Kadının yaşı tüp bebek tedavisinde en önemli faktörlerdendir. 35 yaşından küçük olan, çiftin özgeçmişleri ve aile öykülerinde bu konu ile alakalı risk bulunmuyor ise, 1 yıl boyunca korunmasız ve düzenli olarak yapılan cinsel ilişki sonrası hamilelik sağlanamıyor ise, doktora başvurulması gerekir. Aynı şartlarda kadın 35 yaşından büyükse 6 ay, 38 yaşından büyükse ve yumurtalıklarını olumsuz etkileyebilecek kemoterapi veya yumurtalık ile alakalı bir ameliyat geçirmiş ise, erkek de de sperm değerlerini kötü yönde etkileyecek kemoterapi veya ameliyat geçmişi bulunuyor ise, çiftler bir an önce doktora gitmelidir.
Tüp bebek tedavisinin uygulamasına başlanmadan önce, ilk olarak yapmanız gereken şey, sigara kullanımının tedaviden en az 2 ay öncesinden bırakılmasıdır. Bunun dışında, tedaviye hazırlık aşaması olarak Folik asit içerikli multivitamin hap veya besinler ile destek yapılmasında da, fayda görülecektir. İlk hedeflenen şey sağlıklı bir hamilelik olduğu için, öncelikle anne adayının hamilelik dönemi için hazırlanması gerekir. Tedavi için ihtiyaç duyulan tetkiklerin yapılmasından sonra, bir soruna rastlanması durumunda, ilk olarak sorunun giderilmesi, gerekiyor ise tedavi edilmesi gerekmektedir.
Hamilelik sağlanmadan önce, kadın bağışık olmaması durumunda, aşılanma yapılması ve ardından uygun zamandan sonra tedavi sürecine başlanması gerekmektedir.
Tüp bebek tedavisi boyunca, düzenli ve stresten uzak bir yaşam sürülmesi gereklidir. Aynı zamanda, sağlıklı beslenme kurallarına da dikkat edilmesi gerekmektedir.
Doktorların uyguladığı muayenelerin doğrultusunda, eşler için uygun olan tedavinin uygulanabilmesi ve bu tedavi evresinde eşlere en uygun olacan ilaç ve vitamin takviyelerinin kullanılabilmesi amacı ile muhakkak yapılması gereken tahliller yaptırılarak, doğru tanının konulması bir hayli önemlidir.
Yinelenen düşükler ile tekrarlanan başarısız tüp bebek uygulamaları ya da ailede genetik kalıtımsal sağlık sorunları mevcut olan hastalar için, farklı test ve tahlillerin yapılması gerekli olur. Her hastanın kendi mevcut olan kısırlık geçmişi göz önünde bulundurularak, yapılması gereken tedavinin planı belirlenmelidir.
Hamilelik planlaması yapıldığı zaman, tedavi aşamasına geçilmeden önce, vücudunuzun hamilelik sürecine daha kolay alışabilmesi adına ve bebeğinizin devam eden gelişim sürecinin en iyi şekilde olması için, gerekli olan bir takım vitamin ve minerallerin kullanımı fazlası ile önemlidir. Hamilelik gerçekleştiği zaman, folik asit ve B vitaminlerinin değeri de daha fazla artar. İçerisinde Elevit veya Pregnacare bulunan vitaminleri ya da herhangi bir hamilelik multivitamini destek olarak kullanılmalıdır.
Aynı zamanda, kendi yumurtaları ile hamilelik kalmayı hedefleyen anne adaylarına, tüp bebek tedavisine başlamadan önce, yumurta toplama adımı gerçekleşene dek, gün içerisinde 500 mg’lık C vitamini almaları tavsiye edilmektedir. Diğer hasta gruplarında, daha farklı destekler de doktorlar tarafından gerek görülebilir.
Tüp bebek uygulamasına başlanmadan öncesinde ve sonrasında, belirli bir dönem için, stresten uzak durarak pozitif düşünce ile yaşamak, tüp bebek tedavisinde başarı sağlanması açısından önemli bir etkendir. Bu dönem içerisinde, yoga, meditasyon, spor veya sizi mutlu edecek ve stresten uzak durmanıza destek verecek her şeyi, hayatınızın içerisine sokmanızı öneriyoruz.
