Tüp bebek tedavisi, doğal yolla bebek sahibi olamayan çiftler için umut ışığı olmaktadır. Anne ve baba adaylarının kısırlığa sebep olan sorunlarına yönelik çok sayıda farklı üremeye yardımcı tedavi yöntemi bulunmakla birlikte tüp bebek tedavisi bunların içinde en başarılı sonuç veren yöntemdir. Tüm dünyada 40 yılı aşkın süredir yaygın olarak kullanılan tüp bebek tedavisinde de başarıyı artırmak, gebelik ve canlı doğum ihtimalini yükseltmek için çok farklı uygulamalar yapılmaktadır. Son dönemlerde merak edilen hususlardan birisi de tüp bebek tedavisinde estrofem kullanılmasıdır. Bu bakımdan estrofem nedir ve neden tüp bebek tedavisinde estroferm kullanılır sorularının yanıtlarını detaylı bir şekilde incelemekte fayda var. Ancak şunun özellikle altını çizmekte fayda var ki; gebeliğin oluşmasına ve oluşan embriyonun rahme tutunmasına yardımcı olan estrofem, sadece doktor kontrolünde kullanılan bir ilaçtır.
Gebelik hormonları olan östrojen ve progesteron, gebeliğin birinci ve ikinci 3 aylık dönemlerinde bebek için hayati bir öneme sahiptir. Bu hormonlar sayesinde fetüsün gelişimi ve diğer rutin gebelik belirtileri tetiklenebilir. Östrojen hormonu önce yumurtalıklar tarafından, sonrasında ise plasenta tarafından üretilmektedir. Bu hormon gebelik boyunca uterusun büyümesine yardımcı olur, rahmi korur, bebeğin bu rahimde güvenle yerleşmesini sağlar, vücuttaki kan dolaşımını hızlandırır. Bunların yanında östrojen hormonu gebelikteki diğer önemli hormonların üretimini etkinleştirir ve seviyelerini düzenler.
Tüp bebek tedavisinde estrofem kullanımı, gebelik oluşmasına destek sağlamakta, gebelik oluşumunu kolaylaştırmaktadır. Tüp bebek tedavisinde laboratuvar ortamında oluşturulan embriyonun rahme tutunmasını kolaylaştırması sebebiyle yaygın olarak estrofem tercih edilir. Tüp bebek tedavisi dışında da erken menopoza bağlı olarak meydana gelen uyku bozukluğu, sıcak basması, ruh halindeki ani değişiklikler gibi östrojen yetmezliği belirtileri ve buna bağlı kemik erimelerinin önlenmesinde estrofem kullanılıyor. Estrofem ilacı aslında; yumurtalıklar, adrenal bezi ve hamilelik sırasında plasenta tarafından üretilen kadın seks hormonudur. Estrofem ilacı estradiol hormonu içeren bir ilaçtır. Estradiol; kadınların üreme çağları boyunca en önemli hormondur ve dolayısıyla da hem üreme hem de cinsel işlevler için gereklidir. Ayrıca estradiolun düzenli olarak salgılanması diğer organlar ve dokuların sağlığını da olumlu etkilemektedir.
Estrofem ilacı, kadınlarda öncelikle vajina, fallop tüpleri, endometrium ve servikal bezler gibi üreme organları için bir büyüme hormonu görevi görmektedir. Bununla birlikte estrofem, rahmin kas tabakasının, miyometriumun büyümesini teşvik eder. Ayrıca oositleri (büyüme evresini tamamlamış, ancak döllenme aşamasına gelmemiş yumurta) tutar ve onu yumurtlamaya götüren bir dizi olayı tetikler.
Ergenlik dönemi, vücutta çok fazla değişikliğin ve gençliğe geçişin yaşandığı bir dönemdir. İşte bu dönemde yaşanan, gelişen ikincil cinsiyet özellikleri estradiol hormonu tarafından yönlendirilmektedir. Ergenliğin bu değişiklikleri üreme çağında artmakta ve menopozdan sonra ise çok daha az hissedilir. Zira menopozla birlikte östradiol seviyeleri düşer. Estradiol hormonu ergenlikte; normal meme gelişiminde, vücut şeklinin değişiminde, deri değişikliklerinde ve dişiler için tipik olan yağ dağılım profilinde önemli rol oynar. Erkeklerde östradiol hormonu, testislerin sertoli hücreleri tarafından üretilmektedir.
Estradiol hormonu, kadınlar için yumurtalıklardaki yumurtaları korumak için gerekli olan bir hormondur. Kadınların adet döngüsü sırasında, yumurtalıkların içinde barındığı folikül (yumurta keseciği) östradiol salgılamaktadır. Bu sayede lüteinizan hormonun salgısının artması ve dolayısıyla yumurtlamaya neden olan bir dizi olayı tetiklemektedir. İşte bu döngünün bu aşaması, folliküler faz olarak adlandırılmaktadır. Ovülasyondan (yumurtlamadan) sonra, luteal faz sırasında östradiol hormonu, implantasyon (embriyonun tutunması) için rahim astarı hazırlama aşamasında progesteron hormonu ile birlikte çalışmaktadır.
