Herhangi bir sağlık sorunu olmayan doğurgan çiftlerde, düzenli sıklıkta ve korunmadan cinsel ilişkide bulunma durumunda her ay gebe kalma şansı % 25’dir. Bu oran 1 senenin sonunda % 85’e çıkarken, 2 sene sonunda bu oran %90 olmaktadır.
Gebeliğin gerçekleşmesi için; yumurtalıktan atılan sağlıklı bir yumurtanın, sperm hücresi ile buluşması gerekmektedir. Bu olaya döllenme yani fertilizasyon denilir.
Döllenme, kadının tüplerinde oluşur. Döllenmiş olan yumurta yani embriyo rahim boşluğuna yerleşir. Bu sayede gebelik oluşur.
Gebeliğin gerçekleşmesi için:
Herhangi bir doğum kontrolü olmadan, yani korunmaksızın 1 sene boyunca, düzenli cinsel ilişkide bulunma ancak hamilelik sağlayamama durumu kısırlık olarak adlandırılır. Kısırlık sorunun görülme oranı %15’tir. Bu oranın %30’u kadın kaynaklı, %30’u de erkek kaynaklı problemlerden dolayı yaşanır. %30’luk kısmında ise her iki adayda da sorun mevcuttur. Geriye kalan %10’luk kısım ise herhangi bir sorun olmamasına rağmen gebelik sağlayamaz. Bu grup, ‘’açıklanamayan kısırlık’’ şeklinde tanımlanır.
Erkek kaynaklı sebepler:
Erkek adayın ilk araştırması oldukça pratik bir yöntemle yapılır. Bu yöntem semen analizidir.
Semen analizi yapılmadan önce 3 gün boyunca cinsel perhiz yapmak gerekir. Sperm örneğinin verileceği gün erkek aday, parfüm, tiner ya da ayakkabı boyası gibi maddelerle temas etmemelidir.
Sperm örneği, herhangi bir madde kullanılmadan verilmelidir. Kayganlaştırıcı gibi maddeler kullanılmaz. Mastürbasyon yoluyla verilir. Şayet erkek aday bu örneği evinden vermek isterse laboratuara en fazla 1 saat içinde ulaştırmalıdır.
Semen anormallikleri çoğunlukla yumurtalıkta (testis) sperm üretimindeki sorun kaynaklı olarak gelişir. Sperm üretimindeki problemler çoğunlukla genetik ya da hormonal olabilir. Bunun dışında enfeksiyonlar, cinsel hastalıklar, sigara ve alkol kullanımı, anti depresan gibi bazı ilaçlar ve stres de bu soruna yol açabilir. Kanser tedavileri de kalıcı olarak bu soruna sebep olur.
Testislerde sperm üretimi mevcut olabilir ancak spermlerin taşınmasının sağlandığı kanallar doğumsal olarak ya da sonradan tıkalı olabilir. Bu sebeple de gebelik oluşmaz. Sperm kanalları, sonradan geçirilen bir hastalık sebebiyle tıkanabilir. Varikosel denilen damar genişlemesi sorunu, testislerin ısısının artmasına yol açar.Bu sebeple de sperm üretimi ve hareketi kötü etkilenir. Bu durum cerrahi müdahalelerle düzeltilmeye çalışılabilir. Fakat müdahaleye karşın sperm işlevlerinde düzelme sağlanamayabilir.
Rahim ağzına ait sebepler (servikal faktör):
Cinsel ilişki esnasında sperm hücreleri rahim ağzının önüne dökülmektedir. Spermler hareketliliği ve sayesinde doğum kanalını geçerler. Buradan da rahime ulaşırlar. Rahim ağzı salgısı, sadece yumurtlama döneminde spermlerin kolay bir şekilde geçişi sağlanmaktır. Yumurtlama dönemi haricinde hormonal sebepler kaynaklı olarak rahim ağzı salgısının yapısı ve kıvamı sperm geçişini sağlamaz. Kadınların bazılarında ise rahim ağzı salgısı içerisinde sperm hücrelerine karşı antikor adı verilen bağışıklık sisteminin geliştirdiği maddeler yer alır ve yumurtlama döneminde dahi spermlerin hücre fonksiyonları bozulur ve rahime ulaşmasına izin vermez. Bu sebeple kısırlık oluşur. Rahim ağzı sebebiyle kısırlık sorunu yaşayan çiftler, aşılama yöntemi ile bebek sahibi olabilir.
