Kadın kısırlığı söz konusu olduğunda en sık karşılaşılan sebeplerden birisi olan Polikistik over sendromu, yumurtalıklarda çok sayıda kist oluşumu ile karakterize olan bir hastalıktır. Bu vakaların yumurtalıklarında çok sayıda yan yana dizilmiş kistler olduğundan yumurtalıklar normal işlevlerini yerine getiremez. Tam olarak neden ortaya çıktığı kesinleşmeyen, halen araştırılmakta olan Polikistik over rahatsızlığı; özellikle adet düzensizlikleri, hiç adet görememe, kilo artışı, sivilce, tüylenme gibi şikayetlerle kendini gösteriyor. Ayrıca Polikistik over sendromu vakalarında yumurtlama normal seyrinde gerçekleşmediği için de hamile kalamama, kısırlık gibi problemler görülür.
Polikistik over sendromlu kadınların kan ölçümlerinde kanda testosteron, yani erkeklik hormonlarına rastlanmaktadır. Bu bağlamda Polikistik over hastalığına dair soruların yanıtında en belirleyici nokta; beyindeki hipofiz bölümünden salgılanan ve yumurtalıklarda hormon üretimini düzenleyen Folikül uyarıcı hormon ve Luteinleştirici hormonlar arasındaki dengenin bozulmuş olmasıdır. Bunun sonucu olarak da kadında yumurtlamada sorunları ortaya çıkar.
Polikistik over sendromu varlığında bu rahatsızlıkla karakterize olmuş bir aksaklık da östrojen hormonu ile ilgilidir. Kadının yumurtalıklarında yumurtlama olmaması sonucunda progesteron hormonu üretimi de durur. Bu durumda vücutta sadece östrojen hormonunun salgılanması kadın için rahim kanseri riskini artıran bir faktördür. Polikistik over sendromu yumurtalıkların çalışma düzenine etki eden, neredeyse yumurtalıkların her fonksiyonunu olumsuz etkileyen tüm dünyada çok sık karşılaşılan bir hastalıktır. Yumurtalıklarda çok sayıda kist oluşumundan kaynaklanan bu hastalık, günümüz tıbbının etkili tedavileri sayesinde, tamamen yok edilemese bile belirtileri, şikayetleri ortadan kaldırılabilir.
Polikistik over sendromu, kadının yaşamını ve üreme faaliyetlerini çok olumsuz etkilemekle birlikte, ilk başlarda hiçbir belirti göstermeyebilir. Bu durumda kadın, başka bir sorun ya da muayene için doktora başvurduğunda tesadüfen polikistik over sendromu teşhisi konabilir. Ancak bazı vakalarda çok belirgin ve şiddetli belirtiler olabilir. Bu belirtiler:
Yukarıda sayılan belirtiler genellikle 17-23 yaş arasında çok belirgin bir hale gelir. Ancak bu belirtilere ek olarak çok daha ciddi rahatsızlıklar ortaya çıkabiliyor. Polikistik over sendromunun yol açtığı hastalıklar ya da yakalanma riskinin arttığı hastalıklar:
Bunların yanında kesinlikle altı çizilmesi gereken bir risk de polikistik over sendromunun kadının hiç adet görmemesi ya da çok nadir adet görmesi durumunda ortaya çıkar. Şöyle ki; yılda üç kereden daha az adet gören menopoza girmemiş kadınlarda rahim kanseri riski biraz daha yüksektir.
Kadında özellikle erkeklik hormonlarının artmasının polikistik over sendromuna yol açabileceği düşünülmekte. Polikistik over sendromlu çoğu hastada aşağıdaki hormon dengesizlikleri tespit edilmiştir:
Kandaki şeker dengesini sağlayan hormon olan insülin, glikozun kandan hücrelere aktarılmasına ve enerji için kullanılabilmesine uygun ortam oluşturur. İnsülin direnci oluşması durumunda ise vücut hücreleri üretilen bu insülinin etkisine yanıt vermez. Bundan dolayı da vücut daha fazla insülin üretmek zorunda kalır. Vücutta yüksek insülin seviyesi yumurtalıkların çok fazla testosteron üretmesine sebep olur. Bu durumda ise yumurtalık foliküllerinin gelişimi bozulur ve polikistik over sendromu ortaya çıkabilir.
