Gebelikte anne adayı tüm yaşamına aşırı bir özen gösterir. Bebeği olumsuz etkileyebilecek her bir faktörün ortadan kaldırılabilmesi için gerekli tüm önlemleri almaya çalışan anne adayları, sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilme amacındadırlar. Bu bağlamda anne adayının normal vücut fonksiyonlarından farklı olarak seyreden küçük bir ayrıntı bile önem arz eder. Gebelikte mide bulantısı, baş dönmesi, kilo alınması, zaman zaman bazı şişlikler, tansiyon değerlerinde ani değişimler gebelik için sıradan semptomlardır. Bunun yanında cilt ve saç sağlığında, genel görünümünde bazı değişimlerin yaşanması da gebelikte rutin olarak yaşanabiliyor. Bunlardan ciltteki kaşıntı anne adaylarını çok zorlayabiliyor, hem sürekli kaşıma isteği hem de kaşıntının ciltte oluşturduğu deformasyon gebeliğin en sık yaşanan sorunlarındandır.
Gebelikte yaşanan kaşıntının önlenmesi, ortaya çıktığında ise tedavi edilebilmesi mümkündür. Özellikle de cildin çok hassas olduğu gebelikte tıbbi ilaçların önerilmediği, zararlı olduğu düşünüldüğünde evde, doğal maddelerle hazırlanabilen doğal çareler kaşıntı tedavisinde yardımcı olabilmektedir.
Gebelik sırasında kaşıntı sorununun sıkça yaşanmasının en önemli sebeplerinden birisi anne adayının kısa süre içinde hızlı bir kilo alım sürecine girmesidir. Kilo alımıyla birlikte deri gerilir ve vücut hidrasyonu azalabilir. Bunun yanında anne adayının yaşadığı hormonsal değişimler de cilt yapısında değişikliklere ve dolayısıyla hasara yol açabilir. Bunlara ek olarak gebeliğe özgü bazı durumlar da deride kaşıntıya sebep olabiliyor.
Gebelik semptomlarından birisi olan “gebeliğin pruritik ürtikeryal papül ve plakları” (PUPPP) gebelikte yaşanan bir kaşıntılı cilt hastalığıdır. PUPPP, kovanlara benzeyen bir deri döküntüsüdür ve genellikle hamile kadınların karın bölgesinde görünür. Genel olarak gebeliğin üçüncü 3 aylık diliminde gelişen PUPPP, ilk gebeliklerde veya çoğul gebeliklerde daha yaygın olarak ortaya çıkar. Anne adayı ya da bebek için sağlık açısından bir tehdit oluşturmamakla birlikte, anne adayını hem görüntü açısından hem de kaşınma ihtiyacı açısından çok ciddi şekilde rahatsız eder.
Kolestaz, hamile kadınların karaciğer problemleri geliştirdiği bir durumdur ve vücuttaki safranın normal akışını olumsuz etkiler. Kolestaz yaşandığında anne adayının vücudunun her yerinde şiddetli bir kaşıntı olur, ancak tende görünür bir döküntü sorunu olmaz. Kolestaz anne rahmindeki bebek için ciddi bir tehdit oluşturabileceği için, tespit edildiği anda tedaviye başlanmalıdır.
Gebelikte vajinal akıntının miktarında artış olması normal karşılanabilirken, bu akıntının yoğunluğunun artması, kötü kokulu hale gelmesi enfeksiyonel bazı soruların olabileceğine işarettir. Bu akıntıların artması durumunda anne adayları vajinada kaşıntı veya rahatsızlık hissederler. Genital bölgede bir maya enfeksiyonu varsa kaşıntı çok daha ciddi seyreder. Anne adayının hormonsal dengesizlik yaşaması ya da fazla karbonhidrat ve şeker içeren sağlıksız bir beslenme programı uygulaması mantar büyümesine neden olabilir. Gebelikte mantar enfeksiyonu tespit edilmesi durumunda gebeliği takip eden doktorlar, bu enfeksiyonu tedavi etmek için gebelikte güvenli olan antibiyotik reçete eder.
