Hamilelik dönemi başından sonuna kadar, anne adayı için çok önemli değişimlerin yaşandığı bir süreçtir. Gebelik boyunca fiziksel, duygusal, zihinsel, psikolojik pek çok değişiklik yaşanır, anne adayı da zihnen ve bedenen bu değişikliklere alışmaya çalışır. Hemen her faktörün normal ve olağan seyrettiği gebeliklerde bile anne adayı zaman zaman zorlanacağı durumlar yaşar. Gebeliğin başında yoğun olarak yaşanan mide bulantısı, baş dönmesi, kusma, halsizlik ve yorgunluklar, gebeliğin ortalarında biraz hafiflemekle birlikte, alınan kilolar ve bebeğin büyümesi anne adayını ilerleyen aylarda oldukça zorlar. Doğum yaklaştıkça artan merak, endişe ve strese bir de mide, bağırsak ve idrar torbasına uygulanan baskı eklenir. Böylece devam eden gebelik anne adayları için hayatı zorlaştırır. Ancak zaman zaman zorlu, ama en çok da keyifli bir 9 ayın ardından bebeği kucağına almanın mutluluğu tartışılamaz.
Gebelikte yaşanan sorunlardan bahsedildiğinde anne adaylarının zaman zaman yaşadıkları rahatsızlıklardan birisi de çarpıntıdır. Kimi zaman fazla yorulmaktan, bazen aşırı yemekten ya da başka bir sebepten kaynaklanabilen çarpıntı, anne adayı için gerçekten ciddi bir sorundur. Çarpıntı anında kalp atışının düzensiz ve normalden hızlı olduğunu hisseden anne adayları çoğu zaman yaşadığı panik nedeniyle doğru nefes alamaz ve nefes darlığı yaşar.
Gebelik döneminde anne adayının zaman zaman çarpıntı yaşaması normal kabul edilir. Ancak bu sorun aşırı şiddetli şekilde ve sık sık yaşanıyorsa, doktora bildirmekte fayda var. Zira gebelikte çarpıntı nadiren de olsa gizli kalp rahatsızlığının ortaya çıkmasına da neden olabiliyor. Gebelikte çok sık görülmeyen bu soruna anne adaylarının yaklaşık % 2’sinde rastlanmaktadır.
Gebelikte çarpıntı sorununa sebep olan çok farklı faktör bulunmakla birlikte, çarpıntı sorununun doktora bildirilmesi önem arz etmektedir. Anne adaylarının özellikle gün içinde aşırı yorulması, kafein içeren sıvıların fazla tüketilmesi, stres ve sıkıntı yaşaması çarpıntıya sebep olur. Yukarıda da belirtildiği üzere bu çarpıntıların sık sık hissedilmesi ve şiddetli olması durumunda öncelikle gebeliği takip eden doktora, ardından ise kesinlikle bir kardiyoloji uzmanına görünmek gerekiyor.
Hamilelik döneminde anne adayının zaman zaman çarpıntı yaşaması normal kabul edilmektedir. Gebelikte çarpıntılar genellikle anne adayı aşırı stres halindeyken, egzersiz yapıyorken ya da fazla heyecan hissediyorken ortaya çıkmaktadır. Nefes darlığı ve panik gibi sorunları da beraberinde getiren bu çarpıntılar, anne adaylarına sanki nefes alamıyormuş gibi bir his verir ve yaşamı onlar için zorlaştırır. Hamilelikte çarpıntı genellikle anne adayının; kan miktarındaki artış, progesteron hormonundaki artış, duygusal değişimler, kafeinli içeceklerin fazlaca tüketilmesi şeklinde sıralanabilir.
Anne adaylarının vücudunda var olan kan miktarı, gebelik döneminde gebelik öncesine göre % 50 civarında artmaktadır. Gebelik döneminde anne adayı hem kendisi hem de bebeğe yetecek kadar kana ihtiyaç duymakta ve bu artan kan miktarıyla bu ihtiyacı karşılamaktadır. Kadının vücudundaki kan miktarının artması demek, kalbin daha fazla kan pompalaması demektir. Hal böyle olunca da artan kan anne adayında kalp çarpıntısına sebep olur.
Kadınların duygusal ve fiziksel değişimlerini tetikleyen hormon, progesteron hormonudur. Vücutta progesteron hormonu seviyesi arttıkça, vücuttaki kan miktarı da bebeğin ihtiyacını karşılayacak düzeye gelebilmektedir. Ancak hamilelikte artan bu progesteron hormonu ve dolayısıyla kan seviyesi anne adayında çarpıntıları arttırır.
Gebelik dönemi denemek aslında anne adayının ruhsal, fiziksel, duygusal anlamda ani ve hızlı değişimler yaşanması demektir. Hamilelik dönemi boyunca anne adayının yaşadığı gelgitler, duygusal değişimler hem kendisinin hem de eş ve yakın arkadaşlarının yaşamını olumsuz etkiler. Gebeliğin gerginlikleri, korkuları, endişeleri, stres ve sinir harpleri gibi halleri anne adayının sık sık çarpıntı yaşanmasına yol açabilir. Bu sorun hamilelikte daha sık yaşanmakla birlikte, sadece hamile kadınlarda değil, gebelik dönemi dışında da ortaya çıkabilir. Gebelikte uzmanlar özellikle stresli ortamlardan uzak durulmasını önerir. Bu önerinin bir sebebi de çarpıntıyı önlemektir. Çünkü gebelikte çarpıntının sık sık yaşanma sebeplerinden biri aşırı stres yaşanmasıdır. Stresli bir iş ya da sosyal yaşamı olan anne adayları gebelik süresince bu ortamları terk etmeliler. Stres hissedilen durumlarda çarpıntının etkisini azaltmak için, açık havaya çıkmak, biraz yürüyüş ya da egzersiz yapmak faydalı olur.
