Miyom, rahim dokusu ile ilgili gelişebilen selim tümörler olarak tanımlanabilir. Miyom adı verilen yapılar kadınlar arasında en yaygın karşılaşılan tümörlerin başında gelir. 35 yaşında ve üzerindeki kadınların birçoğunda miyom tespit edilmektedir. Miyomun mevcut olduğu kadınlarda genellikle birçok miyom tespit edilir. Kadınlarda olan östrojen hormonu miyomların büyümesine yol açan bir faktördür. Bu sebeple de miyomlar hamilelik döneminde ve üreme sürecinde 3 misali daha fazla büyüme gösterebilir. Menopoz sürecine girildiğinde ise şayet kadın hormon içerikli bir ilaç almıyorsa miyomlarda küçülme gözlemlenebilir.
Miyomlar 3 sınıfa ayrılırlar. Bunlar:
Submuköz miyomlar
Rahmin iç bölümünde gelişen miyomlara submuköz miyomlar denilir. Submuköz miyomlar, en az karşılaşılan miyom türüdür. Ancak kanama sorununa da en çok bu miyom türü yol açmaktadır.
Gerçekleşen kanamalar adet sürecinde meydana gelen kanamanın daha yoğun yaşanmasına ve daha fazla sürmesine sebep olabilmektedir.
İntramural miyomlar
Bu miyom çeşidi rahimde kas dokusu içinde gelişen miyom türüdür. İntramural miyomlar en yaygın olarak karşılaşılan miyom çeşididir. Bu miyom çeşidi de adet kanamalarında artışa ve adet dönemlerinin daha uzun sürmesine sebep olur. Bunun dışında karın bölgesinde ağrı duyulmasına sebep olur. Rahimde ve diğer organlarda baskı gibi sorunlara yol açabilir.
Subseröz miyomlar
Bu miyom türü de rahmin dış tarafına doğru büyüyen miyomlardır. Bu gibi miyomların mevcudiyetinde kanama gibi problemlerle karşılaşılmaz. Sırt ağrısına, karın ağrısına ve rahimde basıya sebep olabilen miyomlardır.
Rahimde gelişen miyomlar genellikle kişiyi rahatsız edebilecek belirtilere yol açmazlar. Bu sebeple de cerrahi bir müdahaleye ihtiyaç duyulmaz. Gelişebilecek tüm miyomların yaklaşık olarak % 10 – 20’lik bir oranında çok şiddetli belirtilere sebep olabilir. Gelişecek miyomlarda en yaygın olan görülen belirtiler adet döneminde meydana gelen kanamanın fazla olması ve uzun sürmesidir.
Miyomlar genellikle belirti vermez. Kadın herhangi bir şikayet duymaz. Bunların dışında miyomlarla alakalı en yaygın olarak karşılaşılan şikayet ise düzensiz kanamalardır. Bunun dışında gebelikte olduğu gibi alt karın bölgesinde mevcut bir kitle ağrısı ve bası duygusuna yol açabilir. Bu gibi durumda idrar kapasitesini azalır. Bundan dolayı da hasta sık sık idrara çıkma gereksinimi duyar.
Düzensiz adet kanamaları demir eksikliğine yol açar. Bu sebeple miyomu olan kadınlarda demir eksikliği anemisi görülebilir. Bu sebeple de halsizlik, yorgunluk, nefes darlığı gibi problemler de görülebilir. Gebe olan anne adaylarında ise büyük yer kaplayan miyomların bası yapabilir. Bu sebeple de kanamalara, erken doğumlara yol açabilir.
Meydana gelen kanamalar kimi zaman pıhtı şeklinde olabilir. Miyom sorunu olan kişilerde meydana gelebilecek diğer belirtiler;
Miyomlar 4 kadından 1’inde görülen bir sorundur. Kadınlarda görülen en yaygın sorunlardan biridir. Miyomlar iyi huylu yapılardır.
Miyomların gelişmesinde genetik faktör oldukça önemlidir. Kadınların büyük bir genelinde miyomlar birden fazla olmaktadır. Östrojen, miyomların büyümesine yol açar. Bu sebeple de özellikle üreme döneminde, gebelik sürecinde büyüdükleri bilinmektedir. Menopoz sürecinde ise şayet hasta hormon ilaçları uygulamıyorsa, miyomlar çoğunlukla küçülür.
Miyomların teşhisi jinekolojik muayene sırasında olabileceği ancak tanıyı ultrasonla koymak mümkün olabilmektedir.
Çoğunlukla miyomlar jinekoloji ve radyoloji uzmanları tarafından uygulanan ultrasonografi aracılığı ile fark edilebilir. Ancak ultrasonografi aracılığı ile miyomların tespiti her zaman mümkün olmayabilir. Çeşitli sorunların gözden kaçması da muhtemeldir. Bundan dolayı da manyetik rezonans aracı ile, rahim her açıdan gözlemlenebilir. Bu sayede mevcut olan miyomların tamamı tespit edilebilmektedir.
Miyom tedavilerinde esas hedef, kadında meydana gelen kanama ve ağrı gibi belirtileri hafifletmek ya da ortadan kaldırmaktır. Miyom sorunu mevcut olan fakat belirtilerin gözlemlenmediği kadınlarda herhangi bir tedavi yöntemi uygulanmaz. Miyomlar sebebiyle belirtiler yaşayan ve rahatsızlık duyan kadınlar içinse dört adet tedavi yöntemi bulunur.
Bu yöntemler ise:
Hangi miyomların ameliyat ile çıkarılması gerektiği hastanın ne gibi şikayetler yaşadığına, miyomların yerleştiği yere göre değişmektedir. Buna da doktorunuz karar verecektir. Şayet miyomun çapı 5 santim ya da daha büyük ise ya da miyom gittikçe büyüyor ise ve eş zamanlı olarak şikayetler yaşam kalitesini düşüyorsa ve miyom belirtileri yoğun yaşanıyorsa miyomların tedavi edilmesi gerekir.
Fakat herhangi bir belirtinin görülmediği ya da büyümenin mevcut olmadığı durumlarda altı ayda bir jinekolojik takip ve ultrason muayenesi yapmak gerekir. Bunun dışında herhangi bir tedaviye ihtiyaç yoktur.