Hamilelik döneminde kadının kısa sürede çok kilo alması, hormonsal dengesinin değişmesi ve psikolojik anlamda yaşanan iniş çıkışlar anne adayının yaşam kalitesini önemli ölçüde etkiler. Bu dönemde çok sayıda değişim ve bunlardan kaynaklanan rahatsızlık ortaya çıkmaktadır. Hamilelik döneminin çok sık görülen rahatsızlıklardan birisi de vücut kaşıntısıdır ve bu kaşıntılar anne adaylarını rahatsız eder.
Hamilelikte yaşanan vücut kaşıntıları bazen çok ciddi hastalıkların habercisi olabilirken, kimi zaman basit bir nemlendirici sürerek yok edilebilecek bir sorun olabiliyor. Vücut kaşıntısının tam olarak nelerden kaynaklandığını öğrenmek için vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir. Aksi halde hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını olumsuz etkileyebilecek sonuçlar ortaya çıkabilir. Vücut kaşıntısı basit bir düzeydeyse de en azından zararsız olduğunu öğrenmek için doktora başvurmakta fayda vardır.
Hamilelik döneminin en sık rastlanan şikayetlerden birisi olan kaşıntıların neyden kaynaklandığı ve ciddi olup olmadığının öğrenilmesi için öncelikle doktora gitmek önerilmektedir. Hamileliğin ilk aylarından itibaren anne adayları ciltte kuruma ve kabuklanma, pul pul dökülme şeklinde sorunlar yaşarlar. Hamileliğin özellikle ilk 3 ayı içinde artan progesteron hormonunun etkisiyle deride kaşıntı yaşanır. Ancak normal şartlar altında nu sorunun gebeliğin ileriki dönemlerinde biraz azalması beklenir. Elbette tamamen yok olmaz, ancak ilk 3 ayda olduğu gibi yoğun yaşanmaz.
Hamileliğin rutini şeklinde görülen vücut kaşıntıları belli bir oranda, hafif şiddetli olduğunda basit vücut nemlendiricileri ile giderilebilmektedir. Bunun için özellikle duştan sonra tüm vücuda nemlendirici krem ya da bitkisel yağlarla nemlendirmek işe yarar. Bu süreçte anne adayları en sık olarak bebek yağlarını tercih etmekteler ve faydasını görmekteler.
Hamilelikte görülen kaşıntıların giderek azalması yerine şiddetinin artarak devam etmesi, özellikle de son 3 aylık dönemde artması durumunda kesinlikle tedavi edilmesi gerekmektedir. Bu sorun gebeliğin seyri açısından tehlikeli durumlara işaret edebileceği için vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekiyor. Kaşıntılar, karın bölgesinden başlayıp tüm vücuda yayılıyorsa, döküntü ve kızarıklıklarla kendini gösteriyorsa, nemlendiricilere rağmen hafiflemiyorsa ciddi bir sorun olabilir.
Hamilelikte anne adayının hormonları normal döneme göre çok farklı salgılanmaktadır. Bu dönemde östrojen hormonu arttığı için safra yolları daralır, safra asitleri de normal dönemdeki gibi karaciğerden atılamaz ve kana karışabilir. İşte böyle bir sorunun varlığı durumunda vücutta şiddetli kaşıntılar hissedilir. Bu sorun bazı ailelerde normalden çok daha sık görülür ve aynı anne adayının tekrarlayan hamileliklerinde ortaya çıkar. Bu sebeple de hamilelikte vücut kaşıntısında genetik geçiş olabileceğini düşünülmektedir.
Bu şekilde safranın kanan karışması durumunda anne adaylarında en sık rastlanan şikayet, vücudun şiddetli bir şekilde kaşınmasıdır. Bu kaşıntı o kadar şiddetli olabiliyor ki, bazı anne adaylarında kaşımanın etkisiyle o bölgede kanama, kızarıklık ve yaralar oluşabiliyor. Ancak diğer gebelik kaşıntılarının aksine, safra kana karıştığı için yaşanan kaşıntılarda deride döküntü görülmez, yalnız vücudun her yerinde kaşımaktan kaynaklanan izleri oluşur.
Gebeliğin sonlarına gelindiği, doğumun yaklaştığı süreçte kaşıntı sorunu çok şiddetli bir hal alırken, bebeğin doğumuyla birlikte bu şikayetler hızla azalmaktadır. Safranın kana karışmasından kaynaklanan kaşıntı ile birlikte genellikle anne adayının gözlerinin aklarında sararma, idrar renginde koyulaşma ve dışkının rengin açılması gibi sorunlar da görülebilir. Hatta bu süreçte hissedilen halsizlik, yorgunluk ve iştahsızlık da hamileliği zorlaştırabilir. Bu tür şikayetlerin varlığında vakit kaybetmeden doktora başvurmak ve tedavi yollarını denemek en doğrusu olacaktır.