Her yaştan kişiler için kafein içeren besinlerin, içeceklerin tüketimi belli bir miktarı aştığında zararlı olur. Gebelik dışındaki dönemlerde sağlıklı bir kişinin kafein içeren içeceklerden günde 3 -4 bardaktan fazla tüketmemeleri, çikolata gibi kafeinli besinleri ise mümkün olduğunca az tüketilmesi önerilir. Gebelik dönemi ise çok daha hassas bir süreç olduğundan bu miktarın en az yarı yarıya düşürülmesi, hatta mümkünse hiç tüketilmemesi gerekiyor. Anne adaylarının kafeinli gıdaları fazla tüketmesinin gebelikte çarpıntıyı arttırdığı bilimsel olarak kanıtlanmıştır. Bu bağlamda gebelikte çay, kahve, gazlı içecekler, kakaolu kekler ve çikolatada bulunan kafein göz önünde bulundurulmalıdır. Bu besinler mümkünse hiç tüketilmemeli ya da çok az bir miktarda tüketilmelidir. Özellikle de bu besinler alındığı günlerde çarpıntının arttığı hissedilirse hamilelik süresince bu besinler tamamen beslenme programından çıkarılmalıdır.
Gebelik döneminde çarpıntı zaman zaman yaşanan ve genellikle kendiliğinden geçen bir durumdur. Bu bakımdan sık sık yaşanmadığı sürece, şiddetli olmadığı durumlarda gebelikte çarpıntı normal karşılanabilir. Gebelikte yaşanan çarpıntıların önlenmesi için de buna sebep olan etkeni bulmak çok önemli bir husustur. Çünkü çarpıntıyı önlemek ve tedavi etmek için de çarpıntının nedenini bilmek, nedenini ortadan kaldırmak gerekiyor. Soruna sebep olan etken belirlendiğinde tedavi yöntemi de ona göre belirlenebilir. Gebelikte çarpıntıların sık sık yaşanması ve şiddetli olması durumunda buna sebep olan etkenin bir sağlık sorunu olduğu düşünülür. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden doktora başvurmak gerekir.
Anne adayları hamilelikte çarpıntı sorununu önlemek aşağıdaki önlemlere dikkat etmeliler:
Hamilelikte çarpıntı sorunu, bazı vakalarda hipertiroidi nedeniyle ortaya çıkabiliyor. Çarpıntıya sebep olan diğer tüm etkenler düşünüldüğünde bu sorun, anne rahmindeki bebek açısından ciddi problemlere yol açabiliyor. Bu bakımdan gebelikte çarpıntının nedenleri vakit kaybetmeden araştırılmalı ve uygun tedavi uygulanmalıdır. Anne adayı özellikle kalp atışlarında düzensizlik hissediyorsa, bulantı, baş dönmesi, aşırı terleme, nefes darlığı ve bayılma gibi rahatsızlıklar varsa mutlaka doktora başvurulmalıdır. Zira bu tür şikayetlerde gerekli önlemler alınmaz ve tedavi uygulanmazsa, uzun vadede bebekte ve anne adayında çok ciddi sorunlar ortaya çıkabilir.
Hipertiroidi, tiroid hormonlarının normalden fazla üretilmesi ve vücutta olumsuz etkilerinin görülmesi sorunudur. Gebelikte hipertiroidi durumunda anne adayının tiroid hormonu yaklaşık % 0.2 oranındadır. Hipertiroidi durumunda ani şekilde zayıflama, yeterli beslendiği halde kilo alamama, kalbin normalde hızlı atması, sık sık çarpıntı, sıcak ortamlarda aşırı rahatsızlık, sıcak basmaları, ellerde titreme, ishal gibi şikayetler sıkça yaşanır. Gebelikte tiroid hormonunun seviyesinin yükselme sebeplerinden birisi anne adayının vücudunun bebeğin ihtiyaçlarını karşılamaya çalışmasıdır.
Gebelikte anne adayının vücudunda östrojen hormonu arttığı için TBG (tiroid bağlayıcı globulin) seviyesi de yükselir. Bu sebeple de kadının T4 düzeyi de artar. Gebeliğin başından sonuna bütün anne adaylarında total T4 düzeyinin belli bir oranda artması normal karşılanır. Fakat serbest T4 (sT4, fT4) ve T3 (sT3, fT3) düzeyinin fazlaca artması normal değildir.
Bu durumu saptamak, kontrol etmek için gebelikte sT4 ve TSH ölçülür. Her gebelikte ilk muayenede bu hormonların düzeyi değerlendirilir. Aslında mümkünse gebelikten önce hamileliğe hazırlık döneminde bu hormon değerlerinin ölçülmesi en doğrusudur.
Gebelik dışındaki dönemlerde hipertiroidi vakalarında radyoaktif iyot tedavisi uygulanır. Ancak gebelikte bu tedavi güvenli değildir. Eğer çok ciddi bir durum yoksa cerrahi tedavi yoluna da gidilmez. Gebelikteki hipertiroidi tedavisi için en sık uygulanan tedavi yöntemi ilaç verilmesi şeklindedir. Bu ilaçlarla gebelikte güvenli bir şekilde tiroid hormonu kontrol altına alınır.