“Sigara, sağlığa zararlıdır” cümlesi artık bir klişe halini almış olsa da, belki de birey ve toplum sağlığını tehdit eden en ciddi sorunlardan birisi sigaradır. Hangi yaşta olursa olsun, cinsiyeti ne olursa olsun sigara herkes için zararlıdır. Ancak özellikle hamilelerde, çocuklarda ve yaşlılarda sigaranın verdiği zarar çok daha ciddi oranlara çıkar. Bu bakımdan gebelikte anne adaylarının uzak durması gereken maddelerin en başında alkol ve sigara gelir. Gebelikte sigara kullanmak, sigara içilen ortamlarda bulunan kadınların sağlığı büyük tehlike altındadır ve anne karnındaki bebekler de sigaradan çok olumsuz etkilenir. Bu bağlamda gebelikte sigara; düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma, bebekte zihinsel ve fiziksel olarak gelişim geriliği, düşük, erken doğum, plasentanın yerinden erken ayrılması, ani çocuk ölümü sendromu ve okul çağında düşük performans gibi sorunlara sebep olmaktadır.
Gebelikte sigaranın hem anne adayı hem de bebek için ne kadar zararlı olduğu uzmanlar tarafından sıklıkla anlatılmak ve her gebeliği takip eden doktor da anne adaylarını ısrarla uyarmaktalar. Ancak tüm bunlara rağmen anne adaylarının % 5’i ile % 20’si arasındaki bir oranda gebelikte sigara içmeye devam ettikleri bilinmektedir. Aslında her anne adayı, zihinsel ve fiziksel açıdan tam olarak sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek ister. Fakat bazı anne adayları gebelik öncesinde sigara bağımlısı oldukları için gebelikte de sigaradan uzak duramazlar.
Sigaranın içinde 3 binden fazla zararlı madde bulunmaktadır. Bunlardan en çok bilinenler ve en zararlı olanlar; nikotin, karbon monoksit ve siyanid olarak bilinir ve bebeğin anne karnındaki gelişimini olumsuz etkiler. Bu sebeple de gebelikte sigara içmek tüm dünyada fetus haklarına aykırı olarak kabul edilmekte ve anne adaylarının sigara içmemeleri için tüm önlemleri almakta, ciddi uyarılar yapmaktalar.
Gebelik döneminde sigara kullanan anne adaylarının gebelik dönemleri, sigara kullanmayanlara göre çok daha zor geçmektedir. Zira gebelikte sigara, hem anne adayının hem de bebeğin sağlığını tehdit etmekte, hayati sorunlara sebep olabilmektedir. Bu bakımdan gebelikte sigara içmek kesinlikle ve kesinlikle yasaktır. Sigara kullanan anne adaylarında beslenme bozuklukları, nefes alıp vermede zorluk, düzenli egzersiz yapamama, sıra dışı halsizlik, yorgunluk, zihin bulanıklığı gibi sorunlara yol açar. Gebelikte sigara içen anne adaylarının bebeklerinde ise düşük, düşük doğum ağırlığı, zihinsel ve fiziksel açıdan gelişim geriliği, erken doğum, plasentanın yerinden erken ayrılması, anne karnında ani bebek ölümü sendromu ve doğumdan sonra sağlık sorunları, okul çağında düşük zihinsel aktivite riskleri mevcuttur ve hatta yüksektir. Bu bağlamda anne adayının gün içinde içtiği sigara sayısı arttıkça bu olumsuz sonuçların oranı ve şiddeti de artar.
Yukarıda da bahsedildiği üzere sigaranın içinde 3 binden fazla zararlı kimyasal madde vardır. Bu zararlı kimyasallardan hangisinin tam olarak bebekte hangi alanlarda olumsuz etki yarattığı bilinmemektedir. Ancak hem gebelik dışındaki dönemde hem de gebelik döneminde sigarayı zararlı yapan en tehlikeli maddelerden 3 tanesi; nikotin, karbon monoksit ve siyaniddir. Bu maddeler gebelikte, normalden çok daha fazla zararlar yaratır. Bu bağlamda nikotin çok güçlü bir damar büzücü ajandır ve rahime giden kan akımını azaltır. Bu da annenin vücudundaki kan akışını yavaşlatır, dolayısıyla da bebeğe giden kan akımı yavaşlar, bebek yeterince beslenemez. Sigaranın içinde bulunan karbon monoksit, annenin ve bebeğin vücudundaki tüm hücrelere zarar vererek bebekte gelişme geriliğine neden olabilir. Bununla birlikte fazla miktarda karbon monoksite maruz kalma durumunda, yine hem annenin hem de bebeğin vücudundaki kanın oksijen taşıma yeteneği azalır. Sigaranın içeriğinde bulunan bir diğer zararlı madde olan siyanid ise direk olarak anne adayının ve bebeğin hücreleri üzerinde toksik etkiye sahiptir. Dolayısıyla da siyanidin bu toksik etkisi vücuttaki tüm hücrelere zarar vermektedir.