Prurigo nodülaris, çok şiddetli kaşıntılı papül ve nodüllerle ortaya çıkan bir kronik deri hastalığıdır. Bu sorun, genellikle gebeliğin üçüncü 3 aylık döneminde ortaya çıkan bir durumdur. Öncelikle böcek ısırıklarına benzer görünüme sahip lekeler olarak başlar ve çizilmeye bağlı olarak kabuk oluşturan küçük kesilere de dönüşebilir. Gebelikte çok sık karşılaşılmamakla birlikte, tüm vücudu veya sadece bacakları etkileyebilmektedir. Prurigo nodülarisin tedavisinde genellikle antihistaminikler ve topikal ilaçlar reçete ile kullanılabilir. Çok nadir olarak da tedavide oral steroidler gerekebilir. Bu tedavi seçenekleri bebek ya da anne adayları için herhangi bir tehdit oluşturmaz ve genellikle doğumdan sonra kaybolur. Ancak bazı nadir durumlarda doğumdan sonraki üç ay içinde de devam ettiği görülebilir.
Pemfigoid, kişinin bağışıklık sisteminin kendi deri bileşenlerine karşı tepki göstermesi sonucu oluşmaktadır. Bu sorunda deride ayrılma ve ayrılan bölgeye sıvı dolması sonucunda da su dolu gergin kabarcıklar oluşur. Gebelikte çok nadir olarak görülen pemfigoid vakalarında anne adayları son derece kaşıntılı kızarıklık ve deri döküntüsü yaşamaktalar. Genellikle kurdeşen gibi başlar ve yavaş yavaş kabarıklı lezyonlara dönüşür. Pemfigoid çoğunlukla gebeliğin ikinci veya üçüncü 3 aylık dönemlerinde ortaya çıkmakla birlikte, nadiren çok daha erken dönemde de başlayabilir. Pemfigoidden kaynaklı kızaklıklar ve kabarcıklar genellikle göbek bölgesinde görünmeye başlar ve tabanlar, avuç içleri de dahil olmak üzere vücudun diğer bölgelerine yayılır. Pemfigoid tedavisinde oral steroidler yaygın olarak kullanılmaktadır. Zamanında tedavi edilmemesi durumunda ise prematüre doğum, bebekte gelişim gerilikleri ve ölü doğum gibi sorunlar yaşanabilir. Bu bakımdan bu sorunun erken dönemde teşhis edilmesi ve bir an önce tedaviye başlanması önemlidir. Pemfigoid vakalarının doktor tarafından yakından takip edilmesi şarttır.
Çok nadiren meydana gelebilen bir sorun olan ımpetigo herpetiformis, gebelikte gelişen bir sedef hastalığı şeklidir. Genellikle gebeliğin başlarından itibaren başlayan bu sorunun fark edilir hale gelmesi gebeliğin üçüncü 3 aylık dönemini bulabilir. Vücudun geniş bölgelerinin irin dolu küçük döküntülerle kızarmasına neden olan ımpetigo herpetiformis, yüksek fetal morbidite ve mortaliteye sebep olabiliyor, gebeliğin acilen sonlandırılması gerekebiliyor. Bu sorunda döküntüler beyaza dönüşen büyük, pus dolu alanlara dönüşebiliyor, nadiren yaşanan şiddetli kaşıntı ise anne adayının yaşam kalitesini düşürüyor. Genellikle döküntüler anne adaylarının kasık bölgesinde, baldırda, koltuk altlarında, göğsün alt kısmında, göbek çevresinde görülmekte, ağrıya neden olabilmektedir. Hatta şiddetli seyreden ımpetigo herpetiformis vakalarında anne adayları mide bulantısı, kusma, ateş, titreme ve ishal sebebiyle çok zor durumda kalmaktalar.
Bu sorunun tespit edildiği gebeliklerde acilen tedaviye başlanması ve gebeliğin yakından takip edilmesi gerekmektedir. Tedavide genellikle sistemik kortikosteroidler kullanılırken, bazı durumlarda soruna bağlı olarak, hastalara başka ilaçlar da reçete edilebilir. Impetigo herpetiformis, doğumdan sonra kaybolur, ancak bir sonraki hamilelik sırasında tekrar ortaya çıkabilir.