Polikistik over sendromuna yol açan etkenler söz konusu olduğunda genetik özelliklerin payı çok büyüktür. Kadının yakın veya uzak akrabalarında polikistik over sendromu görülmesi durumunda bu hastalığın ortaya çıkma riskinin arttığı tespit edilmiştir. Dolayısıyla polikistik over sendromunda genetik faktörlerin etkili olduğu düşünülmekte, ancak tam olarak hangi genlerle bağlantısı olduğu konusunda fikir birliğine varılamamaktadır.
Polikistik over sendromlu kadınlar genellikle ani ve hızlı kilo alırlar. Bu kişilerde kilo kontrolü çok önemlidir. Tedavi sürecinde toplam kilonun % 5’i gibi az miktarda verilen fazla kilo bile hormonların dengelenmesine ve hastalık belirtilerinin yok olmasına ortam sağlayabilir. Bunun için kadın, vücut kitle endeksinizi hesaplayıp kendisi için “normal” değerleri bulmalı ve o kiloya ulaşmayı hedeflemelidir. Eğer vücut kitle indeksi 19 ile 24 arasında ise sağlıklı bir kiloda, 24’ün üzerindeyse fazlalıkları var demektir. İdeal kiloya kavuşmak için hem sağlıklı ve dengeli beslenmek hem de düzenli olarak egzersiz yapmak önemlidir. Zira egzersiz yapmak kadının kilo vermesine yardım edeceği gibi vücudun hormon dengesini de sağlayacaktır. Bunun için aşırı ağır egzersiz programları yerine her gün en az yarım saat süre ile orta tempoda yürüyüş yapmak, yüzmek yeterli olacaktır.
Sigara ve alkol gibi zararlı maddeler kişinin tüm vücut fonksiyonlarını olumsuz etkilediği gibi hormon dengesini de bozar. Bu bakımdan polikistik over sendromlu kadınların da hormon dengesinin sağlanabilmesi için sigara ve alkolü bırakmak faydalı olur.
Yeterli, dengeli, doğal beslenmek vücudun her bir hayati fonksiyonu için çok önemlidir. Bu bağlamda hem hormon dengesinin sağlanması hem de insülin direncinin negatif etkilerinden korunmak için kaliteli beslenmek gerekiyor. Bu bağlamda; basit şeker tüketilmemeli, aşırı yağlı, tuzlu, şekerli hazır gıdalardan uzak durulmalı, beslenme programında kompleks karbonhidrat içeren meyve, yeşil yapraklı sebze, tahıl ve düşük yağlı süt ürünleri gibi gıdalara ağırlık verilmelidir. Özellikle tavuk, deniz ürünleri, yağsız et, kuruyemiş gibi proteince zengin gıdalar tüketmek faydalı olacaktır.
Polikistik over sendromunun tespit edilmesi durumunda doktor, bu rahatsızlığın farklı belirtilerini ortadan kaldırmak için farklı ilaçlar önerecektir. İlaçların aksatılmadan kullanılmalı tedaviyi hızlandıracaktır. Ancak polikistik over sendromu tedavisinde ilaçların bilinçsiz bir şekilde kullanılması çok şiddetli yan etkilere neden olabilir. Bu bağlamda doktor tavsiyesi ile doktorun önerdiği dozda ve sıklıkta ilaçlar alınmalıdır.
Polikistik over sendromu nedeni ile gebe kalamayan kadınlara laparoskopik over delgisi adı verilen bir ameliyat uygulanır. Bu müdahalede karna küçük bir kesi açılır, ince, uzun bir tüp yardımı ile ısı ya da lazer kullanılarak yumurtalıkların erkek hormonu üreten dokuları seyreltilir. Bu işlem ve doktorun önerdiği diğer tedavi yolları kullanılarak kadının gebe kalması mümkün olur.