Rahim içi ve rahim duvarında meydana gelen hastalıkların tespit edilmesinde ve tedavisinde histeroskopi yöntemi kullanılmaktadır. Histeroskopi yöntemi, tanının ve teşhisin yapılmasında, yanılma riskini en aza indirir. Ancak histeroskopi, tecrübe isteyen bir uygulamadır. Bu yöntemde deneyimli ve bilgili uzmanlar tarafından gerçekleştirilmemesi halinde, çeşitli riskler meydana gelebilir.
Rahmin içerisine histereskop ile girilerek, rahim içi ve duvarından görüntü alınması sağlanır. Buna benzeyen diğer operasyonlardan daha güvenilir olduğu kabul edilmektedir. Rahim alınması olasılığını ortadan kaldıran histeroskopi, neredeyse bütün rahim hastalıklarının tedavisinde kullanılabilmektedir.
Histeroskopi Yöntemi, tanısal ve cerrahi olmak üzere 2 grupta incelenir.
Tanısal histeroskopi teşhisin ve tanının yapılabilmesi amacı ile rahimin içinin görüntülenmesi için kullanılır. Bu yönteme “Ofis Histeroskopiö ismi de verilir.
Rahim içerisinde miyom, polip, yapışıklık, perde gibi problemlerin, saptanması amacı ile kullanılır. Tanısal histeroskopi, bazen tek başına, bazen de laparoskopi ile beraber kombine olarak gerçekleştirilebilir. Ofis histeroskopi, aynı zamanda kısırlık haricinde, menopoz dönemi öncesi ve sonrasında anormal kanamaların teşhis edilmesi amacı ile de kullanılan bir yöntemdir. Bunların yanı sıra, tüp bebek tedavisine yeni başlayacak olan kadının, daha önceden çekilmiş bir rahim filmi bulunmuyor ise, tanısal histeroskopi sayesinde rahim içine bakılarak, rahmin tedavi için müsait olup olmadığı da teşhis edilir.
Cerrahi histeroskopi ise, tamamen tedavi amaçlıdır. Cerrahi histeroskopi uzmanlık ile beraber, dikkat te isteyen bir yöntemdir. Uygulamanın yapılacağı esnada, yapılacak olan herhangi bir hata ve dikkatsizlik sonucunda, hastayı ciddi anlamda tehdit edebilmektedir. Rahim delinmesi en fazla karşılaşılan komplikasyondur.
Embriyolara CGH (Karşılaştırılmalı Genomik Hibridizasyon) Genetik Test; bir embriyonun tutunabilmesi amacı ile o embriyonun kromozom miktarının normal değerler içerisinde olması gerekmektedir. İnsanda 23 çift, yani 46 adet kromozom bulunur. Bu 46 kromozom içerisinde de cinsiyeti belirleyen kromozomlar kadında XX, erkekte ise, XY’dir.
Karşılaştırılmalı Genomik Hibridizasyon, yani kısaca edilen tabiri ile CGH; embriyonun var olan bütün kromozomların incelenmesinin mümkün kılındığı, DNA sayısında ki değişikliklerin karşılaştırılmalı bir şekilde değerlendirilebildiği bir yöntemdir.
Yalancı-negatif ve yalancı-pozitif sonuç verme ihtimalinin, FISH yöbteminden çok daha az olması sebebi ile de, daha fazla güvenilen bir yöntemdir. Aynı zamanda, CGH yöntemi ile sonuç yarım gün ile 1 gün içerisinde alınabilmektedir.
PGT için, 3. gün embriyosundan bir hücrenin alınması ile gerçekleştirilen değerlendirilmenin, embriyoya zarar verici etkisi bulunabilmektedir Bunun da hamilelik oranlarına olumsuz etkisi olduğu yönünde sonuçlar vardır. Bir diğer açıdan ise, 5. gün embriyosundan gerçekleştirilen PGT işleminde, plasentayı meydana getiren dokulardan alınan 4 veya 5 hücre ile çalışma imkanı olduğundan dolayı da daha avantajlıdır. 5. gün embriyosundan değil plasentayı meydana getiren dokudan alınmakta olan hücrelerin, CGH yöntemi ile değerlendirilmesiyle beraber tekrarlayan tüp bebek başarısızlığı ve kadın yaşının fazla olması durumlarında, hamilelikte elde edilecek olan başarının daha da fazlalaştırılabileceği, saptanmıştır.