Hamilelik döneminde yaşanan şiddetli kaşıntılar durumunda karaciğer kolestazında; karaciğer fonksiyon testleri, hepatit testleri ve kanda safra asitlerinin bakılması gibi işlemlerle tanıya ulaşılabilir. Bu tetkikler esnasında anne adaylarında viral hepatitler ve safra yolu taşlarının da hesaba katılması gerekmektedir. Zira bu hastalıklar hem anne adayı hem de bebeğin sağlığı ve gebeliğin seyri açısından çok önemli olabilir. Bu süreçte kesin teşhisin konulması içinse safra asitlerinin ölçümü gerekir.
Yaşanan tüm rahatsızlıklarda, hastalık semptomlarında olduğu gibi hamilelikte kaşıntı sorununda da yine öncelikle erken dönemde teşhis edilmesi önem arz eder. Zamanında teşhis edilen hamilelikte kaşıntı sorununun tedavi edilebilmesi için nelerden kaynaklandığını, buna sebep olan etkenlerin neler olduğunun bilinmesi gerekiyor. Bu süreçte kaşıntının sebepleri tespit edildiğinde, buna sebep olan etkenleri ortadan kaldırmaya yönelik tedavi uygulamaları yapılır.
Hamilelik kaşıntılarında kimi zaman tüm testler yapıldığı halde her hangi bir sebep de tespit edilemeyebilir. Soruna sebep olan etken bulunamadığında ise hamilelikte kaşıntı sorununa yönelik uygulanan genel ilkeler göz önünde bulundurulur. Bu bağlamda lokal kaşıntı giderici losyonlar ve pomatlar öncelikle tercih edilir. Bu kolay ve pratik bir tedavi yoludur.
Nemlendirici ve onarıcı kremler kullanıldığı halde şikayet devam ederse, anne karnındaki bebeğe zararı olmayan bazı kortizon türevi ilaçlar kullanılabilir. Doktorların bu süreçteki ilk tercihi genellikle doğal ve bitkisel içerikli kremler olsa da şikayetin şiddetlenerek devam etmesi durumunda ilaçlar önerilir.
Hamilelikte yaşanan kaşıntının sebebinin hamilelik karaciğer kolestazı olduğu tespit edilmişse, özel bir tedavi uygulanması gerekmektedir. Hamilelik karaciğer kolestazı; bebeğin sağlığını olumsuz etkiler, anne adayının yaşadığı rahatsızlıktan çok anne karnındaki bebeğin sağlığının etkilenmesi önem arz etmektedir. Hamilelik karaciğer kolestazı problemi yaşayan anne adaylarının bebekleri anne karnında ölebilir, bebeğin oksijensiz kalacağı için sıklıkla erken doğum sorunu yaşanır. İşte bu nedenle de “hamilelik karaciğer kolestazı” tanısı konulduğunda hamileler “Yüksek Riskli Hamilelik Grubu” içinde değerlendirilirler. Bu tür yüksek riskli gebelik vakalarında her hafta düzenli olarak NST yapılır, doppler ve klasik ultrasonografi ile gebelik yakından izlenir.
Hamilelik karaciğer kolestazı sorununda anne adayında tıpkı diğer tıkanma sarılıkları gibi pıhtılaşma sorunları yaşanabilir. Bu sebeple de bu rahatsızlığın görüldüğü anne adaylarının doğumunda mutlaka kanama – pıhtılaşma testleri yapılmalı ve yeni doğanın korunması için doğumdan sonra K vitamini yapılmalıdır.
Hamilelikte vücut kaşıntısı her ne kadar rutin bir gebelik semptomu olsa da tam olarak neyden kaynaklandığı ve ciddi bir soruna işaret edip etmediğini öğrenmek için mutlaka doktora danışılmalıdır. Genellikle sıradan nemlendiriciler ve bitkisel yağlarla vücuda masaj yapmak sorunu çözmeye, en azından azaltmaya yardımcı olacaktır. Ancak nemlendirilmesine rağmen sorunun geçmemesi, hatta giderek şiddetlenmesi durumunda ciddi bir sorunun varlığından şüphe edilebilir. Böyle olduğunda doktor, teşhisi koyacak ve en doğru tedavi yöntemini belirleyecektir. Hamilelikte vücut kaşıntısını ciddi bir sorun haline getiren husus, bu kaşıntının varlığı değil, doğru zamanda müdahale edilmemesidir.