Doğum gerçekleşmeden önce yapılan takibin asıl amacı, sağlıklı bir bebek ve annedir. Bu amaç gerçekleşmesi adına,
gerekli olan unsurlardır.
Anne adayı, hamileliğin teşhis edildiği günden itibaren erken süreç içerisinde, jinekoloğa ilk başvurusunu yapmalıdır. Yapılan ilk başvuruda, tüm hamile anne adaylarından bir takım laboratuvar tetkikleri istenebilir. Bu tetkikler; ultrasonografi, tam kan sayımı, kan grubu testi, kızamıkçık ve Hepatit B taraması, idrar tahlili, idrar kültürü, pap testidir. Daha sonra gerçekleştirilen doktor kontrolleri, 28. hamilelik haftasına dek 4 ile 5 haftada bir, 28 ile 36. haftalar arası 2 haftada bir, daha sonrasında ise, haftalık olacak şeklide yapılır.
Regüler diyete takviye olarak, ilk 3 ay içerisinde demir ve vitamin preparatları ( daha çok folikasit) doğumun gerçekleşeceği süreye kadar devam edilir. Hamilelik dönemi boyunca alınan toplam kilo, zayıf olgularda 12,5 ile 16 kilo, şişman olgularda 7 ile 11,5 kilo, normal kilolu olgularda da 11,5 ile 16 kilo olarak kabul edilir. Hamilelik dönemi, fizyolojik bir dönem olduğundan dolayı, gün içerisinde yapılması gereken iş ve ev aktivitelerinde herhangi bir sınırlamanın yapılması söz konusu değildir. Anne adayı, kendi aşırı fiziksel aktivite sınırını kendisi belirlemelidir. Bunun dışında, çeşitli olgularda aktivite kısıtlanır. Bu durumlar ise, vajinal kanama geçirilmiş olması, prematüre doğum için risk etkenlerinin bulunması (doğuştan rahim anomalileri, daha önce prematür doğum yapmış olmak, çoğul gebelik gibi), hamilelik hipertansiyonu ve bebekte gelişme geriliği durumlarıdır.
Hamilelik döneminin 16 ve 18 haftaları arasında fatal anomali taraması nedeninden dolayı, detaylı ultrasonografi ve bebeğin omuriliğinin etrafında bulunan kemik gelişiminin taraması için, kanda ki alfafetoprotein isimli hormona bakılır. Aynı şekilde bu haftalar arasında, DOWN sendromu (mongolizm) taraması için üçlü test olarak bilinen bir kan testi yapılır. DOWN sendromu için, yaşa göre bir risk ve üçlü test neticesinde risk tespiti yapılır. Eğer karşılaşılan risk, belli bir oranın üzerinde olursa, hamilelik kesesinin içerisinden su alınması (amniyosentez) tavsiye edilir. 35 yaşın üzerinde gerçekleşen hamileliklerde, DOWN sendromu riski ile karşılaşılabileceğinden dolayı, direkt olarak amniyosentez önerilmektedir. Amniyosentezin tek riski vardır o da düşük durumudur. Bu ihtimal de, % 1, % 2 civarında görülür.
Bütün anne adaylarına, gizli şeker taraması yapılır. Bunun için, anne adayına tok karnına 50 gr glükoz karşılığı şeker solüsyonu içirilir. 1 saat geçtikten sonra alınan değerin oranı fazla olgularda olması halinde, tam şeker yükleme yapılır. Gene ailede, birinci derece akrabalarda şeker hastalığı bulunan, geçmişinde daha önce fetal kayıp olanlarda ve daha önce iri bebek çocuğu olanlarda, direkt olarak tam şeker yükleme yapılabilir.
Anne adayından, tekrar kan sayımı ve idrar kültürü istenir. Kan uyuşmazlığı (anne Rh-, baba RH+) olması halinde, kontroller sırasında lazım olan kan tahlili tekrarlanır.
l) Düzenli bir şekilde, 10 dakikada bir başlayan ve git gide sancı arası kısalan ve şiddeti artan kasılmalarda,
2) Su gelmesinde, (ağrı olsa da olmasa da )
3) Vajinal kanama,
4) Bebeğin hareketlerinde azalmanın ve kaybolmanın olması halinde, derhal doktor ile iletişim kurulması tavsiye edilir.