz gelinse de doğal gebeliklerin gerçekleşme ihtimali düşmüş oluyor.

Tek Tip Beslenme ve Kısırlık

Beslenme bozukluğu denilince sadece kilolarla ilgili sorunlar da akla gelmemeli. Bunun yanında daima tek tip bir beslenme düzenine sahip olmak, öğünleri atlamak, yapay gıdalar tüketmek ve sağlığa zararı bilinen besinleri tüketmek, maalesef genel kondüsyonun düşmesine sebep olarak yumurtlama bozukluklarından hormonal dengesizliklere kadar onlarca probleme yol açıyor.

Erkeklerde soya tüketiminden kaynaklı üreme sağlığı problemlerine rastlamak da mümkün. Zira özellikle vejeteryan beslenme düzenini takip edenler, soyadan üretilmiş olan besinler ile protein alımı gerçekleştiriyorlar ancak soyada bulunan östrojeni taklit eden izoflavon maddesi, erkeklerde sperm kalitesi ve hızını düşürerek gebeliği daha zorlu hale getiriyor. Soyanın pek çok farklı gıdada ek ürün olarak kullanılması, tüketilen gıdaların içeriklerine de bakılması zorunluluğunu doğuruyor. Hali hazırda kilolu olduğu için fazla östrojen üreten kadınlar ise buna bir de soya eklendiğinde gereksiz yere fazladan östrojen hormonuna sahip olmuş oluyorlar. Dolayısıyla soyanın çok yoğun tüketimine dikkat edilmeli.

Sağlıklı Beslenme ve Spor

Çeşitli gıdaları tüketmek, günde 3 öğünü bozmamak, bunun yanında zararlı maddelerden uzak durmak üreme sağlığının optimum düzeyde olmasını sağlayacaktır ancak hareketsiz bir yaşam tarzına sahip olanlar her zaman sorun yaşama potansiyeline sahipler. Hem erkeklerin hem de kadınların bedeninin optimum şekilde faaliyet gösterebilmesi için hareketli bir yaşam tarzını benimsemeleri gerekiyor.

Bu nedenle her gün veya en azından iki günde bir hafif tempolu yürüyüşlere çıkarak bedenimizi mutlu etmemiz gerekiyor. Sporun cinsel performans üzerindeki olumlu etkileri de biliniyor ve buna bir de sağlıklı beslenme eklendiğinde gebelik elde etme şansı ciddi anlamda artış gösteriyor.