Yukarıda anlatılan tüm kaşıntılı deri hastalıklarından birini yaşayan anne adayları, doktorun reçete ile verilen ilaçları almanın dışında daha fazla rahatlama elde etmek için doğal ilaçlar da tercih edebilir. Özellikle doktordan onay almak şartıyla doğal ürünlerle tedavinin, reçeteli ilaçlara göre daha sağlıklı ve yan etkisiz olacağını söylemek mümkündür. Aşağıda sıralanan gebelikte kaşıntıya karşı doğal çareler ciltteki kızarıklık, şişlik, ağrı ve kaşıntı hissinin azalmasına yardımcı olabilir.
Hamilelik döneminde değişen hormonsal denge ve alınan fazla kilolar dolayısıyla deride zaman zaman bir miktar kaşıntı olması normal karşılanabilir. Ancak kaşıntı sıklaştığında ve yoğunluğu arttığında ciddi komplikasyonları önleyebilmek adına mutlaka vakit kaybetmeden doktora danışılmalıdır. Gebelikte kaşıntıyı önleyebilmek için de evde hazırlanabilecek doğal karışımlar, doğal ürünleri kullanmak faydalı olabilir. Bu bağlamda yulaf ezmesi banyosu, aloe vera gel, yemek sodası ile banyo, hindistancevizi yağı, kalamin losyon, karahindiba kökü, hamur, limon suyu, ardıç losyonu, soğuk kompres gibi uygulamalar önerilmektedir.
Gebelikte cilt kaşıntılarını önlemek ve cildi yatıştırıp rahatlatmak için küveti ılık su ile doldurup içine 1 bardak yulaf ezmesi karıştırıp 10 -15 dakika beklemek gerekiyor. Haftada 2 kez bu banyo suyunda yaklaşık yarım saat kalmak kaşıntıları önleyici etki gösterir. Yulaf ezmesi, cildin tahriş olmuş kısımlarını yatıştırır ve kaşıntıyı azaltır.
Aloe vera jeli, neredeyse tüm cilt sorunları için onarıcı, tedavi edici rol oynamaktadır. Gebelikte deri kaşıntısı için de bir aloe vera yaprağını yana doğru kesip hava geçirmeyen bir kabın içine jeli boşaltmak gerekiyor. Ardından jeli kaşınan bölgeye masaj yaparak sürmek öneriliyor. Aloe vera jelinin tamamı kullanılmadıysa kalanını serin bir yerde saklamak gerekirken, her defasında bir kullanımlık olacak şekilde küçük yapraklar kesmek daha doğru olur. Aloe vera jeli, kaşıntıyı önlemek için her akşam sürülebilir, şiddetli kaşıntı vakalarında günde iki kez de uygulanabilir.
Aloe vera, farklı cilt sorunlarını iyileştirmede çok etkinli bir doğal mucize olduğundan tüm dünyada cilt sağlığına faydaları bilinir. Aloe vera anti-inflamatuar bileşikler içerdiği için de hamilelik sırasında görülen tahriş ve kaşıntılı cildi rahatlatır. Ayrıca cilt için nemlendirici bir madde olarak da çalışır. Bu bağlamda gebelikte kaşınan bölgeye aloe vera jeli sürerek cildin daha yumuşak, esnek ve canlı kalması sağlanabilir.
Gebelikte kaşıntı olan yerleri rahatlatmak için 2-3 çay kaşığı yemek sodasını su ile hamur haline getirip kaşıntılı bölgeye sürmek önerilir. Kuruyuncaya kadar bekleyip soğuk su ile yıkayıp durulamak yeterlidir. Kaşıntı geçinceye kadar günde bir kez uygulamak yeterlidir.
Yemek sodasının kaşıntıyı iyileştirici özelliği acıyı, kızarıklığı ve iritasyonu yatıştırıcı etkisinden gelmektedir. Soda, cildi rahatlatır, cildin doğal pH dengesini kazanmasını sağlayarak, kuruluk ve beraberindeki kaşıntı hissini tedavi etmede yardımcı olur.
Hindistancevizi yağı, pek çok cilt sorunu için çok etkili bir doğal üründür. Ekstra doğal ve katkısız hindistancevizi yağını temiz ve kuru cilde masaj yaparak uygulamak olası tüm cilt kusurlarını onardığı gibi gebelikte kaşıntıyı da ortadan kaldırmaktadır. Cilt hindistancevizi yağını kolayca emer, 2 – 3 dakikalık masaj ile kaşıntı sorunu ortadan kalkar. Bu uygulamayı kaşıntıyı önlemek için akşamları bir kez, şiddetli kaşıntı olması durumunda ise sabah, akşam günde iki kez uygulamak önerilir.
