Tüp bebek tedavisi, çocuk sahibi olmak isteyen ancak doğal yollardan hamilelik elde edemeyen çiftlerin umut bağladıkları en büyük tedavi seçenekleri arasında bulunuyor ancak her tedavide olduğu gibi bu tedavide de hemen başarıyı elde etmek, başarısızlıkların ardından başarı yakalamak yahut hiç bir başarı elde edememek mümkün. Dolayısıyla tüp bebek tedavisinde psikolojik danışmanlığın büyük bir önem kazanması, ailelerin bu ruhsal baskıya dayanabilmeleri için önemli.

Pek çok hevesli anne baba adayı, tüp bebek tedavisine büyük bir umutla başlar ancak ilk bir kaç denemede başarı elde edilemediyse, hem maddi sıkıntılar hem de manevi yük sebebiyle bu umut yerini büyük bir umutsuzluk ve ruhsal bunalıma bırakır. Özellikle anne adaylarının tedavide başarısızlığa karşı ciddi bir tepkileri olur ve kendilerinde sorun bulma eğilimleri çok yüksektir. Tüm bu psikolojik yükün kaldırılabilmesi bazen kişinin tek başına yapamayacağı bir şeydir ve bu yüzden profesyonel destek mecburi hale gelir.

Tüp Bebek Tedavisinde Psikolojik Danışmanlığın Yeri

Tüp bebek tedavisinde yaşanan kısmi veya total başarısızlıklar, çiftlerin kızgınlık, umutsuzluk, kıskançlık ve anksiyete duygularını körükleyebilmekte, bu durum günlük yaşamı zorlaştırabildiği gibi çiftlerin arasının bozulmasına da sebep olabilmekte. Psikolojik danışmanlığın bu noktada en büyük avantajı, kadın ve erkeklerin hangi duygudurum içerisinde olduklarının tespitine imkan tanıması ve ona uygun bir sürecin yönetilmesine izin vermesi.

Bazı kişiler bu süreçte doğrudan içlerine kapanıp bir depresyona girebilirken, bazıları devamlı kavga edebiliyor, hayat düzenlerini bozabiliyor veya aşırı uçlarda yaşamaya başlayabiliyorlar. Dolayısıyla her çiftin aldığı psikolojik danışmanlık, o çiftin sahip olduğu niteliklere göre değişim gösteriyor.

Pek çok vakada çiftlerin birbirlerini suçlamaya başlamaları ve anlayışsızlıkları, çift tedavilerine ihtiyaç duyulmasına neden oluyor. Bilhassa tamamen başarısız bir tüp bebek sürecinin ardından kadın ve erkeklerin çocuksuz yaşama fikrine alışmalarının gerekli olması fakat bunun toplumsal ve ahlaki nedenlerle zor kabul edilir bir şey olması, terapilerin varlığını gerektiriyor.

Tüp Bebek Tedavisindeki Psikolojik Sorunlar

Bu süreçte yaşanan psikolojik sorunlar genellikle hayata karşı ilgiyi kaybetme, ağlama, öfke krizlerine girme, iştahsızlık veya aşırı iştah, çok fazla uyuma, hiç uyumama, cinsel isteksizlik gibi şekillerde kendini belli edebiliyor. Hatta gebe veya çocuk sahibi olmuş diğer kişilere karşı düşmanlık besleme gibi vakalarla karşılaşmak da mümkün olmakta.

Erkeklerde ise kadının tedavi sürecinde neredeyse tüm işlemlere maruz kalmasından dolayı yoğun bir suçluluk duygusu oluşabiliyor. Tüp bebek tedavisinde hormon tedavisi, yumurta toplama, embriyo yerleştirme gibi kadınla ilgili olan çok sayıda işlem bulunuyor ve erkeklerin bu süreçte sadece sperm verme sorumlulukları var. Bu durum eşinin çok zorlu bir süreçten geçtiğini farkeden erkeklerde yoğun bir suçluluk duygusu oluşturuyor ve dolayısıyla erkeklerde de davranış ve duygu bozuklukları mümkün hale geliyor. Bu yetersizlik duygusundan dolayı erkeğin hal ve hareketlerinde değişimler gerçekleşmesi, çiftin arasının da bozulması ile sonuçlanabiliyor.

Tüp Bebek Tedavisinde Başarısızlık

Tüp bebek tedavilerinin pek çoğunda ilk seferde gebelik elde etmek mümkün değildir ve bir kaç denemenin ardından güzel sonuçlar elde edilebilmektedir. Lakin zaman zaman beşinci, hatta altıncı denemelerde bile bebek elde edilebilmesi, tedavi sürecinin çok fazla uzamasının psikolojik yükünü de beraberinde getirmektedir.

Buna ek olarak tedaviden önce kısırlığa sebep olan başka rahatsızlıklara dair bir operasyon da yapıldıysa, tüm bu tedavilerin arka arkaya gelmesi de bireylerde yetersizlik ve kızgınlık, umutsuzluk duygularını körükleyebiliyor. Bu yüzden tüp bebek tedavisinde psikolojik danışmanlık veren tüp bebek merkezlerini tercih etmekte fayda bulunuyor.