Hamilelikte alerji belirtileri ve tedavisi
29 Mart 2018
Hamilelikte Astım ve Tedavisi
30 Mart 2018

Hamilelikte Grip

Gebelik döneminde anne adayları bebeğin sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişebilmesi için hayatları içindeki her şeye özen gösterirler. Gebelikte beslenme, uyku, iş, sosyal yaşam gibi hemen her bir husus bebeğin konforuna göre yeniden düzenlenir, ayarlanır. 9 aylık gebelik süresince anne adayları gebelik öncesindeki pek çok alışkanlığından, yaşam rutininden vazgeçer. Gebelik dışındaki dönemde hiç önemsenmeyecek çok hafif şikayetler önemsenir, en basit sorunlar bile itina ile kontrol altına alınmaya çalışılır. Zira 9 aylık bu mucizevi sürenin sonunda sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek, en değerli hediye gibidir. İşte bu sebeple de anne adayı üşütmemek, terlememek, öksürmemek, düşmemek, aç kalmamak, çok çalışmamak, aynı zamanda da tüm gün oturmamak gibi pek çok faktöre bir arada düşünmek durumundadır. Fakat ne kadar dikkat edilirse edilsin her anne adayı gebelikte grip, hafif enfeksiyonlar, bazı sağlık sorunları yaşar ve en küçük bir normal dışı durumda da hemen doktoru arar, hastanelerin yolunu tutar. Çünkü gebelikte anne adayının yaşadığı olumlu, olumsuz her şey, az ya da çok bebeği etkileyecektir.

Başta kış gebelikleri olmak üzere neredeyse her anne adayının yaşadığı sorunlardan birisi olan grip de zaman zaman endişe verici olabiliyor. Ancak ne zaman ya da hangi grip vakalarında doktora gitmek gerektiği, ne zaman gribin ciddiye alınması gerektiği sorusunun yanıtı da önemlidir.

Grip mi, üşütme mi?

Halk arasında burnu akan herkes grip olduğunu zannediyor ya da grip sözcüğü neredeyse tüm kış hastalıklarının, hafif seyreden mevsimsel rahatsızlıkların genel adı olarak kullanılıyor. Çünkü hemen herkes grip ve soğuk algınlığını birbiriyle çok sık karıştırıyor. Her ne kadar birbirlerinin yerine kullanılsa da grip ve üşütme, yani soğuk algınlığı durumları birbirinden farklıdır.  Grip ve soğuk algınlığı birbirlerine benzer belirtiler göstermekle birlikte, hem nedenleri, hem de sonuçları aslında birbirlerinden çok farklıdır.

Öncelikle belirtmekte fayda var ki; hem grip hem de üşütmeye sebep olan etken virüslerdir ve bu hastalıkların ikisi de üst solunum yollarını ciddi anlamda etkiler. Grip; influenza A, B ve C adı verilen üç çeşit virüse bağlı bir hastalıktır. Ancak soğuk algınlığına sebep olan 200 değişik tür virüs bulunmaktadır. Özellikle kışın her yaştan bireyin yaşadığı soğuk algınlığı genelde burnu etkilemekte, grip ise kişinin tüm vücudunu etkilemektedir. Hem grip hem de soğuk algınlığı zaman zaman ciddi komplikasyonlara neden olabiliyor. Fakat grip zatürree gibi ciddi sorunlara doğru ilerleyebilirken, soğuk algınlığı bu kadar şiddetli bir soruna yol açmaz. Bunların yanında gribi önleyerek, sebep olduğu çok ciddi komplikasyonların önünü almak adına grip aşısı bulunmakta, ancak soğuk algınlığı için henüz bir önleyici bulunmamaktadır.

Hamilelikte soğuk algınlığı belirtileri nelerdir?

