Leopold Manevraları Nedir?

Epizyotomi Nedir, Neden Yapılır?
13 Şubat 2018
Gebelikte 7. Ay
19 Şubat 2018

Leopold Manevraları Nedir?

Gebe her kadın kesinlikle karından muayene edilmelidir. Bu abdominal muayeneyle
intrauterin gelişme geriliği, polihidroamnios veya çoğul gebeliğe bağlı olarak görülen
karında aşırı büyüme ve diğer olası sorunlar gebeliğin erken döneminde saptanır. Bu muayenenin gözlem kısmında ayakta ve yatar durumda karnın şekli, iskelet sistemi ve
vertebral kolona ait değişiklikler detaylıca gözlenir. Bu gözlemlerde sivri karın pelvis darlığını, sarkık karın ise baş-pelvis uyuşmazlığını akla getirir. Abdominal muayenenin abdominal palpasyon kısmında ise leopold manevraları ile fundus yüksekliği ve fetusun geliş şekli belirlenir.

Leopold manevraları nedir?

Leopold manevraları; gebelikte bebeğin pozisyonu, prezentasyonu, angajman ve seviyesini belirlemek için karın üzerinden yapılan muayenedir.  Gebeliğin 5. ayından sonra uygulanan Leopold manevraları gebeliğin durumu ve sağlıklı devam edip etmediği konusunda çok önemli bilgi verir. Palpasyon işlemi (elle dokunarak yapılan muayene) öncesinde mesane boşaltılır. Palpasyon işleminde el ve parmak hareketleri yumuşak olmalı ve eşit kuvvette bastırılmalıdır. Aksi halde çok ciddi kontraksiyonlara neden olabilir. Leopold manevraları muayenesi başlamadan önce hastanın idrarını yaparak mesanesini boşaltması fayda sağlar. Bu sayede muayeneden daha sağlıklı veriler elde etmek, doktorun daha doğru çalışması mümkün olacaktır. Leopold manevralarını sıralayacak olursak:

1- Leopold manevrası

Bu manevra ile fundus yüksekliği ölçülür ve bu sayede ortalama gebelik haftası belirlenir. Uterusun karın içinde ne kadar yükseldiği 1. Leopold manevrası ile tespit edilir. 1. Leopold manevra uygulamasında;

  • Anne adayı, düz bir zemine (muayene masasına) sırt üstü yatırılır ve bacakları
    hafif bükülür.
  • Muayeneyi yapan uzman, yüzünü anne adayının yüzüne dönük olarak iki elin parmak
    uçlarını birleştirir ve elin alt kenarlarını fundus uterinin üzerine koyar.
  • Uzman, parmak uçları ile fundusu palpe ederek gebelik ayını tespit eder. Fundusta bulunan fetal kısım baş ise küre şeklinde, sert, düzgün, mobil, ballote edilebilir olarak ele gelmektedir. Fundusta bulunan fetal kısım makat ise yuvarlak, yumuşak,
    düzensiz ve daha az mobil olarak elle hissedilir. Belirlenen uterusun üst sınırı (fundus) yüksekliğine göre gebelik ayını belirlemek mümkün olur.

Kadının fundus yüksekliği ve ortalama kaç haftalık gebe olduğu şu kriterlere göre değerlendirilir:

  • Gebeliğin 16. haftasında fundus, simfizis pubisin üç parmak üstünde bulunur.
  • Gebeliğin 20. haftasında fundus, göbeğin üç parmak altında hissedilir.
  • Gebeliğin 24. haftasında fundus, tam göbek hizasında hissedilir.
  • Gebeliğin 28. haftasında fundus, göbeğin üç parmak üzerinde bulunur.
  • Gebeliğin 32. haftasında fundus, göbek ve ksifoid çıkıntısı arasında bulunur.
  • Gebeliğin 36. haftasında fundus, tam olarak sternuma dayanır. Bu dönemde
    anne adaylarının soluk alıp vermede ve yemeklerden sonra şikâyetleri artar.
  • Gebeliğin 40. haftasında fundus, sternumun 1 – 2 parmak kadar altına inmiştir.
    Gelen kısım, yerleştiği için anne adayının, soluk alıp vermede ve yemeklerden sonraki
    şikayetlerinde rahatlama, bir miktar azalma olur.

2- Leopold manevrası

Fetüsün sırtının hangi tarafa dönük olduğu 2. Leopold manevrası ile belirlenir. Bunu anlamak için uzman;

  • İki elinin avuç içlerini, batın üzerinden uterusun sağ ve sol tarafına
    yerleştirir.
  • Parmak uçları ile palpe ederek sırtın hangi tarafta olduğu tanımlanmaya
    çalışır.
  • Palpasyonda bebeğin sırtının bulunduğu taraf düz, kol ve bacakların bulunduğu taraf
    ise girintili çıkıntılı şekilde hissedilir. Bu manevra ile sırtın bulunduğu taraf saptanarak fetüsün kalp seslerinin dinlenebileceği yer belirlenebilir.