Hindistancevizi yağı cildin en derin katmanlarına nüfuz eder, kuru ve tahriş olmuş cilt hücrelerini besler. Cildin ihtiyaç duyduğu en değerli öz yağlarlardan birisi hindistancevizi yağıdır. Ayrıca anti-enflamatuar ve antimikrobiyal özelliklere sahip olduğu için de ciltteki kaşıntı hissini hafifletir ve cilt tahrişine neden olabilecek enfeksiyonlarla da baş edebilir. Ancak hindistancevizi yağından beklenen bu olumlu etkileri alabilmek için ekstra doğal, öz hindistancevizi yağı tercih edilmelidir. İşlenmiş yağ, cildi daha fazla tahriş edebilecek katkı maddeleri ve koruyucu maddeler içerebilir.
Kaşıntılı, kızarık cilt sorunlarında genellikle doktorlar, kalamin losyon reçete ederler. Kremi kaşıntılı deriye masaj yaparak uygulamak kaşıntıyı hafifletir, iltihap ve tahrişleri önleyebilir. Kalamin losyonu günde 2 kez sürmek önerilir.
Gebelikte kaşıntıyı geçirmek için 1 çay kaşığı karahindiba kökü bir bardak sıcak suyun içinde 5 dakika kadar bekletilir. Her gün bir bardak ılık halde içilir. Karahindiba kökü, karaciğer fonksiyonunu destekler ve safra akışını uyarır. Karaciğer fonksiyonlarının tam olarak çalışmadığı durumlarda kolestaz gibi kaşıntılı cilt sorunları yaşanabildiği için karaciğer fonksiyonlarını destekleyerek kaşıntıdan kurtulmak mümkün olabilir. Ancak hamilelik döneminde bu tür bitki alternatifleri kullanılmadan önce gebeliği takip eden doktora danışmakta fayda var.
Gebelikte kaşıntı sorununu kısa sürede geçirmek için 2 – 3 yemek kaşığı gram un biraz su ile karıştırılarak hamur elde edilir. Ardından kaşıntılı bölgeye hamur sürülür ve birkaç dakika doğal olarak kurumaya bırakılır ve daha sonra soğuk suyla durulanır.
Süt ürünlerine alerjisi olmayan anne adayları su yerine süt kullanarak hamur hazırlarlarsa cilt daha fazla nemlenir ve beslenir. Günde 1 – 2 kez kaşıntılı bölgeye bunu uygulayarak kaşıntı hafifletilebilir.
Hamur zaten cildi yumuşatıcı ve tazeleyici özelliği ile ünlüdür. Kuru ve kaşıntılı deriyi nemlendirmek için hamur doğal ve kaliteli bir seçenektir.
Limonun zengin bir C vitamini kaynağı olması ve içerdiği diğer sağlıklı besin maddeleri tüm vücut sağlığına ve cilt sağlığına iyi gelir. Gebelikte ciltteki kaşıntılar için 1 yemek kaşığı limon suyu ve 1 yemek kaşığı su karıştırılır. Elde edilen karışım bir parça pamukla kaşıntı olan bölgeye sürülür ve 10 – 15 dakika bekletilip soğuk suyla durulanır. Günde bir kez bu uygulamanın yapılması yeterli olur. Limon suyu kaşıntılı cildi yatıştırır ve antimikrobiyal özellikleriyle ciltte bulunan mikropları da ortadan kaldırır.
Gebelikte deride oluşan kaşıntıyı doğal olarak tedavi etmek için 115 gram zeytinyağı, tatlı badem yağı ya da herhangi bir taşıyıcı yağ, 1 yemek kaşığı balmumu, 1 yemek kaşığı ardıç meyvesi, 2 çay kaşığı karanfil karışımından elde edilen losyon kullanılır. Bunun için taşıyıcı yağ düşük ateşte çok az ısıtılır, balmumu ayrı bir tavada eritilir, erimiş balmumu yağa eklenir ve iyice karıştırılır. Ardından ardıç ve karanfil de eklenir ve iyice karıştırılır. Sonrasında karışım soğumaya bırakın ve bir cam kavanoza doldurulur. Kaşıntı hissedilen bölgeye günde 1 – 2 kez uygulanır.
