Bebek bekleyenler için bebeğin cinsiyetini öğrenmek oldukça heyecanlıdır. Özellikle de nub teorisi gibi bebeğin cinsiyetini erken dönemlerde belirlemek konusunda yardımcı olan yöntemler ilgi çekmektedir. Ancak normalde bebeğin cinsiyeti ultrason yardımıyla belirlenmektedir. Bu nedenle nub teorisinden önce ultrasonun hamilelikte cinsiyet belirlemede nasıl kullanıldığı hakkında bilgi sahibi olmak faydalı olacaktır.

Hamilelikte ultrason kullanımının süreci takip etmek açısından farklı amaçlarda kullanılabilse de anne ve babalar açısından bebeğin cinsiyetinin belirlenmesi açısından büyük bir önem taşıyor.

Bazı anne babalar bebeğin cinsiyetini öğrenmek için sabırsızlandıkları gibi kimileri de bebek doğana kadar öğrenmek istemeyebiliyorlar. Her iki durumda da ultrason sayesinde elde edilen ve ultrasonogram adı verilen siyah-beyaz görseller ile bebeğin ilk görüntüleri elde edilebiliyor ve fetüsün gelişimi izlenebiliyor.

Ultrason, annenin rahminde yer alan bebeği görüntülemek için yüksek frekanslı ses dalgaları kullanır. Ultrason ile görüntüleme genelde 18-22 haftalar arası bebeğin cinsiyetini öğrenmek için yapılabilir.

Bebeğinin cinsiyetini öğrenmek için doğumu bekleyen ebeveyn adayları genelde azınlığı az sayıda olmaktadır. Çiftlerin çoğu bebeğin cinsiyetini doğumdan önce öğrenmek ister. Bunun nedenleri arasında bebek odasının ne renge boyanacağı ya da bebek için doğmadan isim belirleme gibi nedenler yer almaktadır.

Bazen ise çiftler sağlık nedenlerinden ötürü bebeklerinin cinsiyetini öğrenmek isteyebiliyorlar. Bu sayede hamilelik süreci hakkında bilgi sahibi olan çiftler cinsiyete bağlı hastalıkların ortaya çıkması konusunda önceden bilgi sahibi olabiliyorlar. Örneğin, konjenital adrenal hiperplazi gibi genetik bir rahatsızlık durumunda kız bebeklerin cinsel organları feminen değil de daha maskülen olabiliyor.

Aşağıdaki etkenler bebeğin cinsiyetinin ne zaman ve nasıl oluştuğunu belirleyen etkenler olmaktadır:

• Bebeğin cinsiyeti, yumurta döllendiği zaman belirlenmiştir.
• Bebeğin cinsiyeti, anne adayının hamile olduğunu öğrenmesinden çok daha önce hamile kalındığı an belirlenmektedir.
• Anneden gelen yumurta ve babadan gelen sperm cinsiyet kromozomları taşımaktadır. Bebeğin cinsiyetini belirlemede yumurtanın X kromozomu etken olurken sperm hücresine bağlı olarak X ya da Y kromozomu etken olabilmektedir.
• Sperm hücresi yumurtayı döllediği an bebeğin cinsiyeti bellidir. Sperm X kromozomu taşıyorsa bebek kız, Y kromozomu taşıyorsa erkek olacaktır.

Ultrason yöntemi başlarda esas olarak bebeğin cinsiyetini belirlemek için tasarlanmamıştır. Ultrasonun geliştirilme amacı başlarda bebeğin gelişimini tıbbi nedenlerle gözlemek olsa da sonradan amacı cinsiyeti tespit etme üzerine yoğunlaşmıştır.

Ultrason ile cinsiyetin belirlenmesi hamileliğin herhangi bir döneminde yapılabilse de genelde ilk trimesterde gerçekleştirilmektedir. Bunun neden ise hamileliğin kesinleşmesi, kalp atışında bozukluklar varsa tespit edilmesi ve doğumun gerçekleşeceği tarihin belirlenmesidir.

Hamileliğin 18-22 haftaları arasında gerçekleştirilen ultrasonun nedeni ise bebeğin gelişiminin gözlemlenmesidir. Ayrıca bu ultrason sırasında bebeğin cinsiyetini öğrenmek de mümkün olabilmektedir.

Ultrasonun sağladığı bir başka fayda ise çoklu hamilelik varsa bunu tespit etmek ve göbek bağı ile plasentanın yerlerini belirlemektir. Bununla birlikte ultrason sayesinde Down sendromu gibi doğum kusurları ve düşük gibi durumlar da gözlenebilmektedir.

Ultrasonun faydaları şu şekildedir:

• Güvenlidir

Ultrason ses frekansları kullanılıp röntgen gibi radyasyon kullanmadığı için hamilelikte güvenli bir yöntemdir. Ayrıca bu yöntemin bebek üzerinde de olumsuz etkileri olmamaktadır. Sürecin tek dezavantajı annenin sırt üstü yatarken idrar torbasının dolu olmasından ötürü rahatsızlık hissedebilmesidir. Çünkü ultrasona girmeden önce mesanenin dolu olması daha temiz görüntü alınabilmesini sağlamaktadır.

• Tahmin edilen cinsiyet genelde doğrudur

Ultrason ile cinsiyetin belirlenmesi genelde yüzde 90 oranında doğru sonuçlar göstermektedir. Ancak bazen görüntünün net olmaması gibi durumlar cinsiyetin belirlenmesinde hataya neden olabilmektedir.

