16. haftaya ulaşan bir gebelik, ay hesabı ile 4 aylık olmuştur. Gebelik genel olarak her biri 13 haftadan oluşan 3 aylık dilimlere bölündüğünden 16 haftalık gebelik de 2. trimesterın 3. Haftasına denk geliyordur. Tıpkı geçen 2 haftada olduğu gibi bu hafta da gebeliğin rahat ve huzurlu haftalarından birisidir. Zira gebeliğin erken dönem şikayetlerinden pek çoğu artık kaybolmuştur. Gebeliğin son 3 aylık döneminde anne adayı biraz zorlanacağı ve pek çok şikayet yaşayacağı için bu rahat haftaları aktif ve iyi değerlendirmekte fayda var. Çünkü bu birkaç hafta içinde enerji gayet yüksek olacak.
Bebek, sakin ve huzurlu bir şekilde anne adayının rahminde kendine yer etmiş ve büyümeye, gelişmeye devam ediyordur. Ekstra bir sağlık sorunu yaşanmadığı sürece her şey yolunda gidiyor. Bu hafta itibariyle bebek;
Gebelikte 16. haftaya gelindiğinde artık bebeğin hareketleri ultrason incelmesinde gayet net görülebilir. Bu bağlamda 16 haftalık gebelikte bebek hareketleri şu şekilde sıralanabilir:
Bu hafta bebeğin hareketleri aslında anne adayı tarafından hissedilir düzeydedir. Ancak bazı anne adayları bu hareketleri karındaki, midedeki gazın etkisi ya da hafif bir kıpırdanma şeklinde hissederler. Bu bakımdan genellikle ilk gebeliğini yaşayan kadınlar bunu fark edemezken ikinci ya da sonraki hamileliklerde anne adayları daha net anlayabilirler. Bu hafta içinde bebeğin hareket ettiğini hiç hissedemeyen kadınların endişelenmesine gerek yoktur. Zira gebelikte bebeğin hareketlerinin tam olarak hissedilmesi kimi zaman 20. haftayı da bulabilir. Bunda anormal bir durum yoktur. Eğer doktor muayenelerinde her hangi bir aksilik, normal dışı bir durum izlenmediyse kaygı duymaya gerek de yoktur.
Anne ve baba adayları için gebelikte en önemli olan konulardan birisi bebeğin sağlıklı olup olmadığı, bir diğeri ise bebeğin kız mı, yoksa erkek mi olacağıdır. Bu bakımdan gebeliğin başından itibaren en kısa zamanda, en erken dönemde bebeğin cinsiyeti öğrenmek istenir. Gebeliğin 16. Haftasına gelindiğinde aslında bebeğin cinsiyet organları oluşmaya başlamış, daha önceleri erkek bebeklerin karınları içinde bulunan testisleri, normalde olmaları gereken testis torbaları içerisine inmeye başlamıştır. Dolayısıyla da bunu tespit etmek mümkündür. Ancak her zaman bunu tam olarak tespit edebilmek mümkün olmayabiliyor. Şayet ileri ultrason tekniği ve özellikle de deneyimli uzman incelemesi söz konusu ise bebeğin cinsiyetini bu hafta öğrenmek olasıdır. Bebeğin cinsel organlarının tamamen oluşması ve net olarak gözle görülebilmesi için birkaç hafta daha gerekebilir.
Aslında göz açıp kapayıncaya kadar geçen gebelik sürecinin her haftası kaydedilmeye değer. Bu bakımdan anne adayı bu haftaya kadar henüz fotoğraf çekmeye başlamadıysa artık başlamalıdır. Zira karın büyüdüğü için hamilelik gittikçe daha görünür bir hal almıştır. Özellikle büyükşehirlerde yaşayan çiftler için bebeğinin yavaş yavaş büyümesi, ay ay takip edebilmeye olanak veren hamile ve doğum fotoğrafçıları bulunmaktadır. Bu bakımdan gebelikte hem anne adayının ay ay fotoğraflarını çekmek hem de her ultrason muayenesinde bebeğin görüntüsünü alıp saklamak ileriki yıllar için çok değerli anılar olacaktır.
