Gebe kalmayı isteyen ve düzenli birlikteliği olan tüm çiftlerin beklediği ve merak ettiği en heyecanlı süreç bir bebekleri olacağı haberidir. Özellikle yeni evli çiftler birde artık çocuk sahibi olacak ve bu mesuliyeti taşıyabilecek yaşlarda iseler daha çok çocuk istiyorlar. Genel olarak halk arasında gebeliğin ilk belirtisinin adet gecikmesi olduğu zannedilir. Oysa ki her adet gecikmesi de gebelik belirtisi değildir. Adet gecikmesi yaşamadan evvel gebe olduğunuzu tahmin edebileceğiniz belirtiler elbette ki vardır. Bu belirtilerinde adet belirtisi olabilmesi dışında pek çok hastalığın belirtisi de olabilir. Ayrıca bu belirtiler her anne adayında farklı şekilde tezahür edebilir.
Öncelikle çiftler evliliklerini bir bebekle taçlandırmak istiyorlar ise bunu iyi düşünüp kati karar vermeleri gerekmektedir. Zira verdikleri karar geri dönüşü olmayan ve ömür boyu sorumluluk isteyen bir karar olacaktır. Anne baba olmak dünyanın en güzel ve keyifli bir o kadar da zor ve zahmetli sorumluluğudur. Her çift için bu duyguyu tatmak evliliklerinde zirveyi
Gebelik oluşumu için önemli olan sağlıklı bir yumurtlama sistemi ve sorunsuz sperm üretim sistemidir. Kadının yumurtlama döneminde gerçekleşen birleşme sonucunda anne adayı gebe kalabilir. Sağlıklı bir kadın adet tarihinin ilk gününden itibaren 11. Günü ila 17. Günü arası yumurtlama dönemidir. Bu dönemde gelişen sağlıklı birleşmeler sonrasında beklene döllenme oluşabilir. Anne adayı gebe kaldığını bir takım belirtilerle adet dönemi gelmeden de tahmin edebilir. Ancak bu tanılar kesin tanı değildir. Kesin gebelik tanısı koyulması için bir adet dönemi gecikmesinden sonra yapılan idrar veya kan testi sonucu gerekir.
Hamilelik belirtileri kişiye özel bir seyir belirler. Bu nedenle anne adayları etrafındaki gebe anne adaylarının yaşadıklarından olumlu veya olumsuz etkilenmemelidirler. Çünkü muhakkak ki kendi gebelik dönemleri kendilerine özel bir seyir gerçekleştirecek ve buna göre hormonel dengeler değişime uğrayacaktır.
Göğüslerde irileşme ve ara ara kesik ağrı şeklinde semptomlar gözlenebilmektedir. Çiftler genelde bu göğüs ağrısını kalpte bir problem olarak algılarlar ve telaşlanırlar. Oysa tamamen gebelikle alakalı bir erken gebelik belirtisidir. Meme uçlarında irileşme ve sertleşme renk değişimi de gözlemlenebilir. Bu ağrılar östrojen hormonundan kaynaklanır. Vücutta tam olarak bir fabrikasyon çalışması vardır.
Anne adayında iştah artması, bir türlü doymak bilmemesi sebepsiz yere yemek yeme iç güdüsü de erken gebelik belirtilerindendir. Farklı tatlar tatmak isteği ve bir türlü aradığı tadı bulamama hep arayış içerisinde olma gibi davranışlar içerisine anlık olarak girme iç güdüsü bedende oluşan hormonel değişimin tatma duyusu üzerindeki etkileridir.
Baş dönmesi, anne adayında en belirgin gebelik belirtilerden biridir. Bazı gebeliklerde baş dönmesi bir hayli fazladır. Bazı anne adayları ise baş dönmesi sorunu yaşamazlar. Baş dönmesi gebelikte damarların genişlemesi ve buna bağlı tansiyonun düşmesi ile oluşur. Bazı anne adaylarında gebeliğin ilk ayında aşırı derece baş dönme sıkıntısı oluşur. Ufak çaplı baygınlıklarda yaşanabilir. Korkulacak bir şey yoktur. Anne adayı çok ayakta kalmaması, oturup kalkarken ani hareketlerden sakınması gibi tedbirler alarak ve alacağı vitamin destekleri ile kendini toparlayıp sağlıklı bir gebelik geçirebilir. Başta söylediğimiz gibi her kadının ayrı bir gebelik süreci olur. Bu nedenle başı hiç dönmeyen anne adayları da mevcuttur. Anne adayı uzman bir jinekolog ile düzenli periyotlar şeklinde kontrollerini ayarlar ve düzenli takibini yaptırırsa hekimi anne adayının bizzat kendi değerlerine göre en doğru vitamin ve mineralleri önerecektir. Böylece anne adayı da kısa sürede kendini toparlayıp hem kendi hem de bebeği için sağlıklı bir gebelik sürecine girecektir.
