Sperm hücresinin yumurtayı döllemesinin ardından, döllenen yumurtanın rahim içinde olması gereken yer dışında herhangi bir bölgeye konumlanarak, gelişim göstermesi durumuna denir. Ektopik gebelik veya extrauterin gebelik ( ex-u ) olarak da ifade edilmektedir. Genellik rahim dışında gelişim gösterdiği bölge fallop tüpleridir. Ayrıca yumurtalıklarda ( ovarian gebelik ), karın içinde ( abdominal gebelik ) ve rahim ağzında ( servikal gebelik ) gelişebilmektedir. Bu durumun yanı sıra rahim içinde normal gebeliğin oluşması ile birlikte dış gebelikte görülmektedir. Bu duruma heterotopik gebelik adı verilir. Görülme ihtimali oldukça düşüktür. Yaklaşık 30000’de 1 görülme ihtimali vardır.
Dış gebelik erken dönemlerde yapılan gebelik muayenelerinde doktorlar tarafından fark edilen ciddi bir komplikasyondur. Dış gebelik teşhisi konulmuş ise, embriyonun hayatta kalması mümkün olmamakla birlikte anne adayında da hayati risk oluşturmaktadır. Önceki yıllarda dış gebeliğe bağlı anne ölümleri gebelik döneminde yaşanan kayıplar arasında birinci sırada yer almaktaydı. Ancak günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte erken tanı ve tedavi yöntemleri sayesinde problem erken dönemlerde tespit edilerek anne adayının hayatını riske atmadan ve hatta tüplere zarar vermeden tedavi edilebilmektedir.
Genellikle yumurtanın tüpler aracılığı ile rahime transferi sırasında ortaya çıkan problemlerden dolayı kaynaklanmaktadır. Kadın vücudu her ay yaşadığı adet döngüsünde yumurtalıklarından sadece bir yumurta bırakır. Bu dönemlerde yumurta sperm hücresi ile karşılaştığında birleşerek, tüpler vasıtası ile rahme doğru ilerler. Kısacası gebeliğin oluşmasındaki etkili aracı tüpler olmaktadır. Daha sonra cenin bölünerek tüplerinde doğal kasılma hareketlerinden dolayı rahim içine doğru olan yolculuğunu tamamlar ve o bölgeye konumlanarak gebeliği başlatır.
Ancak bu doğal sistemin yanı sıra tüplerde ya da kanalda meydana gelen herhangi bir yapışıklık durumunda tüplerin hareketleri kısıtlanarak, yumurtanın rahme doğru ilerlemesi engellenmektedir. Ayrıca tüplerde genel olarak darlık sorunu varsa, sperm hücresi geçişi sağlanırken, yumurtanın geçişi engellenebilir. Bu nedenle tüplerde döllenen yumurtanın rahme doğru ilerleyememesi sonucunda tüplerde daralan alana yerleşerek gelişimini sürdürür ( tubal gebelik ). Eğer bu dış gebelik vakası teşhis edilmez ise, gebeliğin gelişmesi sonucunda fallop tüpü gerilerek yırtılır ve iç kanamaya neden olarak anne adayının ölümüne yol açabilir.
Tedavi belirlenmeden önce gebeliğin durumu teşhis esnasında değerlendirilir. Eğer tüplerde herhangi bir tahribat ve iç kanama söz konusu değil ise, erken dönemlerde cerrahi müdahaleden önce ilaç tedavisi uygulanabilmektedir.
Günümüzde erken dış gebelik tedavilerinde kullanılan ilaçlarla, tüpe yerleşmiş gebeliğin kanamaya mahal vermeden gelişimi sonlandırılmaktadır. Ancak ilaç tedavisinden sonra iç kanama riskine karşılık hasta yakın takibe alınır.
Arkasında kan tahlilleri ile β-hCG ölçümleri değerlendirilir. Eğer kontrollerde beklenildiği gibi β-hCG değeri düşmemiş ise, ikinci kür olarak tekrar ilaç tedavisi uygulanır ya da cerrahi müdahale gerçekleştirilir. Son yıllarda ilaç tedavisinden sonra dış gebelik materyalinin aspirasyonu veya gebelik kesesine toksik madde enjeksiyonu ile de tedavisi yapılabilmektedir. Ancak iç kanamanın başlamış olması durumun aciliyetini gösterir ve hastaya damar yolu ile sıvı tedavisi ve kan takviyesi yapılarak ameliyata alınır. Ameliyat açık olduğu gibi laparoskopik yani kapalı ameliyat şeklinde de gerçekleştirilebilmektedir. Operasyonda dış gebelik tüpten alınır ve kanamalar durdurulur.
Fakat bazı durumlarda tüpün tamamen alınması gerekebilmektedir. Laparoskopik yöntemde mikro cerrahi teknikler uygulanarak tüpteki tahribat giderilmeye çalışır. Genellikle bu yöntem daha önce çocuk sahibi olmayan ve acil ameliyat gerekmeyen hastalara uygulanmaktadır. Genel olarak dış gebelik erken teşhisle tedavi edilebilmektedir. Bu nedenle gebelik takiplerinin yapılması için mutlaka doktor kontrollerine gidilmesi önerilir.