Bir yıl boyunca düzenli bir şekilde cinsel ilişkiye girildiği halde, hamilelik oluşmamış ise, ilk olarak İnfertilite yani kısırlık alanında bir uzman doktora danışılmalıdır. Bu süre maksimum 1,5 yıl olmalıdır. Gerekli olan araştırmalara, erkeğe yapılan sperm tahlili ile başlanır. Bu basit teknik sayesinde, erkeğin sperm miktarı ve sperm kalitesi hakkında bilgi alınır. Kadının adet düzeni sorgulanarak, ultrason ile yumurta rezervine ve rahmin ne durumda olduğu da incelenir. Gerek duyulması halinde, hormon analizleri ve rahim filmi çekilir. Yapılan bu tahliller, çiftin hangi tedavi yöntemlerini kullanarak hamile kalabileceğini ve çocuk sahibi olacağını belirler.
Türkiye’de anne ve baba olma döneminde, ortalama 10 milyon çift bulunuyor. Yapılan araştırmalar neticesinde, her 100 çiftten 15’i, yani ortalama 1.5 milyon çift bir takım sebeplerden dolayı, çocuk sahibi olma konusunda problem yaşıyor ve ne zaman tüp bebek tedavisine başlamaları gerektiği hakkında da bilgi sahibi değil.
Bazı çiftler için hamile olmak, biraz güç bir durumdur. Bebek isteyen çiftlerin %10 ile %15’inin tüp bebek (infertilite) uzmanlarından profesyonel destek almaları ve yardımcı üreme yöntemlerinin (aşılama, tüp bebek.. gibi) kullanılması gerekir. Bir yıl içerisinde hamilelik görülmemiş ise, infertilite kliniklerine gidilmesi gerekmektedir. Peki her çift bu bir yılın dolmasını beklemek zorunda mıdır? Elbette ki hayır.
3.1. Kadınlar için;
3.2. Erkekler için;
3.3. Bazı özel durumlarda da direk tüp bebek tedavisi düşünülebilir;
Çiftlere uygulanan tahlillerin normal çıkması halinde, doğal yollar ile bebek sahibi olabilmeleri için 6 ay daha süre verilir. Bunun nedeni ise, çekilen rahim filmi esnasında tüplerin açılması sebebi ile çiftlerin bu süreç içerisinde hamile olma şansı vardır.
Çiftler 30 yaşından küçük ise, en az 1 yıl beklemeleri gerekir. Bu 30 yaş ile 35 yaşları arasında ki çiftler için 6 ay, 35 yaşın üzerindeki çiftler için ise hemen infertilite uzmanına gitmeleri en doğru yoldur. Yalnızca kadının yumurtlamasına engel olan hastalıkların bulunması halinde, çiftlere ilaç tedavisi yapılarak, çocuk sahibi olabilirler. Bu rahatsızlıklar tiroit problemleri, prolaktin yüksekliği, polikistik over sendromu gibi problemlerdir. Histereskopi veya laparoskopik olarak bilinen cerrahi girişimler ile rahim içinde görülen yapışıklıklar ayrılır, rahim içindeki perdeler temizlenir ve böylece anne adayı çocuk sahibi olabilir. Sperm miktarının sınır seviyesinde olduğu durumlarda aşılama tekniği uygulanarak, çocuk sahibi olunabilir. Ancak erkekte spermin bulunmaması veya mevcut olan sperm sayısının 5 milyonun altında olması durumunda, kadında tüpler tamamı ile kapalıysa ve yaşı da fazla ise, yumurta rezervi azsa, bu durumda tüp bebek tedavisine başvurulması gerekir.
Bu süreç yaklaşık olarak 15 gün civarında sürer. Erkeğin sperm verme süreci ise, sadece 10 dakika sürmektedir. Kadınların süreci ise, 10 gün 12 gün boyunca devam eder. Bu süreç kadını takip ve kontrol sürecidir. Anne adayı, çeşitli ilaçlar ile desteklenip, ay içerisinde verebileceği yumurtaların oluşması için uğraşılır. Bu tedavinin başarısını etkileyecek bir unsurdur. Yumurtalar istenen olgunluğa geldiği zaman toplanır ve 4 saat ile 6 saat içerisinde erkeğin spermi ile döllenmesi sağlanır. Bu döllenmenin miktarına göre 2 gün ile 5 gün arasında embriyo transferi gerçekleştirilir. Bu sürenin toplamı 15 gün civarında sürer. Bu süreç başladığı zaman, yani tüp bebek tedavisinin uygulanma kararı alınması ile beraber, çiftler kontrol altına alınır. Kadının folik asit alması sağlanır. Böylelikle, çiftlerin beslenmesi düzene koyulmaya çalışılır. Başka sağlık problemlerinin de bulunması halinde, bunlar için de ayrıca tedaviler uygulanmaktadır. Yani çiftler hem fiziki, hem de psikolojik olarak tüp bebek tedavisine hazırlanmaktadır.