Normal şartlar altında üreme çağındaki kadınlar her ay bir kez yumurtlar ve o ay folikülden çıkan yumurta sperm ile buluşup döllenme, yani gebelik gerçekleşmezse de adet kanaması yaşar. Bu adet kanaması olası bir gebelik için kendini hazırlayan, kalınlaşan rahim iç dokusunun normal akışında kendisini vücut dışına atması durumudur. Adet kanaması ile tamamen temizlenen rahim iç dokusu bir sonraki yumurtlama dönemine kadar yeniden kalınlaşacak ve bir gebelik oluşursa embriyonun tutunabileceği hale gelecektir. Ancak yine gebelik olmazsa yine adet kanaması yaşanacaktır. İşte bu adet kanamalarının en az 21, en fazla da 35 gün arayla gerçekleşmesi ve en az 3 gün, en fazla da 7 gün sürmesi beklenir. Bu bağlamda 7 günden uzun ya da 3 günden kısa süren adet kanamaları normal değildir. Özellikle de adet dönemi dışındaki zamanlarda yaşanan vajinal kanamalar kesinlikle “normal” karşılanmaz, bir anormalliğin işareti olarak görülür. “Ara adet kanamaları” olarak adlandırılan bu kanamalar mutlaka doktora başvurularak araştırılmalıdır.
Yukarıda ayrıntılı olarak anlatıldığı gibi adet dönemi; yumurtalıklardan salgılanan östrojen ve progesteron hormonunun rahim iç tabakasını, yani endometirumu kalınlaştırır. Üreme çağındaki sağlıklı kadınlar her ay bir önceki adet kanamasının başlangıcından itibaren sayıldığında 14. gün yumurtlar. Burada yumurta, fallop tüplerinden girer ve sperm ile dölleneceği alana varır. Ancak bu şekilde yumurta döllenmezse, hamilelik oluşmaz ve artan hormon seviyeleri düşer. Hormon seviyelerinin düşmesiyle birlikte, olası bir gebelik için hazırlanmış olan rahim iç tabakası kanama şeklinde beraber vücuttan atılır ve adet kanaması oluşmuş olur. Ancak kimi zaman yaşanan bu normal döngü dışındaki kanamalar “anormal rahim kanamaları” olarak adlandırılır ve bir sorunun varlığına işaret eder.
Her yaştan ve her sağlık durumundan kadında zaman zaman ara adet kanamaları ya da anormal adet kanamaları olabilir. Her kadının adet dönemlerinin anormal olabileceği çeşitli dönemler olur, ancak altında yatan ciddi bir sorun yoksa bunlar geçicidir. Genç kızlarda adet kanamasının ilk başladığı yıllarda düzensiz adet kanamaları normal kabul edilebilirken, 35 yaşını geçen kadınlar menopoz dönemine yaklaştıkça düzensiz kanamalar olması da normal kabul edilebilir. Altını çizmekte fayda var ki; sebebi bilinmeyen ara kanamalar olması, adetlerin düzensiz olması ve kanamanın yoğun olması gibi anormallikler mutlaka bir uzman tarafından değerlendirilmelidir.
Üreme çağı içindeki bir kadının anormal ve ara adet kanamalarına sebep olabilecek pek çok farklı faktör bulunmaktadır. Bu tür vakalar değerlendirilirken uzmanlar özellikle de yaş grubuna dikkat ederler. Anormal adet kanaması ya da ara adet kanaması olan kadının; yaşı, cinsel ilişki durumu, sıklığı, sorunun ne kadar süredir devam ettiği gibi faktörler hem sorunun ortaya çıkması hem de uygulanacak tedavi yaklaşımı konusunda yol gösterici olmaktadır. Anormal kanamalara sebep olabilecek diğer sebepler;
Anormal kanamaları şikayetiyle doktora başvuran kadınlarda öncelikle buna sebep olan faktörün tespit edilmesi için hastanın tıbbi geçmişi değerlendirilir. Bunun için kadının;
Doktor sorularına yanıt aldıktan sonra hastayı fiziki olarak muayene eder, ardından kan sayımı ve eğer gebelik varsa bunları gösteren kan testleri yapılır.
Ara adet kanamalarına sebep olan etkenleri belirlemek için:
Tıpkı diğer tüm rahatsızlıklarda olduğu gibi anormal kanamalarının ve ara adet kanamalarının tedavi edilmesi için öncelikle hastanın genel sağlık durumunun değerlendirilmesi gerekmektedir. Bu sayede soruna sebep olan faktörler tespit edilerek kolaylıkla uygun tedavi yöntemi belirlenebilir. Bunun için en doğru tedavi yönteminin bulunabilmesi için hastanın yaşı, kanamanın yoğunluğu, çocuk isteyip istemediği gibi faktörler göz önünde tutulur. Bu tür vakalarının bazılarında sadece hormon tedavisi yeterli olurken, başka durumlarda cerrahi yöntemlere başvurmak gerekebilir.
Kadının adet kanamalarının düzenli olmaması ve ara adet kanaması yaşanması durumları için doğum kontrol hapları önerilebilir. Zira doğum kontrol hapları adet kanamalarının daha düzenli olmasını sağlarken, bazı şikayetlerin de hafiflemesine yardımcı olur. Kanamayı kontrol altına almak için hormonların uzun süre kullanılması gerekmektedir.
Ağır ve anormal kanamalar yaşanan kadınlara İbuprofen’ne benzer nonsteroidal antiinflamatuar ilaçlar kanamayı kontrol altına almaya yardımcı olabilir ve adet sancılarının da azalmasını sağlayabilir. Bunun yanında başka ilaçlarla da pıhtılaşmayı kontrol altına alarak kanamaları düzenlemek mümkün olabilir. Bir de ara adet kanamaları ile birlikte enfeksiyon da varsa antibiyotik önerilebilir.
Eğer kadında anormal rahim kanamalarına yol açan faktörler miyom ve polip gibi iyi huylu oluşumlarsa, bu yapıların çıkarılması için cerrahi yöntemlere ihtiyaç duyulmaktadır. Buradaki cerrahi işlemler histereskopi ile ya da açık ameliyat şeklinde yapılabilmektedir. Bu bağlamda endometrial ablasyon anormal uterin kanamanın tedavisinde sıkça uygulanmaktadır. Endometrial ablasyon işlemi; elektrik, lazer, ısı veya dondurma yollarından herhangi birisi ile rahim içinin tahrip edilerek tedavi edilmesidir. Bu işlemle kadının kanaması kalıcı olarak biter. Ancak bu tedaviye başlamadan önce endometrial biyopsi alınmalıdır. Fakat bu işlemden sonra gebe kalınamayacağı da kadına anlatılmış olmalıdır. Bir diğer cerrahi uygulama olan histerektomi ise rahmin alınması işlemidir. Anormal kanamaların tedavisinde yaygın olarak kullanılan histerektomiden sonra kadın bir daha gebe kalamayacağı için bu işlem çocuk istemeyen kadınlara uygulanır.