Ardıç meyvesini her yerde bulmak çok kolay olmamakla birlikte, çok şiddetli, kötü kaşıntı sorunlarını tedavi etmek için çok etkili olabiliyor. Ardıç enflamatuar özelliklere sahiptir ve öjenol içeren karanfillerle birleştirildiğinde, çok etkili ve güçlü bir kaşıntı tedavisinde başarılıdır.
Ciltte kaşıntı hissedildiğinde en kolay uygulanabilir ve en kısa süre içinde olumlu etki gösteren yöntemlerden birisi soğuk komprestir. Bunun için kaşıntılı bölgeye birkaç dakika buz torbası uygulamak rahatlatıcı etki gösterir. Gerektiği her anda buz torbası uygulanabilir.
Özellikle vücudun bazı kısımlarında iltihap varsa, kaşıntıyı hafifletmenin etkili ve yan etkisiz yollarından birisi soğuk komprestir. Buz torbası kaşıntıyı da, ciltteki fazla ısıyı da alır ve rahatlama sağlar.
Gebelikte kaşıntı ortaya çıktığında tıbbi bir tedavi yerine yukarıda sıralanan doğal çarelerden biri ya da birkaçı denenebilir.
Yukarıda ayrıntılı şekilde anlatıldığı üzere gebelikte ciltte kaşıntı çok sık yaşanan ve tedavi edilmezse ciddi derecede anne adayını rahatsız edebilecek bir sorundur. Anne adayları gebelikte çok ciddi kaşıntı veya kızarıklıklarla karşılaşırsa, herhangi bir ciddi durum gelişmediğinden emin olmak için derhal doktoruna danışmalıdır. Cildin aşırı derecede kaşıntılı olması veya ciddi döküntüler meydana gelmesi durumu söz konusu ise yukarıda sıralanan önlemler ve doğal tedaviler yeterince işe yaramayabilir. Bu tür bir durumda en doğru yol doktorun uygulayacağı tıbbi tedavidir.
Evet, kesinlikle gebelikte zaman zaman kaşıntı olması normaldir. Gebelikte cilt, büyüyen göbeğe ve göğüslere uyum sağlamak için gerilir. Anne adayının cildi kuruysa gebelik döneminde bu sorun daha da kötüleşebilir. Özellikle hamilelik sırasında ortaya çıkan, herhangi bir sebep olmaksızın kızarıklık ve kaşınmaya yol açan bazı durumlar da olabiliyor. Bu nedenle kaşıntının neden kaynaklandığı ve nasıl giderilebileceği konusunda doktora danışmakta fayda var.
Gebelikte kaşıntının görülme dönemi kadınlar arasında değişiklik gösterse de genellikle gebeliğin ikinci ve üçüncü 3 aylık dönemlerinde kaşıntı daha fazla görülür. Zira hem gebelik hormonları çok hızlı değişim gösterir hem de anne adayları gebeliğin sonlarına doğru daha hızlı kilo alır.
Gebelikte ortaya çıkan deride kaşıntı sorunu genellikle doğumdan sonra kendiliğinden geçmektedir. Ancak bazı kadınlarda doğumdan sonraki 3 aya kadar sürebiliyor.
Gebelikte deride kaşıntı şiddetli hale gelirse, deri döküntüleri geliştirmeye başlarsa, nedenini belirlemek ve en erken dönemde tedavi etmek için doktora başvurmak en doğrusudur. Bu durumda dikkat edilmesi gereken belirtiler:
Gebelikte karın bölgesi gerilir ve çok ciddi bir şekilde kaşınır, aynı bağlamda cilt oldukça hassas hale gelir. Bu durumda da çatlaklar gelişme riski yüksektir. Kaşıntı hissedildiğinde tırnakla kaşımak cilde zarar verebilir ve çatlakları daha da şiddetlendirebilir. Bunun için kaşıntıdan kaçınmak gerekir.
Kaşıntı için doktorun reçete ettiği anti-kaşıntı kremlerin çoğu hamilelik sırasında güvenlidir. Bununla birlikte bazı kremler irritan içerebilir. Gebelikte hiçbir ilaç, krem veya merhem doktorun önerisi olmadan kullanılmayacağı için de bir sorun yaşanmaz.