Vajina girişinin sağ ve sol tarafından bulunan bartholin ve skene bezleri tarafından vajinanın nemli olmasını sağlayan şeffaf ve kaygan sıvı üretilmektedir. Bu sıvı sayesinde cinsel ilişki için daha uygun ortam sağlanırken, vajina dudaklarının yapısal olarak birbirine sürterek tahriş olması önlenmektedir. Vajinal kanalın nemli olmasını sağlayan bu işlevsel harekete vajinal lubrikasyon adı verilir. Genel olarak bu bezlerinin salgılaması ve üreme sisteminin fonksiyonelliğini düzenleyen hormonların etkisi ile sıvı salınımı engellenmektedir. Bu nedenle vajinanın doğal nemli yapısını yitirmesi ile ortaya çıkan kuruluğa vajinal kuruluk denir. Vajinal kuruluk genellikle menopoz döneminden sonra östrojen hormonun azalmasına bağlı olarak ortaya çıkar ve menopoz döneminde hormon tedavisi uygulanarak giderilebilmektedir. Fakat menopoz haricindeki üreme çağındaki kadınlarda da vajinal kuruluk şikâyeti gündeme gelebilir.
Menopoz dönemi kadınların doğurganlık çağının bittiğinin habercisi olarak adet kanamalarının kesilmesi ile bir takım fizyolojik değişimlerin ortaya çıktığı doğal bir süreçtir. Başlıca belirtilerin kaynağı olarak kadınlık hormonu yani östrojen hormonu seviyeleri neden olmaktadır. Menopoz döneminde yaşanan bu değişim vücudun genel olarak tüm sistematik yapısını etkiler. Östrojen hormonu yavaş yavaş azalır ve durur. Vajinal kuruluk da menopoz döneminin başlıca belirtisi olarak ortaya çıkar. Yaklaşık 3 kadından 1’inde görülebilirken, menopoz sonrasında bile vajinal kuruluk devam edebilir. Ancak menopoz dışında herhangi bir yaşta ve dönemde de vajinal kuruluk şikâyeti söz konusu olabilir.
Bahsedildiği gibi bu dönemlerde de östrojen hormonunun etkisi ile yaşanmaktadır. Östrojen vajina duvarının sağlıklı ve elastik formunu korumasına yardımcı olmaktadır. Östrojen hormonun azalmasıyla bu nem oranı dengesi düşerek vajinal kuruluğa neden olur. Bu da vajinanın daha ince ve daha az esneklik kabiliyetinin olduğunun yani vajinal atrofi şeklinde ifade edilen durumdur.
Vajina kuruluğuna bağlı olarak ortaya çıkan kaşıntı, yanma ve tahriş gibi belirtilerle başvuran hastaların genel olarak ilk önce sağlık geçmişi ele alınarak, jinekolojik muayenesi yapılır. Jinekolog rahatsızlığın ne zamandan beri devam ettiğini ve ne gibi ilaçları kullandığına dair detaylı bilgileri değerlendirmektedir. Pelvik muayene ile vajinada herhangi bir incelme, kızarıklık ve enfeksiyon durumunu kontrol edilir. İdrar yolu enfeksiyonları gibi diğer rahatsızlıkların bir ürünü olup olmadığını saptayabilmek için bir takım testler uygulanabilir. Yapılan değerlendirmeler sonucunda vajinal kuruluk şikâyeti nedenleri belirlenir ve uygun tedavi adımları izlenir.
Vajinal kuruluğun tedavisinde uygulanan en sık yöntem östrojen desteğidir. Vajinal kuruluk hangi nedenle ortaya çıkmış olursa olsun, genel olarak östrojen seviyelerinin düşmesinden kaynaklanan bir durumdur. Bu nedenle östrojen terapileri ile vajinal semptomlar hafifletilebilmektedir. Bunun için Vajinal östrojen tabletler, kremler ve vajinal nemlendiriciler kullanılabilir. Özellikle hastaların vajina yapısını etkileyen antiseptik su, kokulu sabunlar, losyonlar ve vajinal duştan kaçınması gerekir. Bu ürünler vajinanın PH dengesini bozarak enfeksiyon olgusuna ve vajinal kuruluğun daha ileri boyutta seyretmesine neden olabilmektedir.