Genellikle burunla başlayan soğuk algınlığına “rhinovirus” adı verilen mikroplar sebep olmaktadır.  Çok ilginç olsa da “rhino” sözcüğü Yunancada “burun” anlamına gelmektedir. Kişi bu virüsle karşılaştıktan, temas ettikten ortalama 2 gün sonra belirtiler ortaya çıkmaktadır. Soğuk algınlığı durumda en sık karşılaşılan şikayetlerin başında nezle, burun tıkanıklığı ve hapşırma geliyor. Soğuk algınlığı durumlarında genellikle ateş görülmezken, şiddetli ya da hafif düzeyde boğaz ağrısı ya da aşırı hassasiyet yaşanabilir. Bu şikayetlerle doktora giden anne adaylarının muayenesinde nadiren de olsa boğazda kızarıklık görülür. Soğuk algınlığının temel şikayetlerinden olan sinüslerde ağrı ve kulak ağrısı kişiyi çok fazla zorlar. Soğuk algınlığına sebep olan virüsün türüne göre de hastada; gözlerde sulanma, öksürük, geniz akıntısı, iştahsızlık, halsizlik gibi yakınmalar da görülebilir. Ancak tıpkı bu soruna sebep olan mikropların genel adında geçen “burun” sözcüğü gibi soğuk algınlığında en fazla etkilenen, en çok şikayet ve belirti olan organ burundur. Soğuk algınlığının ilk başlarında daha sıvı olan burun akıntısı, birkaç gün içinde daha çok koyulaşarak devam eder. Sıradan bir soğuk algınlığı vakasında kişi her hangi bir ilaç kullanmadan belirtilerin tamamı 1 hafta, 10 gün içinde azalarak kendiliğinden kaybolur.

Herkesin yılda 1 -2 kez yaşadığı ve genellikle sorunsuz bir şekilde atlattığı soğuk algınlığı gebelik döneminde kadınları endişelendirir. Aslında normal şartlar altında gebelik dışında ve gebelik dönemlerinde ortaya çıkan soğuk algınlığı sorunu ve şikayetleri arasında bir fark yoktur. Bazı belli başlı sağlıklı yaşam kurallarına dikkat edilerek gebelikteki soğuk algınlığının da kendiliğinden geçmesi mümkündür. Ancak gebelik süresince bir hafta içinde kendiliğinden geçmeyen soğuk algınlığı vakalarında daha ciddi bir sorun olabileceği düşüncesiyle doktora gitmek önerilir.

Hamilelikte grip

grip-2

Influenza A, B ve C virüslerinin neden olduğu grip, her yıl tüm toplumda, her yaştan bireyde yaygın salgınlara neden olabilen bir hastalıktır. Gribe sebep olan virüs, çok sık aralıklarla form değiştirdiği için sürekli yayılmakta ve sık sık toplum içinde salgınlara neden olmaktadır. Bununla birlikte arada bir de gribe sebep olan virüsün yapısında büyük çaplı değişimler meydana gelir ve tüm dünyayı etkileyen salgınlar yaşanır. Her yıl birkaç kere geniş toplulukları etkileyen grip salgınları ülkemizde yaşanmakta ve hamile kadınlar da bu salgından etkilenmektedir. Grip, kesinlikle önlem alınması gereken ciddi bir sağlık sorunudur ve bundan korunmak, ortaya çıktığında da bunu en kısa sürede tedavi etmek hem anne adaylarının hem de bebeğin sağlığı açısından çok önemlidir.

Grip nasıl bulaşır?

Birbiriyle sık sık karıştırılan soğuk algınlığı ve gripten her ikisi de damlacık enfeksiyonu şeklinde havadan bulaşmaktadır. Şöyle ki; soğuk algınlığı ya da grip virüsü taşıyan kişi hapşırdığında milyonlarca virüs bir anda havaya karışır ve o ortamdaki diğer kişilerin göz, burun ve ağzından girerek enfeksiyona sebep olur. Bu şekilde virüsü vücuduna alan kişi, bundan sonraki ilk 2 gün içinde en fazla bulaştırıcılığa sahip durumdadır.

