Kısırlık problemi, hem Dünya’da hem de ülkemizde hızlı bir şekilde yaygınlaşmaktadır. Türkiye de üreme dönemi içerisinde olan 10 milyon civarında çift bulunmaktadır. Ancak 1,5 milyon çift anne ve baba olabilmek için fazlası ile sıkıntı yalamaktadır.
Eşlerin, herhangi bir korunma yöntemi kullanmadan, düzenli bir şekilde ilişkiye girmesine rağmen, bir yıl içerisinde hamilelik elde edilemiyor ise, bu durum kısırlık olarak ifade edilmektedir. Bütün eşlerin, yaklaşık % 15’ inde kısırlık sorunu bulunmaktadır. Her çiftte, kısırlık başka etkenlerden dolayı meydana gelir. Bu sebepten dolayı, gerçekleştirilecek olan tedavilerde, eşlerin durumuna göre hazırlanmış, kişiye özel tedavi programları olmaktadır.
Bazı kısırlık problemlerinde, hamile olabilmek oldukça zordur. Bebek sahibi olmak isteyen eşlerin büyük bir kısmında, tüp bebek tedavisi veya diğer yardımcı üreme tedavilerinin yapılması tavsiye edilmektedir.
Eşlerin bir yıllık süreç içerisinde hamileliği elde edememesi durumunda, kısırlık problemi vardır ve doktora başvurmaları gerekmektedir. Ancak her çocuğu olmayan çift, illa bir yıl beklememelidir. Örneğin;
Kadın ve erkekte kısırlık sorunu eşit oranlarda görülür. Her ikisinde de sorun, tek tek ortalama % 40 civarında görülür. Aynı zamanda, her iki tarafta aynı anda problem bulunan çiftlerin de varlığı söz konusudur. Bazı çiftlerde ise, gerçekleştirilen bütün araştırmalara rağmen herhangi bir problem bulunmaz. Bu tarz durumlarda, kısırlığın nedeni açıklanamaktadır. Açıklanamayan kısırlıklara ‘’sebebi bilinmeyen kısırlık’’ denir.
Kısırlık tedavisi için doktora başvuran çiftlerin, doktor ile ilk görüşmesi tedavinin en önemli evrelerinden bir tanesidir. Doktora ilk gidildiği zaman, daha önce yapılmış olan tahliller, rahim filmi, daha önce geçirilmiş olan hastalıkların tedavileri ile alakalı gerekli raporlar veya herhangi bir hastalık ile alakalı olan ( kalp hastalığı tansiyon gibi) raporların bulunması halinde, kesinlikle doktor ile paylaşılmalıdır.
İlk muayene için, kadının adet dönemi içerisinde olmasına gerek yoktur. Doktor, hasta ile alakalı bir takım bilgilere sahip olabilmek amacı ile hastaya çeşitli sorular sorar ve bu sayede hastayı tanımaya çalışır. Daha önce yapılmış olan tahlil ve raporlar da incelenerek, tedaviye başlanır.
İlk görüşmeden sonra, hastaya jinekolojik muayene ve ultrason muayenesi yapılır. Daha önce smear testi yapılmamış olması durumunda, bu testin yapılmasına ihtiyaç duyulur. Eğer ek olarak başka testlere gereksinim duyulur ise, ihtiyaç duyulanlar yapılır. Yapılan testlerin neticesinde, tedavi aşamaları, bir sürede daha beklemek, yumurtlama tedavisi, aşılama gibi yöntemlere karar verilir. Seçilen tedavi hastanın en uygun olduğu zaman içerisinde, uygun bir yöntem ile uygulanmaya başlanır.
Sıralanan bu tarz ihtimallerde, anne ve baba olmak isteyen eşlerin, daha fazla zaman kaybetmeden dürüst, modern ve işinde deneyimli bir tüp bebek merkezine başvurması gerekir. Ancak çiftlerin merkez seçiminde titiz ve dikkatli olması, tedavinin sonucunda başarı elde edilmesi açısından oldukça önemlidir. Merkezin ve merkezde görev yapan doktorun başarı oranı da dikkate alınmalıdır. Kısırlık tedavisi ile meydana gelebilecek stres, aileyi ve tedaviyi gerçekleştiren doktorda baskıya sebebiyet vererek, tedavinin başarısını etkileyebilir.