Rahimde yer alan miyomların büyük bir kısmı, herhangi bir şikayete sebebiyet vermez ve tedaviye ihtiyaç duyulmaz. Ancak bütün miyomların ortalama %10 ile %20 sinde, ciddi problemler meydana gelebilir. Miyomlarda en fazla karşılaşılan yakınma, adet kanamalarının uzun ve şiddetli bir şekilde olmasıdır. Bu kanamalar bazen çok bol ve pıhtılı gelebilmektedir. Kronik kanama sebebi ile hastalarda kansızlık (anemi) gelişmeye devam edebilir. Miyom hastalarında çok fazla karşılaşılan diğer şikayetler ise şu şekildedir;
20 cm’lik çok büyük bir miyom herhangi bir belirti vermeyebilir iken, 1 cm lik miniminnacık bir miyom hastada şiddetli ağrı ve kanamalara sebep olabilmektedir. Bu değişkenliklerin sebebi, miyomun yerleşim bölgesi ile alakalıdır. Rahim içine doğru miyomlar daha fazla ağrı ve kanama yapar, kısırlık (infertilite) sebebi de olabilir. Rahim duvarı içinde miyomlar daha çok kanama ile kendini gösterir. Rahim dışına doğru büyümeye devam eden miyomlar, idrar torbası veya kalın bağırsağa baskı yaptığı için belirti verebilirken, kendine uygun bir boşluk bulabilmesi halinde herhangi bir belirti de vermeyebilmektedir.
Miyomların büyük bir kısmı, kadın doğum ve radyoloji uzmanları tarafından rahim ultrasonografisinin uygulanması esnasında teşhis edilir. Ancak, ultrasonografide, genellikle mevcut olan miyomların sadece belli bir kısmı görülebilir. Manyetik rezonans (MR) cihazı ile hem rahim birden fazla açılardan daha iyi değerlendirilir, hem de miyomların hemen hemen hepsi görüntülenebilir. Bu sebepten dolayı, miyom hastalarında tedavi seçenekleri değerlendirilirken, muhakkak MR tetkiki yapılmalı ve bu değerlendirme MR bulgularına göre gerçekleştirilmelidir.
Miyom hastalarında, miyomların büyümemesi durumunda, hastanın yaşı menapoz dönemine yakın ise, buna rağmen miyomlar şikayet yaratmıyorsa tedavi ihtiyaç duyulmaz. Ancak, hastaların önemli bir çoğunluğunda ağrı, sık idrara çıkma, adet kanamasında artma ve kansızlık gibi problemler görülür. Bu durumda tedavinin yapılması gerekir. Çeşitli hasta gruplarında, belli periyotlarda çekilen ultrason veya MR larda, miyomlarda büyüme görülebilir. Bu hastalarda daha problem oluşmasa bile, büyüyen miyom elbet birgün şikayete sebep olacağından dolayı tedavi edilmesi gerekmektedir. Tedavi kararında hastanın yaşı da önemlidir. Genç hastalarda, miyomların ilerleyen zamanlarda büyüme ve probleme sebep olma ihtimali yüksektir. Bu nedenden dolayı da, genç yaşta olan hastalarda daha çok tedavi uygulanır. Buna karşılık menopoz döneminde yakın bir hastada, miyomda büyüme gözlenmiyor ve şikayet oluşturmuyor ise, hasta tedavi olmamayı tercih edebilir. Miyomlar için tedavi kararı verilirken, belirtilen bu faktörlerin tamamı göz önünde bulunmalıdır.