Sağlıklı bir kişi grip olan bir kişinin yanında vakit geçirdiğinde, hapşırık ya da öksürük ile virüsü aldıktan sonraki 2 gün içinde neredeyse temas ettiği, yakın oturduğu, ağız ağıza sohbet ettiği herkese bu virüsü bulaştırma riski yüksektir. Gribin bulaşıcılık özelliğinin en yüksek olduğu dönem bu 2 gündür.

Gribin bulaşmasında hastanın elleri de önemli rol oynuyor. Grip virüsünü taşıyan kişi burnunu elleriyle sildiyse ve çok iyi yıkamadan bir başkası ile tokalaştıysa virüs diğerinin eline geçer. Buradan da kişinin gözüne, ağzına bulaşma riski çok yüksektir.

Diğer mevsimsel hastalıklarla kıyaslandığında çok ciddi semptomlara sebep olabilen gripten korunmak herkes için önemli olmakla birlikte hamileler ve çocuklar için çok daha büyük önem taşımaktadır. Gebelikte grip virüsünün bulaşması anne adayları ve bebeklerin sağlığını olumsuz etkiler, sorun ortadan kalkıncaya kadar geçen süre içinde bebeğin gelişimini olumsuz etkileyecek durumlar yaşanabilir. Bu bakımdan anne adayları gebelik süresince grip olan kişilerden uzak durmalı, gribin bulaşabileceği ortamlara girmekten kaçınmalıdır.

Hamilelikte grip belirtileri nelerdir?

Hamilelik dönemindeki grip ile gebelik dışındaki dönemde görülen gribin şikayetleri, belirtileri arasında bir fark yoktur. Ancak gebelikte grip olmamaya ekstra özen gösterilmesi istenir. Zira gebelikte ilaç kullanımı sakıncalı olduğu için gribin geçmesi normal zamana göre daha uzun sürer ve bu süre içinde de zorluk yaşanır.

Gebelikte ve normal dönemde grip başladığında genellikle ilk olarak vücut sıcaklığında bir yükseliş görülür. Hastanın yüzde kızarıklık fark edilirken vücudu halsiz ve bitkindir. Grip bazı kişilerde baş dönmesi, bulantı ve kusmaya sebep olabilirken, bazıları için daha hafif semptomlarla seyredebilir. Gribin başlangıcı itibariyle görülen yüksek ateş genelde 2- 3 gün devam eder, ancak çok sık olmasa da 5 gün, 1 hafta kadar uzayabilir. Ateş geçtikten sonra ise gripte genel vücut bulguları olan; solunum sistemi yakınmaları ve kuru öksürük yaşanır. Grip olan kişi boğazda ağrı, kızarıklık, soğuk algınlığı belirtileri, yaygın kas ve eklem ağrılarını da sıklıkla yaşar.

Grip vakalarında gebelik dışındaki dönemde öksürük dışındaki belirtiler en fazla 1 hafta içinde geçer ve öksürük birkaç gün daha devam edip biter. Ancak gebelik dönemindeki gripte bu belirtiler ve şikayetler çok daha uzun sürer ve şiddetli olarak devam eder. Bu sebeple de gebelik döneminde yaşanan basit bir grip belirtisinde, şikayetinde bile vakit kaybetmeden doktora başvurmak, önlemini almak, uygulanabilecek tedaviyi erken dönemde almak gerekir.

Hamilelikte gribe karşı ne yapılabilir?

