Laparoskopi, kapalı yöntemle yapılan bir cerrahi girişimdir. Birçok sağlık sorununda laparoskopi yöntemi uygulanmaktadır. Kanser, jinekolojik sağlık sorunları ve diğer branşlarda yaygın olarak laparoskopi uygulanmaktadır. Bu aşamada laparoskopinin en yaygın kullanıldığı alanlar ise kısırlıkla ilgili sorunladır.
Çeşitli sağlık sorunları kısırlığa yol açabilmektedir. Örnek olarak daha önce geçirilmiş enfeksiyonlar, tüplerde ve yumurtalıklarda mevcut olan işlev bozuklukları ve yapışıklıklar kısırlığa sebep olabilmektedir. Bu sorunların tedavisi için ilk olarak doğru tanı koyulması gerekmektedir. Bu sebeple de kısırlık sorunu olan hastalara laparoskopik uygulamalar yapılabilir. Laporoskopik uygulamalar ile yumurtalık ve tüplerdeki sorunlar başarılı bir şekilde tedavi edilebilir.
Laparoskopi uygulamasından sonra tüp bebek tedavisinde başarı şansı artar. Ancak şiddetli yapışıklıklarda yapışıklığın düzeltilmesi ardından yeniden yapışıklık oluşma riski mevcuttur. Bu sebeple de gebelik oranları düşebilir. Tüplerdeki hasarın giderilemediği hastalarda en doğru tedavi tüplerin çıkarılmasıdır.
Miyomlar, kısırlığa yol açan yaygın sorunlardan biridir. Miyomların çıkartılması için yaygın olarak laparoskopik yöntemlere başvurulmaktadır. Miyomların türleri, bulunduğu konum ve boyutlarına göre tedaviye karar verilir.
Özellikle 5 cm’den büyük olan ve kısa sürede büyüme eğiliminde olan miyomların cerrahi olarak çıkarılması gerekmektedir. Bununla beraber miyomlar rahim iç tabakasında bulunuyorsa kanamaya yol açmazlar. Ancak rahim içinde büyüyen miyomlar, kanama oluşmasına yol açabilir. Bu sebeple de cerrahi yöntemlerle çıkarılması gerekmektedir.
Miyom, çeşitli durumlarda idrar kanallarında baskı oluşmasına yol açabilir. Bu durumda da miyomun gene cerrahi yöntemlerle alınması gerekmektedir. Rahim ön bölümünde konumlanmış olan miyomlar; idrar torbasına, arka bölümüne konumlanmış olan miyomlar ise rektumda baskı oluşmasına sebep olmaktadır.
Kısırlığa yol açan miyomlar da mevcuttur. Her miyom kısırlığa yol açmaz ancak çeşitli durumlarda miyomların kısırlığa yol açması mümkündür. Şayet gebelik oluşmasına ya da oluşabilecek gebeliğin sağlıklı ilerlemesine engel olacak miyomlar mevcutsa, cerrahi yöntemlerle çıkarılması en doğrusu olacaktır.
Rahim içinde çeşitli sebeplerle oluşmuş yapışıklıklar; kısırlığa ve düşüklere yol açabilir. Bununla beraber adet düzensizlikleri sebebiyle yumurtlama bozuklukları ortaya çıkabilir.
Rahim içi yapışıklıklar genellikle farklı durumlarla beraber görülebilmektedir. Enfeksiyon, geçirilmiş cinsel hastalıklar ve travmalar sonucunda rahim içi yapışıklıkları meydana gelmektedir.
Laparoskopi yukarıda sayılan sebepler mevcudiyetinde uygulanmaktadır. Bu sebeple de yardımcı üreme yöntemlerinden hemen önce uygulanabilir. Laparoskopi, jinekolojide, çeşitli amaçlarla uygulanabilir. Hatta, kanser ameliyatları bile dahil olmak üzere her çeşit jinekolojik cerrahi girişimi uygulama imkanı mevcuttur. Yaygın olarak; gebe kalmada sorun yaşayan ve kısırlık teşhisi almış kadınlar için uygulanmaktadır. Bu aşamada tanısal ya da tedavi amaçlı olarak laparoskopi uygulanabilmektedir.
Örnek olarak; karın içinde meydana gelmiş ve anne adayının tüplerinin işlevini kaybetmesine yol açmış yapışıklıklar için laparoskopi uygulanabilir. Bunun dışında geçirilmiş cinsel hastalıklar sebebiyle aktif olan enfeksiyonlar ve bu durumun yol açtığı yapışıklıkların tedavisinde, çikolata kisti gibi sorunlarda laparoskopi uygulanabilmektedir.
Bu sebeplerin dışında ise gebeliğin oluşmasına ya da oluşan gebeliğin devam etmesine engel teşkil edebilecek sorunlar mevcut ise laparoskopi uygulanmaktadır. Bu sorunların başında ise; miyom, polip, kistler, dış gebelik gibi sebeplerle mevcuttur.
Laparoskopi, genel anestezi altında uygulanmaktadır. Ameliyathane koşullarında uygulanan laparoskopi yönteminde hastanın normal hayata dönüş süresi oldukça kısadır. Laparoskopik uygulamaların en büyük avantajlarından biri de operasyon ardından günlük hayata oldukça kısa bir zaman içinde geri dönebilmektir. Hasta, çoğunlukla aynı gün evine dönebilir.
Laparoskopi işlemi, tanı koymak amacıyla uygulanıyorsa 30 dakikada tamamlanmaktadır. Laparoskopi işleminde genel anestezi kullanıldığı için hastanın uyutulması ve uyandırılması ile süre uzamaktadır. Eğer laparoskopi tedavi amaçlı uygulanıyorsa, bu aşamada tedavi edilecek sorununa göre süre uzayabilir. Her cerrahi müdahale gibi tabii ki laparoskopinin de çeşitli komplikasyonları olabilir.
Histeroskopi, rahim ağzının ve rahim boşluğunun, vajinal yolla incelenmesidir. Rahim içerisine optik bir cihaz yerleştirilir ve rahim içi gözlemlenir. Bu uygulama sırasında kullanılan araç ise histereksop adını alır.
Histereskopi ameliyatları, genel anestezi altında uygulanmaktadır. Genellikle histereskopi yarım saat içerisinde tamamlanmaktadır. Histereskopi aşamasında ilk olarak vajene spekulum uygulanır. Vajinal dezenfeksiyon yapıldıktan sonra 3-5 mm kalınlığındaki histeroskop, rahim ağzından rahim içine yerleştirilir. Ardından CO2 gazı ya da özel sıvılar verilerek rahim içi şişirilir. Ardından rahim içi görüntüsü monitöre aktarılır.
Tanı amacıyla yapılan histereskopi işlemlerinde teşhis koymak için rahim içi gözlemlenmektedir. Genellikle lokal anestezi altında uygulanmaktadır. Teşhisi farklı yöntemlerle konulamayan ya da teşhisi kesinlik kazanmayan durumlarda kesin tanı için koyulabilmektedir. Rahim içindeki bozukluklar, sorunlar ya da şüpheli lezyonlar tespit edilebilmektedir. Gerekli durumlarda operatif histeroskopi uygulanabilir.