Yapılan araştırmalar sonucunda ara verilmeden veya çok kısa aralıklarla yapılan doğumlar, bebek ve anne açısından sağlık sorunlarına neden olmaktadır.
2 ila 3 yıldan kısa aralıklarla yapılan doğumlar, hem anne hem de bebekte problem görülme olasılığını arttırmaktadır. Kısa vadede artarda yapılan doğumlardan kaynaklanan problemler ise erken doğum, prematüre doğum ve bebekte yapısal organ bozuklukları ihtimalidir.
Annenin sağlığının korunması ve sağlıklı bir çocuk sahibi olabilmek için yapılan iki doğumun arasında ara verilmelidir. Ara vermeden çok sık doğum yapan kadınlar yaşıtlarına göre daha yaşlı bir görünüme sahip olmaktadır.
Halk arasında yaygın olan ikisi birden büyüsün anlayışı; yani kardeşler arasında 1 veya 2 yaş farkının olması durumu tıbbi açıdan uygun değildir.
Dünya sağlık örgütü (WHO); 2 gebelik arası sürenin 2 yıldan az olmasının çeşitli risklere neden olabileceğini ve 35 yaşından erken çocuk sahibi olan annelerin ikinci bebek sahibi olmaları için en az 2 yıl ara vermeleri gerektiğini belirtmiştir. 35 yaş üstü bebek sahibi olan kadınlar için de ikinci çocuk için 1 yıl ara vermeleri tavsiye edilmiştir. Sürenin kısa olma nedeni ise yaş ilerlemesine bağlı olarak kadınlarda azalan doğurganlık yetisi ve daha ileri yaşlarda oluşan gebelikte risk artışıdır.
Doğum için anne adayının bedenin kendini toparlaması ve güçlenmesi gerekir. Aksi halde kadın üreme organlarında türlü sorunlarla karşılaşılabilir, vücut deforme olur ve ileri yaşlarda osteoporoz riskinde artış gözlenir.
Halk arasında kardeşler arası yaş farkının az olmasının istenmesi nedeniyle ya da plansız kalınan gebelikler sonucu iki doğum arasında sürenin kısalığına bağlı olarak annede ve bebekte sağlık sorunları görülmektedir. Bu sorunlardan kısaca bahsetmek gerekirse;
Tüm bu bahsi geçen kısa aralıklarla kalınan gebeliğin neden olduğu sağlık sorunlarını düşünürsek çiftler açısından merak uyandıran ve özellikle anne adaylarını ilgilendiren; ‘’iki doğum arasında ne kadar süre olmalıdır?’’ sorusunun yanıtı oldukça önem taşımaktadır.
Anne ve bebeğin sağlığını kısa vadede yapılan artarda doğumlar ile tehlikeye atmamak için öncelikle söz konusu ikinci doğum öncesi yapılan ilk doğumdan hemen sonra aile planlama yöntemlerine başvurulmalı ve en az 2 en ideal de 3 yıl hamile kalmamaya özen gösterilmelidir.
2 yıldan az bir sürede tekrar gebe kalınması ne kadar riskli ise 5 yıldan uzun bir süre sonra tekrar hamile kalmakta bir o kadar risklidir.
Uzmanlara göre iki doğum arasında süre kısalığına bağlı artan riskler nelerdir?
Düşük sonrası tekrar hamile kalabilmek için ne kadar süre gereklidir?
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından düşük sonrası tekrar hamile kalmak için en az 6 ay beklenmesi önerilmektedir.
Sezaryen doğumlar için ne kadar süre gereklidir?
Sezaryen doğum için uygun olan süre normal doğumdan farksızdır. Bir sezaryen doğum sonrası ikinci sezaryen doğum yapılması için en az 2 yıl ara verilmesi gereklidir.
Kardeşler arasındaki yaş farkının az olmasını, kardeşlerin birlikte büyümesini isteyen çiftler bu durumun anne adayının ve bebeğin sağlığını olumsuz yönde etkileyebileceğini unutmamalıdır. İlk doğum sonrası oluşan ikinci gebelikler istenmeyen gebelikler de olabilir. İstenmeyen gebeliği sonlandırmaya mecbur kalmamak adına doğum kontrol yöntemlerine başvurmak bu bağlamda oldukça faydalıdır. Annenin iki gebelik arası dinlenme sürecinde gebe kalmaması adına doğum kontroller yöntemlerinden yararlanmak önemlidir. Anne ve bebek sağlığının olumsuz yönde etkilenmesi haricinde daha önceden sahip olunan bebeğe olan ilginin, yeni doğan bebeğin muhtaç olduğu alakanın gösterilmesi adına istemeden de olsa azalacağı için bebek psikolojik yönden etkilenebileceği gibi anne sütünün erken kesilmesi problemine bağlı olarak ikinci bebekte bebek için en önemli besin olan anne sütü alımından faydalanamayacaktır. Tüm bu açıklamalardan yola çıkarak çiftlerin, iki doğum arasındaki süresinin 3 yıl olmasına özen göstermeleri ve bu 3 yıllık bekleme süreci içerisinde de doğum kontrol yöntemlerinden destek almaları gerekmektedir.