Gebelikte anne adaylarının en çok korktukları konuların başında hastalıklar gelir. Gebelik döneminde ilaç kullanılması bebek için sakıncalı olduğundan hastalıkların tedavisi de çok uzun süreli ve daha zor oluyor. Ancak gebelikte hastalandığında vakit kaybetmeden doktora giden anne adayları için mutlaka bir tedavi mümkündür. Gebelik süreci anne adayının bağışıklık siteminin yanı sıra dolaşım ve solunum sisteminde de değişikliklere sebep oluyor. Bundan dolayı da hastalıkların başlaması durumunda anne adayları komplikasyonlar açısından daha yüksek risk altında oluyorlar. Bununla birlikte anne adayı gebeliğin son dönemlerine doğru bir hastalığa yakalanırsa bu hastalığı doğum esnasında bebeğe de geçirme riski olduğu için hastalanamamak adına her türlü önlemi almaya özen göstermelidir. Gebelik döneminde gripten korunmak isteyen anne adayları için çok faydalı öneriler bulunmaktadır.

Hamilelikte grip aşısı yaptırılır mı?

hamilelikte-grip

Grip, neredeyse her kış ya da bahar aylarında hemen herkesin geçirdiği bir rahatsızlıktır. Gribe yakalanmayı önlemek adına özellikle bağışıklık sistemi zayıf olanlara, çocuklara ve yaşlılara grip aşısı yaptırmaları önerilir. Gribi önlemek için yaptırılan grip aşısı, canlı virüs içermeyen ve hamilelikte de kullanılabilen güvenli bir aşıdır. Grip aşısı, genellikle 3 tür influenza virüsüne karşı bağışıklık sağlamaktadır. Bu aşının içeriği her yıl değiştirilerek o yıl içinde salgınlara neden olması beklenilen virüsleri önleyecek şekilde üretilmektedir.

Grip aşısının etki etme derecesi genellikle aşının uygulandığı kişinin yaşına ve o yıl enfeksiyona neden olan virüsle aşının içerdiği inaktive virüsün benzerliğine bağlı olarak değişmektedir. Ancak genel olarak grip aşısının % 70 – 90 civarında koruyucu olduğu söylenmektedir. Uzmanlara göre salgın mevsiminde gebeliğinin 2. ya da 3. döneminde olan kadınların grip aşısı olmaları önleyici etki gösteriyor. Bununla birlikte şeker hastalığı, astım, hipertansiyon gibi yüksek risk grupları içerisinde olan kadınların kaç yaşında gebe olduğuna bakılmaksızın grip aşısı olması önerilir. Ancak bu tür yüksek risk faktörleri taşımayan kadınlar gebeliğin ilk 3 aylık döneminin sonunda grip aşısı olduklarında faydalı oluyor. Grip aşısının gebelikte hem anne adayını hem de bebeği gripten koruması ile birlikte, aşı sonrası annede gelişen antikorlar bebeğe de geçerek doğumdan sonraki ilk aylarda bebeği gribe karşı korumakta da etkilidir. Bu bağlamda doktorun önerisi ile gebelikte grip aşısı olmak bebek ve anne adayı için koruyucu bir uygulama olacaktır.

Hamilelikte gripten korunmak için yapılması gerekenler

Hamilelikte grip söz konusu olduğunda önemli olan gripten korunmak ve grip olmamak için önlemler alabilmektir. Hem grip hem de soğuk algınlığı virüslerin neden olduğu hastalıklardır ve maalesef sıklıkla kullanılan antibiyotikler virüsler üzerinde etkili olamamaktadır. Bu bakımdan eğer grip veya soğuk algınlığının yanında ikincil bir bakteriyel enfeksiyon yoksa antibiyotik kullanmanın bir faydası olmaz, özellikle de gebelikte zararlı etkileri olabilir. Anne adayları gribe yakalanmamak için önlemler almalı, virüslerden uzak durmaya çalışmalıdır. Bu amaçla anne adaylarına çok etkili öneriler verilebilmektedir. Gebelikte gripten korunmak, grip olmamak ya da grip olduğunda çok daha kısa sürede ve daha hafif atlatmak için dikkat edilmesi gereken hususlar var.

