Hamilelik dönemi bir kadın için en heyecanlı, en endişeli ve mutlu dönemdir. Bu karmaşık duyguların bir arada yaşanıyor olmasının en önemli sebebi de, hamileliğin ve doğumun bilinmeyen, tahmin edilmesi zor aşamalar içeriyor olmasıdır. Özellikle de ilk hamileliğini yaşayanlar için bu dönem tam bir muammadır ve akla her türlü soru gelir. Bunlardan en önemlisi de hiç kuşkusuz, doğum sancısı nasıl olur, nasıl anlaşılır şeklindedir.
Bu bağlamda öncelikli tavsiyem, doğum esnasında yaşanacakları düşünerek endişeye, strese girmemek şeklinde olacaktır. Bunun zor olduğunu farkındayım. Ancak doğum esnasında yalnız olmayacaksınız, alanında uzman ve deneyimli doktorlar, sağlık personeli sizin yanınızda olacaktır. Bu bakımdan sizin bir şey yapmanıza ya da düşünmenize gerek yoktur. Bu dönemde doğum anında yaşanacakları düşünüp strese girmek sizi ve bebeğinizi olumsuz etkileyebileceğinden, endişelenmemekte fayda var.
Doğum sancısı nedir, nasıl olur?
Anne adayının dölyatağı kasının arka arkaya sık sık büzüşüp gevşemeleri doğum sancısı olarak ifade edilmektedir. Bunların diğer adı da ritmik kas kasılmalarıdır. Hamilelikte ilk kasılmalar her zaman sancılı olmamakta ve bu kasılmaların hissedilme durumu da her kadında farklı şiddette olmaktadır. Doğum sancısı kasılmaları; çok şiddetli adet dönemi sancısı gibi, kuyruksokumunda “sızlama” gibi ya da uyluk ağrısı olarak kendini gösterebilmektedir.
Doğum sancıları üst karın bölgesinde hissedildiğinde çok şiddetli olmamakla birlikte, alt karında hissedildiğinde bu şiddet artmaktadır. Doğum sancılar, doğumun gerçekleşme anına yakın günlerde, saatlerde hissedilse de, pek çok hamile kadın daha gebeliğin ortalarından itibaren tek tük kasılmalar hisseder. Genellikle bu kasılmalarda çok da endişelenmeyi gerektirecek bir sorun olmaz. Zira bunlar döl yatağının doğum zamanı için antrenman yaptığını gösterir. Erken dönemde gerçekleşen bu kasılmalar sırasında hormon reseptörlerinin geliştiği bilindiğinden tek tük, koordinasyonsuz kasılmaların da ortaya çıkması mümkündür. Kadının hesaplanan doğum zamanından yaklaşık 3-4 hafta öncesinde kasılmalar biraz sıklaşır ve bebeği aşağı indirme kasılmaları başlar. Bu indirme kasılmaları bebeği daha aşağı, annenin leğen kemiğinin içine doğru iter. Eğer bu rahim kasılmaları düzenli bir biçimde 10-15 dakika arayla seyrediyorsa, büyük bir ihtimalle doğum yaklaşmıştır. Ancak bu konuda kesin kararı muayene eden ebe ya da doktor verecektir.
Doğumun başladığını gösteren belirtiler
Yukarıdaki belirtilerin sırası ve şiddeti farklılık gösterebilir. Fakat nişan gelmesi, sancıların başlaması ve suyun gelmesi doğumun başlama işaretleridir.
Nişan nedir?
Anne adayının rahim ağzı, hamilelik süresi boyunca kapalıdır. Rahim ağzında bulunan pelte tarzı bir tıkaç sayesinde rahim ve bebek enfeksiyonlardan korunur. İşte nişan adı verilen bu tıkaç, aslında bebeğin zamanından önce rahimden çıkmasına da engel olur. Ancak doğum yaklaştıkça sıklaşan kasılmalarının etkisiyle rahim ağzı genişler ve nişan da düşer. Anne adayı bu olayı kırmızımsı bir akıntı şeklinde fark eder. Nişan gelmesi doğumun 1 gün içinde gerçekleşeceğini göstermektedir. Bu bakımdan kadının sancıları sıklaşmadıysa nişan gelir gelmez hastaneye gitmek gerekmemektedir. Bu süre içinde doğum ile ilgili hazırlıkların bir gözden geçirilip ardından doktora gitmek doğru olur.