Gebelik öncesinde sigara bağımlısı olan bazı kadınlar, gebelik dönemlerinde de sayısını azaltmakla birlikte sigara içmeye devam etmekteler. Ancak gün içinde içilen sigara sayısı arttıkça verdiği zararların da arttığı bir gerçek olmakla birlikte, gebelikte günde 1 -2 tane sigara içmenin bir zararı olmayacağına dair düşünceler tamamen anne adaylarının kendini kandırma yöntemleridir. Sigara kullanan kadınların kendileri de bebekleri de ciddi tehlike altındadır. Bu bağlamda özellikle de düşük doğum ağırlığı ve yetersiz zihinsel gelişim ile anne adayının gebelikte sigara kullanımı arasında çok ciddi bir ilişki olduğu bilimsel çalışmalar tarafından çok net bir şekilde ortaya konmuştur. Gebelikte sigaranın yarattığı olumsuz etkiler hem kullanılan sigaranın kendi zararları hem de anne adayının beslenmesini olumsuz etkilemesinden ötürü yetersiz beslenme kaynaklı sorunlardır. Yani her hâlükârda gebelikte sigara kullanımı zararlıdır.
Gebelik öncesinde sigara bağımlısı olan bir kadının vücudundaki her bir hücre kesinlikle kullanılan sigara miktarına göre değişen ciddi oranlarda zarar görmüştür. Bu bakımdan kadınlarda kısırlık, doğal yolla gebe kalamama sebepleri düşünüldüğünde sigara kullanımı da bunlar arasında sayılmaktadır. Sigara kullandığı halde gebe kalabilen kadınları ise gebeliği öğrenir öğrenmez acilen sigarayı bırakmaları gerekmektedir. “Zararın neresinden dönülse kardır” mantığı esasıyla öncelikle gebelik planlandığı andan itibaren, bu mümkün olmadıysa da gebelik öğrenildiği andan itibaren sigaradan kesinlikle uzak durulmalıdır. Zira gebelik öncesinde sigara kullanan kadınlar, gebelikte sigarayı tamamen bıraktıklarında sigarının vereceği zararların hepsini önlemiş, çok daha sağlıklı bir gebelik süreci geçirmiş olur. Bu bağlamda yapılan araştırmalara göre; gebelikte sigarayı bırakanların, özellikle de gebeliğin 20. haftasından önce sigarayı bırakanların bebekleri, hiç sigara içmeyen kadınların bebekleri ile yaklaşık aynı kilolarda doğmaktalar. Bu bakımdan gebelik öncesinde sigara kullanan kadınların özellikle gebeliğin 20. haftasından önce sigaranın bırakmaları önerilir. Zira gebeliğin 20. haftasından sonraki dönem anne karnındaki bebeğin gelişimi açısından son derece önemlidir. Gebelikte sigarayı bırakmak anne adayında ve bebekte; kalp hastalığı, akciğer kanseri, anfizem gibi hastalıkların önlenmesi açısında çok önemlidir.
Sigarayı bırakmak konusu kesinlikle kişinin kendi iradesi, neden bırakmak istediği, gerçekten zararlı olduğuna inanıp inanmaması ve ne kadar süredir sigara içtiğiyle ilgilidir. Ancak söz konusu olan gebelikse durum çok daha hassastır. Eğer anne adayı sağlıklı bir bebek dünyaya getirmek istiyorsa, ilk ve en önemli işi sigarayı bırakmak olmalıdır.
Gebelik planladığı ya da gebe olduğunu öğrendiği için sigarayı bırakmak isteyen kadınlara yardımcı olacak birçok yöntem ve sağlık kuruluşu bulunmaktadır. Sigarayı bıraktırmak konusunda hizmet veren pek çok grup, psikoterapi seansları ve yazılı dokümanlar bulunmaktadır. Gerçekten sigarayı bırakmak isteyen kişilerin her biri için uygun ve başarılı olabilecek pek çok uygulama yapılabilmektedir.