Yalnızca tüp bebek tedavisi çalışmalarında değil, genel olarak sağlığınız açısından her zaman beslenme düzeninize dikkat etmenizde fayda vardır. Daha çok hamilelik düşünülmesi ile, tüp bebek tedavilerini uygulamadan önce, dikkatli edilmesi gereken çeşitli huşular vardır;
Alkol ve sigaranın kullanılması durumunda, hem yumurta, hem de sperm kalitesini olumsuz açıdan etkilemektedir. Günlük hayatımızda az ve ölçülü bir şekilde tüketilmesi gereken alkol ile sigara, tüp bebek tedavisi uygulanmadan önce minimum seviyede azaltılmalı ve mümkünse hiç kullanılmamalıdır.
Genellikle kadının günlük beslenme alışkanlığı, tüp bebek tedavisinde başarılı bir sonucun sağlanmasını etkileyebilecek bir faktördür. Kadının vücudunda mevcut olan pH dengesi, hem spermin vücuda kabul edilmesi açısından, hem de embriyonun endometriyum’a tutunması açısından, bilinen en önemli faktörlerden birisidir. Bu sebepten dolayı, en fazla da embriyo transfer dönemi öncesinde, kadının çok asitli yiyecek ve içeceklerden mümkün oldukça uzak durmasında fayda vardır.
En çok ‘alkali’ veya ‘baz’ gıdalar tercih edilmelidir. Alkali beslenme, daha çok taze sebze ile meyve tüketimi ve az oranda et çeşitlerini barındıran bir diyet türüdür. Karbonhidrat ürünleri (beyaz undan yapılmış hamur işleri, makarna, pilav, tatlı ve tuzlu pasta çeşitleri) ile zeytinyağı ve fındık yağı haricinde ki yağların hepsi, beslenme listenizden çıkarılarak, zeytinyağı ile fındık yağı da yalnızca ölçülü oranda tüketilmelidir.
Çatlatma iğnesi, yumurta toplama döneminden, yaklaşık 1 gün öncesinden yapılması gerekir. Genel olarak yumurta toplama işlemini adet döneminin 15. gününde yapılması için, çatlatma iğnesi adet döngüsünün 13. gününün akşamında yapılmaktadır. Net bir şekilde çatlatma iğnesinin hangi gün ve hangi saat içerisinde uygulanacağına karar verilebilmesi için, en son uygulanacak olan ultrason tahlilinin neticesine bakarak inceleme yapmak gerekir.
Yumurta toplama işlemi için, hastaneye aç karnına gitmeni gerekmektedir. Çünkü yumurta toplama işlemi yapılacağı zaman, anne adayına hafif dozda bir anestezi yapılmaktadır. Yumurta toplama işlemi esnasında ve toplama işlemi bittikten sonra, görülebilecek bulantı ve kusmayı engellemek amacı ile hastaneye aç karnına gidilmesi önerilmektedir.
Eve canlı çocuk götürme oranı, yaklaşık %30 civarındadır. Hastaları ilgilendiren ana değerin de sonuncusu olması gerekir.
Uygulanan 3 denemede başarı sağlanamamasının sonucunda, aileler için hamilelik elde etme olasılığı, ne yazık ki çok arttırmamaktadır. Embriyo transferi gerçekleştirilmeden önce genetik araştırma, laboratuvar ortamında suni ana rahimi oluşturulması, sperm seçim yöntemlerinde değişikliklerin gerçekleştirilmesi gibi ek uygulamalar yapılmaktadır. Ancak bu yöntemler sonucunda, başarının ciddi anlamda arttığı ile alakalı yeterli kanıt şuan için mevcut değildir.
Tüp bebek tedavisi, yaklaşık 3 defa denenmelidir. Bu rakamın sebebi ise, istatistiksel açıdan tüp bebek tedavisine başvuran çiftlerin ortalamam %95’i, 3 defa tekrarlamalıdır. Geri kalan %5’i içinse, herhangi bir sınır yoktur. Ancak bilimsel yayınlar gösteriyor ki, tüp bebek tedavisine giren çiftlerin yaklaşık %95 i, ilk üç denemenin ardından hamilelik şansını ciddi anlamda artıramamaktadır.