Tüp bebek tedavisi ile psikolojik hazırlık süreci ayrı ayrı düşünülmemesi gereken bir durumdur. Tüp bebek tedavisi, anne ve baba adaylarının evlilik yaşamı boyunca, en büyük sınavlarından bir tanesidir. Tedaviye başlamadan önce ve sonra, her eş psikolojik bakımdan bu duruma hazırlanmaya gereksinim duyar. Tüp bebek tedavisi uygulamasına başlama kararının alındığı an itibari ile eşler, psikolojik bakımdan ciddi anlamda çaba gösterecekleri bir dönem içerisine girerler. Genel olarak yaşanan sıkıntının sebebi, tedaviyi görmesi gereken eşin, kendini psikolojik bakımdan baskı altında hissetmesi, kendisini suçlu görmesi ve çevrenin baskısı altında kalmasından kaynaklanmaktadır.
Kendini oldukça baskı altında hisseden ve bu tavrı da davranışlarına aksettiren eş, evliliğini tehlikeye sokacak fiillerde bulunabilir veya eşlerde karşılıklı olarak bir gerginlik yaşanabilir. Bu neden ile de, tedavinin daha karar aşamasında, uzman bir psikoloğa görülmelerinde yarar olacaktır. İlk karar aşamasının geçilmesinin ardından, tedavi süreci anne ve baba adayları için maddi ve manevi bakımdan zorlaşmayı devam ettirir. Öncelikle, anne ve baba adaylarının bu tedavide sonucunda ki başarı oranlarını bilip, kabul etmesi gerekir. Yani %100 bir başarının beklenmemesi gerektiği, tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen çok fazla faktör olmasına rağmen, oranın %40 civarında olduğunu göz ardı etmemelidirler.
Tüp bebek tedavisinin olumlu veya olumsuz her türlü neticesine, eşler kendilerini hazırlayarak, birbirlerine destek olmalıdır.
İnsan vücudu hormonlar ile yönetilmektedir. Bir başka ifade ile hormonlar vücutlarımızın söz sahibidir. Durum böyle olduğu zaman da, stres altında salgılanmakta olan hormonlar çok fazla hastalığa neden olabilir.
Tüp bebek tedavisi, stresli bir dönemin başlangıcıdır. Tüp bebek tedavisine başlayan eşler, sonucu beklerken ciddi oranda stresin etkisi altında kalırlar. bu etki, vücut dengesini sarsabilecek bir durumdur. Aynı zamanda, yumurtlama ve yumurta döllenmesini, hatta embriyo kalitesini bile etkileyen faktörler arasında stres bulunur. Strese engel olunamasa bile, stresi kontrol altına almayı ve ondan en az hasar ile kurtulmayı, eşler kendilerinde bir kural olarak görmelidir.
Akıldan çıkarılmaması gereken bir diğer konu ise, tüp bebek tedavisinin oluşturacağı şeylerin teknoloji ile sınırlı olduğu, imkansızlıkları yenemeyeceğidir. İnterfilite tedavisi kadınlarda, genellikle yaşam kontrollerini kaybetme hissine sebep olur. Bu durum bazı zamanlar öyle şiddetlenebilir ki, depresyon son durak olur. Depresyona uğrayan hastalar ise, tedaviye çok sağlıklı cevap veremezler, çünkü hormonları fazlası ile değişkenlik içerisindedir. Karşılaştıkları umutsuzluk, kaybetmişlik hissine sebep olarak, tedaviden başarılı netice alamayacakları gibi bir toteme kapılırlar. Moralleri eksik olduğundan dolayı da, tedavide başarının sağlanmasında, kişisel olarak yardım edemezler.
Kısırlık tedavisi bir hayli karışık bir durumdur. Bu durumda uzmana da oldukça büyük görev düşmektedir. Hastaya en uygun tedavi yöntemi ve tekrar en uygun tedavi programı planlanmalıdır. Akıldan çıkarılmaması gereken konu, stresin kendi başına bir interfilite ( kısırlık ) nedeni olduğudur.
Olumsuz şekilde düşünmek ve olumsuz hissetmek, işin en kolay kısmıdır. Ancak gerçekten çocuk sahibi olmayı isteyen anne ve baba adayları, kafalarında yarattıkları olumsuz düşünceleri bir kenara atarak, hedefe odaklanmalı ve olumlu düşünmelidir.
Stresle başa çıkmanın yolları, kaygıyı azaltma, depresyonu kontrol altına alma, tıbbi tedaviler döneminde yaşanan hayal kırıklıklarının, suçluluk, değersizlik ve başarısızlık duygularının ortadan kaldırılması, eşlerin arasında ki olumlu iletişim, olumlu düşünme, rahat ve huzurlu olmak için neler yapılabileceği gibi konularda psikolojik destek seanslarında yapılan konulardandır.
Aynı zamanda kısırlık tedavisi bir yolculuk ise, bu yolculukta karşınıza çıkabilecek bütün engeller, yol ayrımları ve seçenekler hakkında da size yol gösterici olacaktır.
Tedavi anını ve sonrasını rahat ve huzurlu bir şekilde tamamlayan eşlerin, sorun yaşayan eşlere oranla tedavide başarı ihtimalinin daha fazla olduğu, yapılan çalışmalar ile ispatlanmıştır.
Tüp bebek tedavisinin negatif olarak neticelenmesi, bu dönemin değişik bir boyutudur. Böyle bir durum ile karşılaşan kadınlar kendisini, umut ile başladıkları, fakat adet kanamasının meydana gelmesi ile hayal kırıklığına dönüşmüş duygusal bir çemberin içerisinde bulur. Bu tedavide negatif neticelerin bir iki defa yinelenmesi durumunda, eşlerde kayıp duygusu defalarca yaşanmakta, kayıp ile beraber travma ve yas dönemi, kısır olduklarını yeniden hatırlama, bütün bunlar ile beraber yetersizlik duygusu ile karşılaşmak zorunda kalınır. Bunlar eşlerde, kendilik imajı ve özgüveni zedeleyen oldukça önemli faktörlerdir.
Yapılan birçok araştırmalar sonucunda, tüp bebek tedavisi esnasında psikolojik destek almış olan eşler ile tedavi esnasında psikolojik destek almamış olan eşlerin karşılaştırılması, oldukça ilginç ve yararlı sonuçların elde edilmesine olanak sağlamıştır. Yapılan bu araştırmalar, tüp bebek tedavisi esnasında görülen psikolojik yardımın, çok olumlu neticelere sebep olduğunu saptanmıştır. Bunun etkileri ise;
1 Comment
ben çok sinirli ve stres yapan bi insanım herşeyi acayip şekilde kafama takıyorum ve çok duygusalım hemen ağlıyorum bu Tsh yükselmesine bu sebep olur mu ve tüp bebeğin tutup tutmamasını engeller mi