Bebek her geçen gün büyüyor, rahim ve plasenta da buna paralel olarak büyümektedir. Gebeliğin 10. haftasında 140 gram olan rahim ağrılığı 16. Haftaya gelindiğinde yaklaşık 250 gram oluyor. Tüm bu gelişim ve büyüme elbette ki anne adayının karnının büyüdüğü gözlenir. Bu bağlamda bebeğin içinde bulunduğu amniyotik sıvının da miktarı da artmakta ve hemen hemen 250 mililitreye ulaşmaktadır.
Gebeliğin 16. haftasında anne adayının rahmi yaklaşık olarak 7.6 santimetre olmuş. Bu sebeple de anne adayı göbeğinin altında rahmini rahatlıkla hissedebilir. 16 haftalık gebelikte anne adayının sık sık kasık ağrısı hissetmesi normal sayılabilir. Çünkü her geçen gün genişleyen rahmin etrafındaki kas ve bağ dokuları esnemektedir.
Gebelik iyice ilerlediği için anne adayının otururken, yatarken nasıl pozisyonda kaldığı önem taşır. Bu bakımdan uzun süre aynı pozisyonda oturmamak, uzun süre ayakta kalmamak önerilir. Özellikle de yatış pozisyonunu en rahat olacak şekilde ayarlamak, sırtüstü ya da yüzüstü değil de, yanlara dönük yatmak gerekiyor. Bu sayede büyüyen karnın rahme ve iç organlara baskı yapması önlenmiş olur.
Gebeliğin daha rahat geçmesi, anne adayının fiziksel ve ruhsal olarak daha sağlıklı bir süreç yaşaması için gebelikte egzersiz çok önemlidir. Bu bağlamda düzenli olarak hamilelik yogası, hamilelik pilatesi, düzenli ve tempolu yürüyüş önerilmektedir. Bununla birlikte hem anne adayının hem de bebeğin daha sağlıklı olabilmesi için sağlıklı, yeterli ve dengeli beslenmek gerekiyor. Gebeliğin başından sonuna kadar vitamin, mineral ve protein ağırlıklı beslenmek, sağlıklı ve doğal yağlar tüketmek, sık sık ve küçük porsiyonlar halinde yemek en temel beslenme önerileridir. Anne adayı kendi sağlıklı beslenme programını izleyemiyorsa, kontrol edemiyorsa bu konuda bir uzmandan yardım almak en doğrusudur.
Gebeliğin 16. Haftasına gelindiğinde artık anne adayı günlük yaşamını, beslenme düzenini gebeliğe göre düzenlemiştir. Bu bağlamda gebeliğin sağlıklı bir şekilde devamı için sorun teşkil edecek bir hareket ve yaklaşımdan kaçınılır. Ancak yukarıda da bahsedildiği üzere gebeliğin bu döneminde ve bundan sonraki süreçte yatakta dinlenirken, uyurken veya egzersiz yaparken anne adayı kesinlikle sırtüstü dümdüz yatmamalıdır. Bu dönemde sırtüstü yatmak damarlara fazladan basınç uygular ve bebeğe giden kan akışını azaltır. Anne adayından cenine giden kan akışı, ceninin sağlıklı bir şekilde gelişmesi ve büyümesi için ihtiyacı ola besinleri ulaştırmaktadır. İşte bu sebeple de sırtüstü yatmak bebeğin gelişimini olumsuz etkileyeceği için önemle uzak durulmalıdır.
Gebelik döneminde kesinlikle öğünlerde fazla miktarda yememeye ve öğünler arasında uzun zaman dilimleri bırakmamaya özen gösterilmelidir. Özellikle de gebeliğin 16.haftasının da içinde olduğu 2. trimester döneminde anne adayı sık aralıklarla minik porsiyonlar tüketmelidir. Bu bakımdan ana öğünlere ek olarak günde 3 öğün daha beslenip günlük beslenmeyi 6 öğüne çıkarmak önerilir. Ancak elbette hem ara öğünler hem de ara öğünler kesinlikle besleyici ve kaliteli olmalıdır. Zira gebelik beslenmesinde esas amaç, yeterli ve dengeli miktarda beslenmektir. Ara öğünler için besleyici gıdalar seçmek biraz planlama ve çaba gerektirebilir. Ana öğünlerde sebze, et, balık yemekleri, ara öğünlerde ise taze sebzeler, meyveler, süt ve süt ürünleri, yumurta, kuruyemişler doğru seçimler olacaktır.