Gebelik gerçekleştikten sonra vücuttaki estradiol düzeyi yükselir. Zira estradiol aynı zamanda plasenta tarafından da üretilmektedir. Üretilen bu estradiol hormonunun gebeliğin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesinde önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir. Ancak gebelikte estradiol hormonunun işlevi konusunda yapılan araştırmalar halen devam etmektedir.
Estradiol hormonu, kişinin vücudunda yeterli oranda kemik büyümesini desteklemek ve kemiklerin, eklemlerin sağlığını korumak için gereklidir. Estradiol hormonu aynı zamanda kişinin kemik yapısı ve oteopeni üzerinde de olumlu bir etkiye sahiptir. Özellikle de ileri yaşlarda ortaya çıkan osteoporoz (kemik erimesi), vücutta estradiol hormonu yetersizliği durumunda meydana gelmektedir. Bu bağlamda vücudunda estradiol eksikliği görülen kadınlar da menopoz sonrasında, yani ileri yaşlarda kemik kaybını çok daha hızlı yaşarlar.
Estradiol hormonunun vücutta yeterli miktarda bulunması, kişinin beyin fonksiyonlarının daha iyi çalışması anlamına gelir. Zira estradiol hormonu, nöroprotektif (zihni koruyucu) etkileri göstermektedir.
Gebeliğin oluşabilmesi ve oluşan embriyonun rahme tutunabilmesi için estradiol hormonunun yeterince salgılanıyor olması, eksikliği durumunda ise estrofem ilacı kullanılması gerekiyor. Tüp bebek tedavilerinde estradiol; rahim iç zarının (endometrium) gelişmesi için, gebeliğin rahim içine yerleşmesi için ve uterusun gelişmesi, kanlanmasındaki artış, embriyonel gelişim için gereklidir. Özellikle de tüp bebek gebeliklerinde düşük estradiol seviyeleri daha başarısız ve sağlıksız gebelik oranlarına işaret etmektedir. Bu bağlamda doktorun gerekli ve uygun gördüğü gebeliklerde ve tüp bebek tedavilerinde estrofemin düzenli olarak alınması çok büyük önem arz eder. Ancak estrofemin hamilelikte ve tüp bebek tedavisinde kullanımı konusu kesinlikle uzman kontrolünde devam etmelidir.
Vücuttaki östrojenik ajanlar, insanların hayatındaki sonraki aşamalarda ortaya çıkan ürogenital anormalliklerle ilişkilendirilmiştir. Dişilerdeki vajinal adenozis, rahim serviksinin skuamöz hücreli displazisi ve vajinal kanser hayatın ilerleyen dönemlerinde gelişen durumlardır, yani ilerleyen yaşlarda bu tür sağlık sorunlarının yaşanma riski daha yüksektir. Erkek çocuklarda ise yaşamın ilerleyen dönemlerinde ürogenital anormallikler ve testis kanserine yakalanma riskleri artmaktadır. İşte tam da bu bağlamda estradiol hormonu içeren estrofem, FDA (Food and Drug Administration) tarafından gebelik kategorisi X’e tayin edilmiştir. İnsanlarda gebelikte bu konuda çok net kontrollü bir veri yoktur ve estradiol gebelik sırasında kontrendike, yani sakıncalıdır. Aslında diğer tüm ilaçlarda olduğu gibi estrofem kullanımı konusunda da tek yetkili olan kişi doktordur ve doktor reçetesi olmadan kesinlikle kullanılmaz.
Bazı kişiler gebelikte östrojen kullanımının fetus üzerine sakatlık yapıcı bir etki gösterdiğini ve dolayısıyla da gebelikte estrofem kullanılmasının uygun olmadığını iddia etmekteler. Fakat bu kişiler sentetik östrojenleri kast etmekte, ancak estradiol doğal bir hormondur ve zaten gebelikte plasentadan salgılanır.
Çok net bir veri olmasa da estradiolün insan sütüne atılmasına dair sınırlı veriler de bulunmaktadır. Bu konuda Amerikan Pediatri Akademisi, “çekilme” ve “vajinal kanaması” raporlarına rağmen estradiolün genellikle emzirme ile uyumlu olduğunu iddia etmiştir. Bunların yanında estradiolün emziren kadınlarda süt miktarını ve kalitesini düşürdüğü de tespit edilmiştir. Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda estrofem, hem uzmanlar hem de ilacın üreticileri tarafından kullanılmasının dikkat gerektiren, kontrollü olması gereken bir ilaç olarak kabul edilmektedir. Bundan dolayı da tüp bebek tedavisinde estrofem yalnızca doktor önerisi ile kullanılmalı, her hangi bir sebeple doktor reçete etmeden alınmamalıdır.