Yorgunluk hissi oluşması; halsizlik, bitkinlik, yerinden kalkmak istememek gibi haller oluşmasının nedeni, hormonlarda oluşan farklılıklar nedeni ile vücutta bitkinlik ve yorgunluk oluşturur. Her ne kadar anne adayı bu durumlara anlam veremez ise de yorgunluk ve halsizlik de erken hamilelik belirtileri arasında sayılmaktadır.
Gebelik döneminde hamileliğin ilk ayında anne adayının hormonları çok aktif çalışmaya başlar. Bu nedenle anne adayında ciddi derecede hormonel değişim gerçekleşmektedir. Bu değişimin oluşması ile anne adayı hem beden olarak hem de psikolojik olarak değişim yaşar. Her duyguyu gereğinden fazla hisseder ve hassaslaşır. Çabuk gücenen, alınan, hassas bir insana dönüşür. Gebeliğin ilk ayında henüz gebe kalıp kalmadığını bilmeyen anne adayı garip duygular hislenmeler içerisine girer. Çabuk ağlar, çabuk güler, ani sinirlenir. Depresif hareketler ve anlamsız davranışlar sergileyebilir. Başta söylediğimiz gibi anne adayının vücudunda hormonel bir takım değişimler söz konusudur ve bunun kaynağını kendi dahi bilmemektedir. Duygularda oluşan hafif dalgalanmalar da gebelik belirtilerindendir diyebiliriz.
Psikolojisi bozulan anne adayının desteğe çok ihtiyacı vardır. Bu süreci kaldıramayan anne adaylarının ciddi rahatsızlıklarla karşı karşıya kaldığını çevrenizden duymanız mümkündür. Bu nedenle gebelik düşünen çiftlerin bunları göze alması ve birbirine desteği çok önemlidir. Erkek daha ilk günden anne adayına destek olmalı ve bebeğinin gelişiminin her döneminde mutlaka eşinin ve bebeğinin yanında olmalıdır. Eşinin her türlü ihtiyaçlarını ve duygusal anlamdaki hassasiyetlerini hoşgörü ve şefkatle tolore etmeli ve gönlünü hoş tutmalıdır.
Gebe anne adayının yaşama dair istekleri azalabilir veya yaşama enerjisini ve isteğini kaybetmiş gibi görünebilir. Bunun sebebi bu yaşadığı değişiminin kaynağını henüz bilememesidir. Anne adayı geciken adet sürecinden sonra gerek yaptığı idrar testi ile gerekse de her hangi bir klinikte yaptıracağı bir kan testi ile gebeliğini tescil eder. O vakte kadar bunalım takılmaya devam edebilir. Anne adayı kendindeki değişimin sebebinin beklediği bebek olduğunu öğrenince rahatlar kendi durumunu kafaya takmaz. Böylece etrafındakilerde derin bir nefes almış olurlar. Gebe olduğunu yaşadıklarının kalıcı olmadığını yalnızca gebe olduğu için böyle değişimler yaşadığını öğrenen anne adayı durumu daha anlayışla karşılar ve böylece bu süreci çiftler kazasız belasız atlatmış olurlar. Anne adayında bu dönemlerde oluşan ruhsal sıkıntılar ise eşinin ilgisi ve yardımı ile aşılabilir sorun teşkil etmez. Durup dururken duygu yoğunluğu, ağlama krizleri hıçkırıklar, ani sinirlenme ve çileden çıkma gibi durumlarla karşı karşıya kalmak mümkündür. Ancak anne adayı aynı zamanda haddinden fazla merhametli ve şefkatli olduğundan çabuk unutur ve affeder.