Suyun gelmesi nedir?
Doğum yaklaştıkça gerilmeler ve kasılmalar da artar. Bundan dolayı da bebeği koruyan su kesesi yırtılır, kesenin içinde bulunan amniyon sıvısı da rahimden dışarı akar. Bazı doğumlarda su kesesi tamamen yırtılır ve bir anda su boşalır, kimi zaman da kese sadece üst bölgeden çok az yırtılır, dolayısıyla sıvı da sızıntı gibi azar azar akar. Sıvının az aktığı durumlarda anne adayları idrar kaçırdığını ya da bir akıntı olduğunu zannedip suyunun geldiğini anlamayabilir. Ancak amniyon sıvısının tıpkı su gibi akışkan olduğu ve renginin de sarımtırak olduğu bilinmelidir.
Eğer amniyon kesesi yırtıldı ve su geldiyse, vakit kaybetmeden hastaneye gitmek gerekiyor. Zira bu andan itibaren hem bebek hem de anne rahmi mikrop kapabilir, enfeksiyon yaşanabilir. Bazı kadınlar doğum başlayana kadar hastaneye gitmek taraftarı değiller, ancak suyun gelmesi demek doğumun başlamak üzere olması demektir. Hem doğum sürecini güvenceye almak hem de mikrop kapma gibi sorunları önlemek için su gelir gelmez hastaneye gidilmelidir. Su kesesi yırtılıp da su geldikten sonraki 12 saat içinde her hangi bir anda doğum gerçekleşebilir. Diğer tüm faktörleri bilemeyeceğimiz için doğumun gerçekleşeceği an ile ilgili çok net bir açıklama yapmak da çok mümkün olmaz.
Ancak kese yırtıldıktan ve su geldikten sonra beklenen süre içinde doğum gerçekleşmezse, bebek ve annenin enfeksiyon kapmasını önlemek için doktor müdahale eder. Bu durumda eğer doğumun beklenen zamanı yakınsa doktor, kese yırtıldıktan sonraki 24 saat içinde oksitosinle doğumu başlatır. Bilimsel çalışmalar bu aşamaya gelmiş bir gebelikte doğumu başlatmak için 24 saatten daha fazla beklemenin yararlı değil, aksine zararlı olabileceğini gösteriyor.
Su gelince yapılması gerekenler
Not: Bu süre içinde anne adayı vajinasının çıkışında göbek bağına benzer bir şey görüyor ya da hissediyorsa acilen doktoru aramalı ve hastaneye gitmelidir. Çok sık rastlanmasa da kimi zaman bebeğin gelen parçası pelvise yerleşmemiş, kese erken yırtılmış, bebek makattan geliyor olabilir. Böyle vakalarda göbek bağı kendi üstüne katlanıyor, rahme itiliyor, kimi zaman da vajinaya bile inebiliyor. Bu çok riskli bir durum olduğundan en kısa sürede hastaneye gidilmelidir.
Yalancı doğum sancıları sizi kandırabilir
Doğum sancılarının başladığını hissettiğinizde hemen hastaneye gitmeniz gerekmiyor. Fakat sancılarınız 4-5 dakikada bir gelmeye başladıysa, artık hastanede, doktorunuzun yakınında olmanız gerekiyor.
Kimi durumda gerçek doğum ağrılarını taklit eden yalancı doğum ağrıları anne adayını heyecanlandırabilmektedir. Bu durumda hemen hastaneye gidip de çok uzun süre orada beklemek kadın için sıkıcı ve gergin olabilir. En iyisi doğum sancılarının yalancı mı gerçek mi olduğunu bilip ona göre hareket etmektir.
Yalancı doğum sancılarının özellikleri
Gerçek doğum sancılarının özellikleri