3- Leopold manevrası

Bebeğin hangi kısmının pelvise doğru yerleştiği 3. Leopold manevrası ile belirlenmektedir. Bu manevra için uzman;

  • Bir elin başparmağı bir tarafta ve diğer parmakları bitişik olmak üzere
    simfiz pubisin üzerine yerleştirir.
  • Parmaklar ufak hareketlerle iki yana hafifçe oynatılarak gelen kısmın
    hangi bölüm olduğu hissedilmeye çalışılır.
  • Fetüsün presante olan, yani önde gelen kısmı belirlenmeye çalışılır. Eğer önde
    gelen kısım küre şeklinde, sert, düzgün bir kitle olarak hissedilirse, bu konum bebeğin
    başla geldiğini gösterir. Eğer uzman şekilsiz, yumuşak bir kitle hissediliyorsa bebek makat geliş pozisyonundadır. Ancak önde gelen kısım hissedilmiyorsa, yan gelişten
    şüphe etmek gerekir.

4- Leopold manevrası

Doğumun yaklaştığı dönemde bebeğin pelvise doğru olan kısmının pelvise yerleşip yerleşmediği 4. Leopold manevrası ile belirlenir. Bunun için muayeneyi yapan uzman;

  • Gebenin başucuna geçerek iki elini açık bir durumda parmaklar birbirine ve pelvis girişine yönelmiş olarak karnın alt sağ ve sol yanlarına yerleştirir.
  • Hiç zorlamadan pelvis girişine doğru bastırır.
  • Parmak uçları ile başın pelvis içindeki durumunu belirlemeye çalışır.
  • Bu manevra sırasında iki elin parmak uçları birbirine değiyor, baş sağa sola kolay hareket ettirilebiliyorsa bebek henüz pelvise yerleşmemiştir, yani bebeğin başı mobildir.
  • Parmaklar birleşmiyor ve gelen bölüm hareketli ise bebeğin başı fiksedir ve pelvise tam oturmamıştır. Bebeğin başı hiç hareket ettirilemiyorsa pelvis içine girmiş ve tam olarak yerleşmiştir.

hamilelik-3

Bu yukarıda sayılan 4 tane Leopold manevrasının yanında bazı kaynaklarda 5. Leopold manevrası şeklinde adlandırılan “Zangemeister manevrası” da uygulanmaktadır. Alman jinekolog Wilhelm Zangemeister tarafından tanımlanan Zangemeister manevrası; doğum başladıktan sonra uygulanır, amaç baş – pelvis uygunsuzluğunun olup olmadığını belirlemektir.

Günümüzün tıbbi ve teknolojik imkanları doğrultusunda bebeğin anne karnındaki durumu ve geliş şeklini daha net belirleyebilmek ve bu manevrada belirlenen bulguların doğrulanması için ultrason muayenesinden de faydalanılmaktadır. Özellikle anne adayının obez ve polihidramnios olduğu gebeliklerde Leopold manevralarının başarıyla uygulanması zor olabilmektedir.

Leopold manevralarının bazı uygulama kısıtlamalarının olabilmesi dolayısıyla, günümüzde daha çok ultrason muayenesinden elde edilen veriler değerlendirilmektedir. Zira ultrason muayenesi; hem her gebe kadın için uygundur hem de her doktorun kolaylıkla uygulayabileceği, her hangi bir sorun yaşanmayan bir tekniktir. Günümüzde Leopold manevraları yerine daha çok ultrason muayenesinin konforu ve uygulama kolaylığı tercih edilir.

Tüm bunların yanında gebelikte elle muayene ve transvajinal ultrasonun gebeliğe zarar verebileceği, düşüğe yol açabileceğine dair yanlış inanışlar bulunmaktadır. Ancak ne transvajinal ultrason, ne de elle muayene bebeğe hiçbir zarar vermez. Bunlardan dolayı hiçbir gebelikte düşük, kanama veya başka bir risk oluşması imkansızdır. Zira gebelik rahmin içerisindedir, bu muayeneler ise tamamen rahmin dışarısında, rahim ağzına kadar olan bölgeleri ilgilendiren alanda yapılan muayenelerdir. Gebelik döneminde gerektiği halde bu tür muayeneleri olmaktan çekinen, kaçınan anne adayları olumsuz bazı sonuçlar yaşayabilirler. Bazı vakalarda bu tür muayeneler, hasta istemediği için yapılamıyor ve bazı hastalıkların, sakıncalı durumlar ve bebeğin, anne adayının hayatını riske atacak durumlar gözden kaçabiliyor. Bu bakımdan gebeler öncelikle bu dönemde en büyük yardımcılarının onlarla ilgilenen doktorları olduğunu bilmeliler ve doktor – hasta ilişkisinin güvene dayalı olduğunu kabul etmeliler. Çünkü doktor, gerekmeyen ve hatta zarar verebilecek hiçbir uygulamayı yapmayacaktır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.