  • Kapalı ortamlarda uzun süre kalınmamalı.
  • Bol bol dinlenmeye, yatakta istirahat etmeye özen gösterilmeli.
  • Uzanırken ve yatarken başı yukarıda tutmaya olanak veren biraz yüksek yastıklar kullanarak geniz akıntısının vereceği rahatsızlık azaltılmalı.
  • Yaşanan ortam çok sıcak değil, yeteri kadar sıcak olmalı ve sık sık havalandırılmalı.
  • Ortamdaki havanın kurumasını önlemek için kalorifer peteklerine ağzı açık su kapları asılmalı, buhar, nem yapacak uygulamalar kullanılmalı.
  • Yeteri kadar, hatta gebelikte normalden biraz daha fazla su tüketilmeli.
  • Sağlıklı, yeterli, dengeli ve her besin grubundan alarak beslenilmeli.
  • Boğaz ağrısı şikayeti başlar başlamaz ilerlemesini önlemek için pastil kullanılmalı.
  • Burun tıkanıklığı sorunu için ilaç türevi ürünler yerine tuzlu su ya da okyanus suyu kullanılmalı.
  • Gebelikte ilaç alınması çok tercih edilmez, özellikle de doktor önermediği sürece asla alınmaz. Ancak grip ya da soğuk algınlığına yakalanan anne adayı ağrı hissediyorsa, ateşi varsa doktorun önerdiği ilacı kullanmalı. Çünkü gebelikte güvenli olan ilaçlar da bulunmaktadır.
  • Gripten kaynaklı şikayetler normale dönmeye başladığında hemen günlük rutin aktivitelere dönülmemeli, bir süre daha dinlenilmelidir.

Gebelik dönemindeki gripte mutlaka acilen doktora gidilmesi gereken durumlar

  • Yüksek risk grubunda olduğu belirlenen anne adayları,
  • Ateşi 38.5 derecenin üzerine çıkan ve birkaç gün içinde düşmeyen,
  • Nefes alıp vermede güçlük çekenler,
  • Şiddetli göğüs ağrısı hissedenler,
  • Şiddetli kulak ağısı yaşayanlar, kulakta akıntı ve kanama olanlar,
  • Deride döküntü ve kızarıklık ortaya çıkanlar,
  • Bir anda ense bölgesinde bir sertlik ortaya çıkanlar,
  • Gribin birkaç gün, belki bir hafta içinde düzelemediği ve şiddetlendiği gözlenen anne adayları kesinlikle acilen bir sağlık kurumuna gitmeliler.

Yukarıda sıralanan durumlara ek olarak gebelik her kadında farklı semptomlara yol açan, farklı bir seyir gösterebilen bir süreçtir. Aynı bağlamda gebelikte yaşanan basit rahatsızlıklar bazı anne adaylarında çok daha şiddetli şekilde hissedilebilir. Gebelik için bahsi geçen tüm genel geçerli hususlara ek olarak anne adayının kendisini nasıl hissettiği çok önemlidir. Grip olan anne adayı kendisini çok halsiz, yorgun hissediyor, ağrıları şiddetli geliyorsa risk grubunda olmasa da, etrafındaki kişiler çok ciddi bulmasalar da mutlaka doktoruyla görüşmelidir.

Gebelik döneminde meydana gelen her türlü enfeksiyonda, enfeksiyonun yerine ve anne adayının genel sağlık ve direnç durumuna göre uygulanacak yaklaşımlar değişkenlik gösterir. Gebelikte virüs kaynaklı sorunlarda temelde önem verilmesi gereken konu, enfeksiyona zamanında müdahale edilmesi ve ilerlemesinin önüne geçilmesidir. Çünkü gebelik döneminde anne adayının bağışıklık sistemi oldukça hassas ve güçsüz olabilir. Bu bağlamda yaşanan grip, soğuk algınlığı, üst solunum yolu enfeksiyonları, bağışıklık sistemini zayıflatarak, dolaşım ve solunum yolunda normalde yaşanan sıkıntıların daha fazla hissedilmesine sebep olabilir. Gebelikte yaşanan her türlü sağlık sorunu gebelik dışındaki döneme göre çok daha önemli ve hassastır.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.