Rahim sebepli kısırlık sorunları(uterin faktör):
Rahim içerisinde gebeliğin yerleşip gelişeceği bir boşluğun olması gerekir. Bu boşlukta olabilecek herhangi bir anormallik gebeliğin gerçekleşmesini engelleyebilir. Histerosalpingografi=HSG denilen rahim filmi, rahim içini araştırmak için kullanılmaktadır.
Histeroskopi yani rahim filmi rahim içi boşluğunun optik bir aparatla araştırılmasıdır.
Tüp (fallop tüpü) sorunları sebebiyle kısırlık (tubal faktör):
Hamileliğin oluşması için en az bir fallop tüpünün sağlıklı ve açık olmasına ihtiyaç vardır. Fallop tüpleri yumurtayı yakalar. Bu yumurtayı tüp içine alır ve döllenmesi ardından rahim içine taşır. Bunun yanında oldukça hassas yapılara sahiptir. Tüplerdeki herhangi bir sorun yumurtanın taşınmasını ve döllenmenin engellenmesine yol açabilir.
Kısırlık sorunu yaşayan hastaların ortalama olarak 3’te birinde kısırlığın nedenin tüp kaynaklı sorunlar olduğu bilinmektedir. Tüplerin yapısını araştırmak adına rahim filmi (HSG) ya da laparoskopi uygulanabilir. Her iki tüpün de hasarlı ve işlev bozukluğu durumlarında kadınlara tüp bebek tedavisi yapılabilir.
Yumurtlama sorunları kaynaklı kısırlık (ovulatuar faktör):
Kısırlık sorunu olan kadınların ortalama dörtte birinde, kısırlık sebebi düzensiz ya da anormal yumurtlamadır. Anne adayının adet düzeni yumurtalıklarının durumu hakkında ipuçları verebilir.
Geçirilmiş operasyonlar, iç organ enfeksiyonları, endometriozis karın duvarını ve iç organları saran zar tabakasında (periton) yapışıklıklara yol açabilir. Bu sebeple yumurtalar fallop tüplerine ulaşamayabilir.
Endometriozis, normal olarak yalnızca rahim içinde yer alan adet tabakasının rahim haricinde yer alması ile gelişir. Adet kanaması süreçlerinde bu alanlarda da kanama olur. Bu sebeple de şiddetli ağrı ve bu kanamanın yol açtığı hasar dolayısıyla kasık ağrısı ve cinsel ilişki esnasında ağrı gibi belirtiler yaşanabilir. Endometrium dokusunun yumurtalıkta kistlere sebep olduğu kadınlarda kist içine kanama neticesinde biriken kan zaman içinde çikolataya benzer şekle sahip olur ve bu “çikolata kisti” şeklinde tanımlanır. Bu kistler belli bir boyuta ulaştığında laparaskopi yöntemiyle alınır. Bu hastalık bunun dışında karın içinde yapışıklıklara yol açabildiği gibi normal yumurtalık dokusuna da hasar verebilir. Bu sebeple de kısırlığa yol açabilir.
Sebebi açıklanamayan kısırlık:
Kısır olan anne ve baba adaylarının %10’lık bir oranında bütün tetkiklerin normal çıkmasına rağmen hamilelik gerçekleşmeyebilir. Bu adaylara hamileliği sağlamak için yumurtlamayı uyarıcı ilaçlar ve rahim içi aşılama (IUI) gibi yöntemler denenir. Bu yöntemler ile 3-6 adet döneminde gebelik sağlanamazsa tüp bebek tedavisine başvurulabilir.