Gebelik döneminin en belirgin belirtilerin en başında mide bulantısı ve kusma refleksleri gelir. Halk arasında bu dönemlere aşerme dönemi de denir. Bu belirtiler gebelik döneminin ikinci ayından itibaren başlar ve 4. Aya kadar devam edebilir. Ancak bazı gebeliklerde bu süreç çok daha fazla veya daha az sürebilir. Gebelik döneminin en meşakkatli olduğu aylarıdır mide bulantısı ve kusma. Anne adayı hemen hemen her şeyden tiksinebilir. Bazı gebeliklerde koku alma duyusu o kadar hassaslaşıyor ki yağmurun kokusundan veya teneffüs ettiği havanın kokusundan bile midesi bulanan anne adayları mevcuttur. Mide bulantısının amacı bebeği korumaktır. Anne adayı bebeğe zarar verebilecek ihtimali olan hemen her şeyden tiksinebilir. Bu nedenle tiksinen anne adayının üzerine çok gitmemeli ve tiksinmeyeceği alternatif gıdalarla beslenmesini desteklemelisiniz.
Mide bulantısı ve kusma problemi ile karşı karşıya gelen anne adaylarının öncelikle susuz kalmamasına dikkat etmeli sonrasında da midesinin bulanmayacağı yiyeceklerle beslenmesini sağlayıp fazla kilo kaybetmemesi ve bebeğinin sağlıklı gelişmesi için anne adayında eksik olabilecek vitamin, çinko, kan, kalsiyum ve fosfor gibi vitamin ve mineraller ile kuvvetlendirerek hem anne adayını hem de bebeği koruma altına almak gerekmektedir. Tabi, bütün bunların bir hekim kontrolünde olması kati şarttır. Anne adayı doktoruna danışmadan her hangi bir kimyasal veya bitkisel ürün kullanmamalıdır.bu konuda göstereceği hassasiyet kendi hayatı ve bebeği için hayati önem arz etmektedir. Bu açıdan anne adayları bu konuda gerekli bilinç ve donanım sahibi olmalı ve bir bebek sahibi olmayı düşünmeden evvel bu konuda kendilerini geliştirmelidirler. Bilinçli anne baba demek sağlıklı ve mutlu nesiller demektir.
Sık idrara çıkma, sürekli sıkışık olma halleri de gebelik belirtileri arasına girmektedir. Gebelik oluşur oluşmaz bir hafta sonra dahi idrara çıkma ihtiyacınız da aktif bir artış görürsünüz. Öyle ki kendinizi sürekli ihtiyaç giderme haceti halinde bulursunuz. Normalde gündüz bile sık çıkmadığınız kadar geceleri sık idrarınız gelir ve sizi uykudan uyandırır. Bu durumda gebeliğin erken belirtileri arasındadır. Vücutta oluşan hormonel değişim burayı da olumsuz etkiler ve sık idrara çıkma isteği gerçekleşir. Gebeliğin ilk ayında yaşadığınız bu sık idrara çıkma problemi gebeliğinizin ilerleyen zamanlarında da başınızı ağrıtır. Çünkü bebek büyüdükçe idrar kesesine baskı yapabilir ve böylece sık idrara çıkmanız gerekebilir. Bu durum gebeliğin 6. Ayından itibaren (bebeğin iriliğine göre değişir) karşılaşabileceğiniz bir durumdur. Özellikle iri bebeklerde idrar torbasına bası oluşur ve idrar torbası vajinaya yakınlaşır. Bu durumdan ötürü anne adayı hem sık idrara çıkar hem de kendini sürekli sıkışık hisseder.
Gebeliğin erken belirtileri arasında kabızlığı da saymak mümkündür. Anne adayı her ne kadar sık idrara çıksa da kabızdır ve oldukça zorlanır. Kabızlık hali gebelik süresince anne adayını bir hayli yorar ve üzer. Gebeliğin ilk ayından son ayına kadar devam edebilir. Aynı zamanda bazı gebeliklerde hiç oluşmaya da bilir. Yukarıda saydığımız bir çok belirti gebe olan bir hanımda oluşmaya da bilir. Başta değimiz gibi gebelik kadına göre onun fizyolojisine, psikolojisine göre değişen bir süreçtir.
