Gebelik dönemi anne adayının yaşamında ve genel sağlık durumunda birtakım değişikliklerin olduğu, bünyenin ihtiyaçlarının değiştiği bir dönemdir. Bu bağlamda normal dönemde yaşanmayan sağlık sorunları ve beslenme eksiklikleri gebelikte yaşanabilir. Hamilelikte yaşanan sorunlardan en sık karşılaşılanlar arasında ilk sıralarda anemi, yani kansızlık bulunur. Gebelikte ya da normal dönemde bir kişide anemi varsa, kişinin kanı dokulara yeterince oksijen sağlayacak kadar sağlıklı kırmızı kan hücresi içermiyor demektir. Aynı bağlamda gebelikte yaşanan anemide de anne adayının kanı kendisine ve bebeğe oksijen taşımak için yeterli miktarda sağlıklı kırmızı kan hücresine sahip değildir. Hamilelik döneminde vücut, bebeğin gelişimini desteklemek için daha fazla kan üretmektedir. Bu süreçte yeterli demir ya da başka besin maddeleri alamayan anne adaylarının vücudu bu ek kan ihtiyacını üretmek için gereken miktarda kırmızı kan hücresi üretemeyebiliyor. Bu durumda da hem anne adayında hem de bebekte bazı sağlık sorunlarının yaşanması muhtemeldir. Gebelikte anne adaylarında hafif düzeyde anemi olması normalken, bunun ilerlemesi sorunlara işarettir.
Gebelikte düşük demir ya da vitamin seviyelerinde veya başka sebeplerden dolayı daha ciddi, daha şiddetli bir anemi yaşamak mümkündür. Bu dönemde anemi anne adayını yorgun, halsiz ve zayıf düşürebilir. Gebelikteki şiddetli anemiler tedavi edilmediğinde de, preterm doğum (erken doğum) gibi ciddi komplikasyonlar oluşma riski çok yüksektir. Zira hamilelikte vücut çok önemli değişikliklere maruz kalıyor. Anne adayının vücudundaki kan miktarı, vücudun hemoglobin (hücrelere oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerindeki protein) üretmek için ihtiyaç duyduğu demir ve vitamin ihtiyacının % 20-30 oranında artmasına sebep oluyor. Birçok anne adayı da özellikle gebeliğin ikinci ve üçüncü üç aylık dönemi için yeterli miktarda demir ihtiyacını karşılayamıyor.
Vücut ihtiyaç duyduğu hemoglobini üretmek için yeterli miktarda demir alamadığında demir eksikliği anemisi ortaya çıkmaktadır. Kırmızı kan hücrelerinde bulunan bir protein olan hemoglobin, oksijeni akciğerlerden vücudun geri kalanına taşıma görevini görür. Gebelikte en sık olarak rastlanan anemi türü olan demir eksikliği anemisinde kan, vücuttaki dokulara yeterli oksijen taşıyamıyor.
Vücudun sağlıklı olabilmesi için ihtiyaç duyulan folat, yeşil yapraklı sebzeler gibi bazı yiyeceklerde doğal olarak bulunan bir B vitamini türüdür. Vücudun sağlıklı kırmızı kan hücreleri de dahil olmak üzere yeni hücreler üretmesi için yeterli miktarda folat alımına ihtiyaç vardır. Ancak vücudun bu ihtiyacı hamilelikte artar. Gebelikte uygulanan bazı beslenme programları yeterince folat içermez ve böyle bir durumda, vücut oksijeni vücuttaki dokuya taşımak için yeterli normal kırmızı kan hücresi oluşturamaz. Bu durumda gelişen folat eksikliği, sinir tüp anormallikleri ve düşük doğum ağırlığı gibi bazı doğum kusurlarına doğrudan yol açar. Gebelikte önerilen folat takviyeleri “folik asit” olarak adlandırılır ve gebelerin büyük bir çoğunluğuna önerilir.
Vücutta sağlıklı kırmızı kan hücreleri oluşması gebelikte ve normal dönemde yeterince B12 vitamini alınması gerekir. Hamile bir kadın beslenme programıyla yeterince B12 vitamini almadığında, vücudu yeterince sağlıklı kırmızı kan hücreleri üretemez. Bu durumda doğum kusurları, örneğin sinir borusu anormallikleri ve preterm doğum (erken doğum) gibi sorunların yaşanma riski artar. Bu bağlamda gebelikte yeterince kırmızı et, tavuk eti, süt ürünleri ve yumurta tüketmeyen kadınlarda gebelik anemisi görülme riski yüksektir.
Bunlara ek olarak doğum sırasında ve sonrasında yaşanan kan kaybı dolayısıyla da kansızlık yaşanabilmektedir.
Gebelikte anemiden bahsedildiğinde tüm kadınlar az ya da çok risk altındadır. Bunun temel sebebi, gebelikte her zamankinden daha çok demir ve folik aside ihtiyaç duymalarıdır. Ancak bazı durumlarda anemi riski çok daha yüksektir. Bu risk faktörleri;
Aneminin erken evrelerinde anne adayı bu semptomları belirgin bir şekilde yaşamıyor olabilir. Bununla birlikte yukarıda sayılan belirtiler genel olarak gebelik döneminin belirtileridir. Bu bağlamda bu belirtileri yaşayan anne adayları kesin olarak kansızlık yaşıyor şeklinde yorum yapılamaz. Ancak öncellikle gebelik öncesinden başlayıp doğuma kadar olan süreçte anne adayının anemi olup olmadığını kontrol ettirmesi, rutin kan testlerini yaptırması gerekir.
Gebelik döneminde yaşanan şiddetli veya tedavi edilmemiş demir eksikliği anemisi, bebek için aşağıdaki riskleri doğurur:
Kişinin akciğerlerinden vücuduna dokulara oksijen taşıyan kırmızı kan hücrelerinde demir bakımından zengin hemoglobin miktarını ölçer.
Kişinin kanındaki kırmızı kan hücrelerinin yüzdesini ölçer.
Testi yaptıran kişinin hemoglobin veya hematokrit seviyesi normalden düşükse, demir eksikliği anemisi olma riski vardır. Böyle bir durumda doktor, demir eksikliği veya anemi için başka bir neden olup olmadığına karar vermek için başka testler isteyebilir. Hamileliğin başlangıcında kadının kansızlık gibi bir sorunu olmasa bile, doktor büyük olasılıkla ikinci veya üçüncü üç aylık dönemde anemi için başka bir kan testi yaptırmayı önerir.
Hamilelik döneminde anemi teşhisi konduğunda, doğum öncesi rutin olarak alınan vitaminlere ek olarak bir de demir takviyesi ve / veya folik asit takviyesi almaya başlamak gerekir. Bununla birlikte doktor demir ve folik asit bakımından zengin besinleri beslenme programına katması için anne adayını yönlendirir. Ayrıca yeni önlemlerle birlikte hemoglobin ve hematokrit düzeylerinizin değişip değişmediğinin kontrol edebilmesi için belirli bir süre sonra yeni bir kan testi yapılır. B12 vitamini eksikliğinden kaynaklanan anemide ise doktor, anne adayına B12 vitamini takviyesi almayı önerir.
Gebelik boyunca yeterli miktarda demir ve folik asit alındığından emin olmak gebeliğin sağlıklı bir doğumla sonuçlanabilmesi için önemlidir.