Tüplerin bağlanması, çocuk sahibi olmak istemeyen çiftler için uygulanan bir doğum kontrol yöntemidir. Tüp bağlatma, genellikle 35 yaş ve üzeri kadınlara uygulanır. Tüplerin bağlanmasının en önemli özelliği, bu yöntemin kalıcı olmasıdır. Geri dönüşü sağlanabilse de bir takım tıbbi durumlar nedeniyle oldukça zordur. Ancak bazı durumlarda tüplerin açılması gerekebilir. Fakat tüplerin açılma ameliyatının yüzde yüz başarı ile uygulanması ve de sonuçlanması söz konusu değildir. Konusunda uzman doktorlar tarafından uygulanan tüplerin açılması ameliyatı, ne kadar başarılı olursa olsun, sonrasında gebe kalma şansı en fazla %50 oranında kalacaktır.
Bununla beraber tüplerin açılmasının yanı sıra, kadın ameliyat olmadan tüp bebek tedavisine başvurarak gebelik sağlayabilir.
Tüplerin açılması herkese uygulanabilir mi?
Bazı cerrahlar, tubal reversal için en iyi adayların doğumdan hemen sonra tüpleri bağlanmış 40 yaşın altındaki kadınlar olduğunu belirtmektedir. Bu işlem postpartum tubal ligasyon olarak adlandırılır.
Prosedürden Önce Hazırlık
Doktorunuz muhtemelen size ve eşinize tam bir fiziksel muayene yapılmasını önerir. Bu şekilde, tüpün açılmasından sonra hamile kalmanıza engel olabilecek başka bir sorun olup olmadığını öğrenebilirsiniz. Ardından, yumurtalıklarınızın normal olduğundan emin olmak için kan ve görüntüleme testlerini içerebilir. Ayrıca kalan fallop tüplerinizin uzunluğunu ve işlevini kontrol etmek için histerosalpingogram (HSG) denilen bir teste ihtiyacınız olacaktır. Bir HSG, ultrason ile birlikte boya ve röntgen ışınları kullanılarak yapılabilir.
Doktorunuz, eşinize bir sperm sayımı ve meni analizi gibi testler önerebilir.
Tüplerin açılma ameliyatı
Kadınlar arasında en yaygın doğum kontrol yöntemlerinden biri tüplerin bağlanmasıdır. Çocuk sahibi olmak istemeyen kadınların çeşitli durumlarda çocuklarını kaybetmesi, boşanma ve yeniden evlenme ya da çocuğun sahip olduğu hastalıklar sebebiyle kardeş gerekliliği gibi sebeplerle tüplerin açılması gerekebilir. Bu durumda bağlanmış olan tüpler, mikrocerrahi yöntemler kullanılarak açılır. Bunun dışında tüp bebek tedavisine de başvurmak gerekebilir. Çünkü tüplerin açılma ameliyatı zordur ve başarı oranı düşüktür. Geri dönüşüm ameliyatı ile; bağlanmış tüpler yeniden uç uca birleştirilir. Zor bir ameliyattır. Uzun sürer ve maliyet olarak da çiftleri zorlayabilir. Tüplerin açılma ameliyatının başarısı, bu işlemi yapan doktorun tercih ettiği yöntemlere göre değişmektedir. Şayet anastomoz bölgesine, uç uca birleştirme ardından kalan tüp uzunluğu ile yakından ilişkilidir. Anastomoz ardından tüp uzunluğunun 4 cm’den fazla olması halinde ve anastomoz bölgesinde tüp çapları arasında çok fazla uzunluk ve fark olmadığında, tüplerin açılma işleminin başarı şansı daha yüksektir.
Tüplerin yeniden açılması ameliyatından sonra dış gebelik riski olduğu unutulmamalıdır. Operasyon ardından meydana gelen hamileliklerin yaklaşık olarak %10’u dış gebelik olmaktadır. Nadir de olsa tüplerini bağlattıktan sonra karar değiştiren ve çocuk sahibi olmak isteyen çiftler olabilmektedir. Bu durumda mikro cerrahi yöntemlerle tüpler açılabilir.
Akıldan çıkarılmaması gereken; tüp bağlanması geri dönüşümü oldukça zor olan bir işlemdir. Tubal reanastamozda yani tüplerin açılma işleminde başarı oranları %50-70’tir. Bu sebeple de kesin emin olunmadan tüpler bağlatılmamalı.