Gebe kaldığınız ilk ayda henüz daha siz gebe olup olmadığınızı bilemezken gebelik belirtisi olarak hafif lekelenme şeklinde küçük çaplı kanamalarınız olabilir. Birleşme sonrasında oluşan döllenmenin sonunda tam olarak 12 ila 14 gün sonra bir leke şeklinde kanama oluşabilir. Bu kanama embriyo yerleşirken oluşan bir kanamadır. Panik yapmaya gerek yoktur. Zira bu kanama çık kısa sürecek ve adet kanamasına hiç benzemeyecektir. İmplantasyon sürecinde bu kanamanın olması normaldir. Anne adayları genelde bu kanamaları adet kanaması ile karıştırıyorlar. Ancak bu kanamanın rengi oldukça açık olup minik nokta gibi top şeklinde parçacıklar görünür. Öte yandan adet düzensizliği problemleri olanlarda da erken kanama veya gecikme oluşabilir. Bunları göz ardı etmemek gerekir. Çiftler bir bebek sahibi olmaya karar verdiklerinde biraz heyecanla sabırsızlanabiliyor ve gebelik oluşmadığında hayal kırıklığına uğrayabiliyorlar. Oysa ki gebelikte rahmin hazır olması için bir kaç ay geçmesi gerekebilir. Korunma yöntemlerinden hangisi olursa olsun bırakıldığında bazı kadınlarda rahmin düzene girmesi bir kaç ayı bulmaktadır. İlk ay olmadığında yersiz kaygılara kapılıp moralinizi bozmayın en az bir 6 ay kendi haline bırakabilir sonrasında profesyonel bir yardım alabilirsiniz. Ancak kişiler bir an evvel bebek sahibi olmak istiyorlar ise o zaman uzman bir jinekologdan yardım alıp en kısa sürede sizde bir bebek sahibi olabilirsiniz.
Vücudun bazı bölgelerinde teninizin koyulaşması ve kahverengi hatlar oluşması bu hatlar gebelik süresince ve sonrasında güçlü olması gereken yerlerde oluşur. Örneğin göbek bölgesi, vajina ve çevresi, göğüsler ve çevresi gibi yerler koyulaşır ve biraz sertleşir. Hamilelik süresince bu bölgelerde çok tahribat, yıpranma ve aşınma olacağından bu bölgelerin kuvvetlendirilmesi gerekmektedir. Gebelik süresince kadın anneliğe beden olarak da hazırlanır. İşte gebeliğin tüm negatif gibi görünen belirtilerinin tümü aslında yaradılış kodlarına bebeği ve anneyi korumak amaçlı konmuştur. Gebeliğin ilk gününden itibaren anne adayının yukarıda saydığımız bölgeleri koyu kahverengi bir renge bürünür ve sertleşir. İşte bu değişim olduğu için anne adayının hem fizyolojik hem psikolojik yukarıda saydığımız belirtiler oluşur.
Gebelik belirtileri arasında erken sayabileceğimiz belirtilerden biride vücut sıcaklığıdır. Anne adayının vücut sıcaklığı 37 derece veya üzerindedir. Normal bir kişinin vücut sıcaklık derecesi 36 derece iken gebe anne adaylarında bu sıcaklık 37 derecenin üzerinde seyreder. Anne adayının çevresindekiler genelde ateşi var ve hasta sanırlar oysa ki anne adaylarının tamamının ateşi biraz yüksektir. Herhangi bir hastalık belirtisi değildir. Endişelenmeye gerek yoktur. Ancak yinede anne adayı dikkatli olmalı ve kalabalık ortamlarda çok bulunmamalıdır. Hastane, avm gibi kalabalık yerlerde özellikle kış aylarında mecbur kalmadıkça çok bulunmamalı ve dikkatli olmalıdır. Herhangi bir virüse yakalanma riski olabileceğinden tedbirli davranmalı ve ille de bulunması şart ortam oluşmuşsa da maske kullanmalıdır.
Anne adaylarının ilk ay sebepsiz iştahları artmasından ötürü kiloda almaları normaldir. Ancak bir iki hafta sonra aşerme dönemi başlar ve bu dönem en az iki ay sürdüğü içinde anne adayı bu erken dönemde aldığı kiloları çabucak fazlasıyla verir. Gebeliğin ilerleyen aylarında ise anne adayı normal olarak kilo artışı yaşayacaktır. Bizim adet gelenek ve göreneklerimize göre “sen çift canlısın iki porsiyon yemelisin” takdir ve teşvikleriyle anne adayı daha da yerse korkunç kilolar alınması söz konusu olmaktadır. Ülkemizde pek çok kadın hamilelik sonrası aşırı kilolar ile ciddi mücadeleler vermektedir. Günümüzün genç ve bakımlı anne adayları ise burada da ölçüyü kaçırmamak için profesyonel yardım alabilir.