Rahimin, embriyoyu kabul edeceği en uygun olan zamanı belirleyen ve çok ileri genetik bir testtir ERA. Bu test ile rahmin içerisinden bir parça alınarak, toplamda 238 genin incelenmesi sağlanır. Bununla beraber, rahmin embriyo verilmesi için müsait olup olmadığı yüksek bir doğruluk ile tespit edilir. Tekrarlayan implantasyon başarısızlığı bulunan, yani geçmişinde 3 tüp bebek denemesinden, toplamda minimum 4 tane kaliteli sayılabilecek embriyonun transfer edilmesine rağmen, hamile olamayan anne adaylarına uygulanabilmektedir.
ERA testinin yapılması planlanan çiftlerden, tüp bebek yöntemi ile sağlanmış olan kaliteli 3. gün veya 5. gün blastokist dönemi embriyoların rahme transfer edilmeden dondurulmaları sağlanır. Bu işlemden minimum 2 ay sonra, rahmin kalınlaştırılması ile alakalı tedavinin gerçekleştirilmesinin ardından, özel bir aletin yardımı ile doku biyopsisinin yapılması sağlanır. Daha sonra, dokular özel bir tüpün içerisine alınarak, genetik merkezine gönderilir.
Rahimin embriyonun tutunması için uygun olan günlerin tespit edilmesi sağlanır. Rahimin belirlenen günler içerisinde embriyoya transfer edilmesi uygun görünüyor ise, bir sonraki adet döneminde embriyo çözme-nakil etme tedavisinin yapılması planlanır. Özetleyecek olursak ERA testi; endometriumun embriyoyu ne zaman kabul edileceğinin belirlenmesine yarayan, bu sayede de hamilelik olasılığını arttıran bir yöntemdir. Yapılmakta olan çalışmaların sonuçlarına bakıldığı zaman, tekrarlayan başarısızlık ile karşılaşan çiftlerin, yaklaşık % 27 si ile % 30 unda başarı sağlanmıştır.
Tüp bebek tedavisinde başarı olasılığını arttıran intralipid serum, hamilelik döneminde bağışıklık sistemi üzerinde büyük önem taşımaktadır. Yinelenen tüp bebek başarısızlıklarının olması durumunda, bağışıklık sistemini güçlendiren serumlar takviye edilmeye başlanmaktadır.
Bağışıklık sisteminin dengelenmesi sağlanarak, vücudun bebeği daha rahat bir şekilde kabul etmesine olanak sağlayan bu serumlar, tüp bebek tedavisinde başarıyı ciddi anlamda arttırmaktadır.
Embriyonun rahmin içerisinde tutunabilmesini sağlamak için, dış kabuğundan kurtulması gerekmektedir. Assisted hatching (yardımlı ayrılma) rahim içine yerleşmesini daha da basit bir hale getirmek için, yumurtanın kabuğunun yırtılmasına yardım eder. Tüp bebek tedavilerinde de uygulanmakta olan bu yöntem, yalnızca gereksinim duyulan hastalar üzerinde etkili olmaktadır.
Etkili olunabilecek olan durumlar ise; yumurta kabuğu kalın olanlar, donmuş embriyo transfer edilecek durumlar, yinelenen tüp bebek başarısızlığı bulunan kişiler ve 40 yaşından fazla olan hastalardır.
Teknik açıdan, kabuğun mekanik olarak yırtılabildiği gibi, eritici bir sıvı yardımı ile kimyasal olarak da yırtılması sağlanabilir. Son zamanlarda gelişen bir başka yöntem ise, lazer yardımı ile yırtıkların oluşturulmasını sağlamaktır.
Blastosist transferi hamilelik ihtimalinde artış olmasını sağlayan bir başka yöntem olarak uygulanmaktadır. Anneye transfer edilmiş olan embriyo sayısının azaltıldığı veya buna ihtiyaç duyulduğu durumlarda uygulanması tercih edilen bir yöntemdir. Çoğul hamilelik durumlarının da önüne geçen bu yöntemin neticesinde, sağlanmış olan sağlıklı blastositlerin bulunduğu halde başarısızlık olması durumunda, tedavide embriyonun haricinde olan faktörlere yönelmek gerekir.
Başarısız tüp bebek uygulaması bir sonraki uygulama için aynı zamanda bir veri kaynağıdır. Bu sebepten dolayı doktor değiştirtense, uygulanma olan yöntemi değiştirmek ve uygulama esnasında yapılmış olan ve gözden kaçan hataları tekrar gözden geçirmek çok daha doğru olur.