Hamileliğin 14. haftasına kadar genelde kız ve erkek bebekler ultrasonda aynı görünmektedir. Bu noktadan sonra ise cinsel organlarda anatomik farklılıklar meydana gelmekte ve bu durum ultrasonda görülebilmektedir.

18. haftaya gelindiğinde ise ultrason ile bebeğin cinsiyetini tahmin etme daha doğru sonuçlar verebilmektedir. Çünkü 18. haftadan sonra bebek anne rahminde uygun bir pozisyondaysa ve bacakları açık duruyorsa cinsiyet tespit edilebilmektedir. Bacaklar arasında çıkıntı görünüyorsa bebeğin erkek olduğu söylenebilir.

Nub teorisi nedir?

Bebeğin cinsiyeti 18. hafta itibariyle belirlenebiliyor olsa da bazı anne babalar daha erken öğrenmek isteyebiliyorlar. Bu nedenle de nub teorisi son zamanlarda öne çıkan bir kavram oldu. 

Nub teorisi, bebeğin cinsiyetini tahmin etmekte kullanılan yöntemlerin başında geliyor. Bu yöntemde bebeğin cinsel bölgesinde yer alan nub denilen bölge erkek ya da kız olma durumuna göre değişiklik gösterdiği için buradaki açıya bakılıyor. 

Cinsiyet tahmin etmede kullanılan ultrason harici pek çok yöntem gibi nub bölgesindeki açının bebeğin cinsiyetini yüzde 100 doğru tahmin ettiği söylenemez. Bu yöntemin annenin karnının çıkıntısına göre ya da aşerdiği şeylere göre cinsiyeti tahmin etmekten çok da farkı yoktur.

Nub teorisi genelde bebeğin 12 haftalık ultrason görüntüsünden cinsiyeti tahmin etmek için kullanılır. Uzman bir kişi 12 haftalık bebeğin ultrason görüntüsünde pek çok şeyi görebilir. Bunlar arasında bebeğin cinsiyeti de bulunmaktadır. Ancak yine de bu tahminin kesin olarak doğru olacağı söylenemez.

Nub teorisi genelde 11-13 hafta arasında bebeğin genital tüberkül isimli bacaklarının arasındaki bölgede nub olduğundan yola çıkılarak cinsiyet tahmin edilmeye çalışılır. Bu teoriye göre nub bölgesinin açısına göre bebeğin kız ya da erkek olduğu söylenebilir.

Nubun derecesi omurgadan 30 derece yukardaysa bebeğin erkek, aşağıdaysa kız olduğu söylenir.

Nub teorisinden elde edilen sonuçların doğruyu gösterme olasılığı hamilelik ilerledikçe daha yüksek olmaktadır. Doğruluk oranı 11. haftada yüzde 48 olurken 13. haftada yüzde 94’lere kadar yükselebilmektedir.

Bebeğin Cinsiyetini Öğrenmek için Kullanılan Diğer Yöntemler

• Genetik test

Genetik testler bebeğin cinsiyetini daha erken dönemde öğrenmek için kullanılabilmektedir. Ancak bu testler genelde bebekte Down sendromu gibi kromozomal anormallik bulunma ihtimalinin olduğu zaman tercih edilmektedir. Amniyosentez adı verilen genetik testte doktorunuz ince ve uzun bir iğne yardımıyla amniyotik sıvıdan örnek alacaktır. Bebeğe ait bazı hücreler bu sıvıda bulunabildiği için herhangi bir genetik rahatsızlığı ya da bebeğin cinsiyetini tespit etmekte bu test kullanılabilmektedir. Bu test genelde hamileliğin 15-20 haftaları arasında uygulanmaktadır.

CVS ise bir diğer genetik testtir ve Down sendromu gibi bilişsel kusurların ve bebeğin cinsiyetinin tespiti gibi durumlarda kullanılmaktadır. Bu işlemde doktorunuz plasentada bulunan dokudan örnek alır. Bu sayede bebeğin genetiğine bakılma fırsatı olur. Bu test ise hamileliğin 11-14 haftaları arasında gerçekleştirilmektedir.

Genetik testlerin uygulanması düşüğe neden olabilmekte ve bu nedenle genelde 35 yaşın üzerindeki hamileler ve genetik rahatsızlık geçmişi bulunan çiftlerde uygulanmaktadır. Bu yüzden genetik testlerin uygulanıp uygulanmayacağına doktorunuz karar vermelidir.

• Ramzi yöntemi

Bebeğin cinsiyetini erken dönemde belirlemekte kullanılan yöntemlerden biri de ramzi yöntemidir. Buy yöntemde bebeğin cinsiyeti hamileliğin 6. haftasında öğrenilebilmektedir. Bu yöntemde plasentanın rahimdeki yeri bebeğin cinsiyeti hakkında bilgi vermektedir. Bebek erkekse plasentanın sağ tarafta kız ise sol tarafta olduğu düşünülür. Ancak bu yöntemin kesin sonuçlar verdiği söylenemez. Ancak yine de merak ediyorsanız hamileliğinizin 6-8 haftaları arasında ultrason ile görüntülenen plasentanın nerede yer aldığını doktorunuza sorabilir ve tahminlerde bulunabilirsiniz.