Sigarayı bırakabilmek için günümüzde en sık olarak tercih edilen ve en kısa sürede sonuç veren yöntemlerden birisi 5 – 15 dakika süren ve bu konuda deneyimli kişilerce uygulanan “konuşma seansları”dır. Sigarayı bırakmak isteyen kişilere uzmanlar tarafından yapılan bu konuşma seansları, bu hususta çok başarılı sonuçlar vermektedir. Sigarayı bıraktırmak adına yapılan konuşma seansları anne adaylarının, sigaradan kaynaklı olan düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma oranı % 20 ve erken doğum oranı ise % 17 oranında azalmaktadır.
Konuşma seanslarında anne adayına, sigara kullanımının bebek ve anne üzerindeki olumsuz etkileri hakkında detaylı olarak bilgi verilmektedir. Sigarayı bıraktığında kazanılacak faydalar konusunda bilinçlendirilen anne adaylarının sigarayı bırakmak konusunda başarılı oldukları gözlenmiştir. Bu bilgilendirmenin ardından anne adayının sigarayı bırakmak konusunda ne kadar istekli olduğu kontrol edilir ve bu konudaki motivasyonu arttırılmaya çalışılır. Uzmanlar ve gebeliği takip eden doktor, anne adayını bu konuda ona yardımcı olmaya çalışır ve gebelik kontrollerinde de bu konu yakından takip edilir.
Sigara, bağımlı yapan bir maddedir. Ancak herkes sigarayı bağımlı olduğu için içmez. Sigara bazıları için günlük hayatın bir alışkanlığı, bazıları için stres atma yolu, bazıları içinse kendini rahatlama kaynağıdır. Kişinin sigara içme sebebi bulunduğunda sigarayı bırakması da kolay olur. Bu sebeple de sigarayı bırakma isteğiyle doktora giden kişilerde öncelikle sigara içme sebebi ortaya çıkarılır. Ardından sigaranın yerine konabilecek, sigarayı bırakınca onun boşluğunu doldurabilecek zararsız bir yöntem seçilir. Bu yöntem uygulandığında kişinin odak noktasına sigara değil de, bir diğer şey alınır ve böylece sigarayı bırakmak daha kolay olacaktır.
Sigarayı bırakmak çok da kolay değildir ve çoğu zaman kolay olmayacaktır. Bu bakımdan uzun süredir içilen sigaradan vazgeçilebilmesi için ciddi bir sebep gerekmektedir. Örneğin hasta olan kişi, hastalığının geçeceğini düşünerek motive olabilir. Sigarayı bırakınca parasının cebinde kalacağını, daha sağlıklı ve uzun bir ömür yaşayacağını düşünmek umut verici ve teşvik edici yaklaşımlardır. Söz konusu olan sigara bağımlısı bir anne adayı ise motive olmak çok daha kolay olacaktır. Çünkü anne adaylarının tek hedefi sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilmektir.
Sigara genellikle kişilerin zihninde bir arkadaşla, çayla, kahvenin yanında, yemekten sonra gibi pek çok faktörle ilişkili şekilde durmaktadır. Gebelik dışında ya da gebelikte sigarayı hatırlatan tüm unsurlardan uzak durulmalıdır. Bu bağlamda sigara içilen ortamlardan uzak durmak, çay ya da kahve her ne ile ilişkili ise bir süreliğine içmemek, kendisini meşgul edecek aktiviteler bulmak sigarayı bırakmak konusunda yardımcı olacaktır.
Sigarayı bırakmak, aslında her yaştan, her türlü sağlık durumundan olan kişilerin ortak isteği durumundadır. Evet, herkes sigarayı bırakmak ister ve özellikle de hamileler için sigarayı bırakmak çok önemlidir. Ancak çoğu zaman anne adayları nereden ve nasıl başlayacağını bilmez. Bunun için sigarayı bırakmak isteyenler kendilerine bir “son gün” belirlemeli ve bu son güne kadar içip bir daha içmemeliler.
Pek çok kişi stresten dolayı sigara içtiğini, stresli bir durumdayken hemen bir sigara içme ihtiyacı hissettiğini söylemekteler. Bu bakımdan sigara kullanan ve bırakmak isteyen kişiler hayatındaki stresi arttıran faktörleri ortadan kaldırmalı, stresli alanlarda bulunmamalı ve stresi denetim altına almak için çaba sarf etmeliler. Bunun için özellikle kişinin kendisine bir hobi bulması, sıra dışı ve ilgisini çekecek bir alan oluşturması önerilir. Kişi ne kadar çok meşgulse, sigarayı düşünme riski de o kadar az olur.